Haber Merkezi
ÇUKUROVA SİFED’in Adana’da gerçekleştirdiği yönetim kurulu toplantısında birinci gündem maddesi deprem bölgesi oldu. Başkan Hüseyin Kış, toplantıda yaptığı konuşmada, ÇUKUROVA SİFED Yönetim Kurulu ile birlikte tüm üye derneklerin 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin hemen ardından bölgede büyük bir fedakarlık örneği sergilediğini söyledi. Zor zamanlarda yapılan yardımların büyük önem taşıdığını, ÇUKUROVA SİFED’le birlikte Türk milletinin güzel bir toplumsal dayanışma sergilediğini ifade eden Başkan Kış, “Deprem nedeniyle yaşanan konut sorunu özellikle depremzedeleri zor durumda bırakıyor. Ev sahiplerinde fahiş fiyat uygulamalarından vazgeçmelerini rica ediyoruz” dedi.
GİRİŞİMLER SÜRÜYOR
ÇUKUROVA SİFED ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte üye derneklerin deprem bölgesindeki faaliyetlerine özellikle konteyner desteğiyle devam ettiğini, daha çok konteyner için Türkiye çapında girişimlerinin sürdüğünü kaydeden Başkan Kış, “Kısa süre içerisinde deprem bölgesinde yeni bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğiz. Bayram öncesi deprem bölgesindeki ilçe ve köylerde çocuklarımıza bayramlık giysilerini, çikolatalarını, şekerlerini vereceğiz. Bir nebze de olsa bayrama umutla girmelerini, mutlu olmalarını sağlayabilirsek ne mutlu bize. Vatandaşlarımızı bölgeden çıkan yerel ürünleri almaya, girişimcileri desteklemeye, yurdun her bölgesinde stantlar ve ürün satış alanları oluşturmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
BARINMA SORUNU!
Depremden yara alan illerden göç eden vatandaşların özellikle Adana ve Mersin’i tercih ettiğini anımsatan Başkan Hüseyin Kış, merkezi idarenin bu iki ile özel teşvik vermesi, iki kente özel çeşitli kamu kaynaklarının aktarılması gerektiğini kaydetti. Yüzbinlerce depremzedenin Adana ve Mersin’de ikamet etmeye başladığını dile getiren Başkan Kış, “Gerek altyapı ve gerekse üst yapıda, sosyal donatı alanlarında desteğe ihtiyacımız var. Barınma sorunun giderilmesi ve istihdam merkezlerinin oluşması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Toplantının son bölümünde, ayrıştırmaya yer vermeden, eşit, adil, hukukun üstünlüğü ilkesiyle hareket edilen bir seçim süreci geçirilmesi dileğinde bulunuldu.