Yavaş, "Seçildiğimiz akşam Sayın Cumhurbaşkanı'nın balkona çıkıp ey Türkiye; Bugün bin 400 civarında belediyemizi seçtik. Herkes kendi görüşüne göre, farklı partilerden belediye başkanlarını seçti. Bundan sonra bugün seçim bitmiştir. Hep beraber devlet, hükümet ve belediyeler olarak bizleri seçen, bizlere oy veren 50 milyon civarındaki seçmene hizmet edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı 94 yılında belediye başkanı olduğunda meclis üyeleri onun da yetersizdi. Ama kendisine meclis üyeleri, İstanbul halkının menfaatleri doğrultusunda destek oldular. Biz ne olduk? Koparıldık maalesef, bu muameleyi görmeye başladık. 1 milyar lira da ayrıca Çevre Bakanlığından alacağımız var. İstanbul Otobüs kredisi bulmuş, imzalanmıyor Mersin ve İzmir'in metro kredilerini imzalanmıyor. Yani oy vermeyen cezalandırılıyor. Böyle bir mantık var. Peki sonuç ne oldu? Biz Dünya belediye başkanları, başkent belediye başkanı seçildik” dedi. Nevşehir mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu da, "Emin olun bu ülkeye baharı mutlaka ama mutlaka getireceğiz. O güzel baharı getireceğiz Bir çocuk açsa seksen beş milyonumuz aç demektir. Bir çocuğumuz eğer karanlıkta kaldıysa elektrik parasını ödeyemediği için seksen beş milyonumuz karanlıkta kalmış demektir. Borcu olduğu için doğal gaz parasını ödemediği için, doğal gazı kesiliyor ve soğukta kalıyorsa aslında 85 milyonumuz soğukta kalıyoruz demektir. Kavga etmeyeceğiz. Beraber olacağız birlikte olacağız, kucaklaşacağız. Türkiye'ye yeni bir ufuk getireceğiz. Ufku getireceğiz. Bay Kemal sözünden dönmez” şeklinde konuştu.
“KÖYLER BOŞALIYOR”
Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisinin kırsalların boşaldığının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Kırsal boşalıyor, köyler boşalıyor. Köylerde doğru dürüst üretim yapılamıyor ve sorun çok ciddi. Gençler de köylerden ayrılıyorlar. Onlar da üretim zincirlerinden kopuyorlar O nedenle yapmamız gereken bir şey var. Çiftçiyi, toprağa küstürmeyeceksin. Üreticiyi küstürmeyeceksin. Onlar ekecekler, onları üretecekler, onlar kazanacaklar. Ve 85 milyonun karnı doyacak. Biz bugün her şeyi dışarıdan alıyoruz. Buğdayı dışarıdan alıyoruz. Samanı dışarıdan alıyoruz. Canlı hayvanı dışarıdan alıyoruz. Eti dışarıdan alıyoruz. Yulafı dışarıdan alıyoruz. Mısırı dışarıdan alıyoruz. Şekeri dışarıdan alıyoruz. Her şeyi dışarıdan alıyoruz. Neden? Koskoca Türkiye zengin bir Türkiye. Topraklarımız var, suyumuz var, güneşimiz var, çalışkan insanlarımız var. Neden dışarıdan alıyoruz? Hangi gerekçeyle dışarıdan alıyoruz? Milliyetçilik dediğin, önce üretir, yabancıya el avuç açmaz. Zenginleşen bir Türkiye, sözü dinlenen bir Türkiye, asıl arzumuz bu. Üreteceğiz. Bakın pandemi şunu gösterdi. Arabanız olmayabilir. Eviniz olmayabilir. Koltuğunuz olmayabilir. Buzdolabınız olmayabilir. Ama günde bir sefer, iki sefer yemek yemek zorundasınız. Kim üretecek? Çiftçi üretecek, elin oğlu üretiyor, biz tüketiyoruz. Onlar kazanıyor, biz kaybediyoruz. Bu mudur milliyetçilik? Biz kazanacağız ve dünyaya meydan okuyacağız” şeklinde konuştu.
“GENÇLERİN SOSYAL GÜVENLİK PRİMİNİ DEVLET ÖDEYECEK”
Gençlerin ve kırsalda çalışanların SGP’sini devletin ödeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kırsalda çalışan bütün kadınların ve bütün gençlerin sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Çalış, üret kardeşim, kazan kardeşim. Milletin karnını doyur. Sana söz veriyorum, senin sosyal güvenlik primini ben ödeyeceğim. Emekli olacaksın sen. Emeklilik hakkını kazanacaksın sen. Bunu yapmak zorundayız. Topraklarımız var, tütünümüzü yok ettiler. Bereketli topraklarımız var, üzümümüzü yok ettiler. Böyle bir şey olur mu? Her şey dışarıdan gelecek. Dışarıya dolar ödeyeceksin. Bizim dolarımız değil Türk liramız var. Adı üstünde, Türk lirası, Türk Lirası'nı pula çevirdiler. Bir de ortalıkta geziyorlar. Biz milliyetçiyiz diye” ifadelerini kullandı. Artan ev fiyatları üzerinden de iktidara yüklenen Kılıçdaroğlu, “Nevşehir'de son üç yılda daire fiyatları yüzde 450 artmış. Bazen diyorlar ki gençler neden umutsuz? Gençler neden geleceğini göremiyor? Bakın benim kuşağıma. Biz babalarımızdan daha iyi bir eğitim aldık. Onlardan daha iyi bir yaşam standardı sağladık. Bizim çocuklarımız, bizim evlatlarımız bizden daha iyi eğitim aldılar. Ama bizden daha düşük bir gelire mahkûm ediliyorlar. Bizim gençlerimiz diyor ki: üniversiteyi bitirdik. Annem, babam fedakârlık yaptı. Şimdi iş arıyorum, işim yok. Zor bela asgari ücretle bir iş bulsam ne araba, ne ev alabilirim ömür boyu diyor. O zaman ben burada niye kalayım? Eğer ben yurt dışına gidersem evde alırım, araba da alırım, bütün bunların hepsini karşılarım diyor. O zaman gençler benim size sözüm var. Bu ülkede kalacaksınız. Bu ülkede üreteceksiniz. Bu ülkede kazanacaksınız. Bu ülkeyi büyüteceksiniz. Bu ülkeyi zenginleştireceksiniz” dedi.
“BURNUNUZDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı olmasın diye başta beşli çeteler, uyuşturucu baronları, bir sürü adam tutuyorlar, bir sürü iftira atıyorlar. Ne yaparsanız yapın burnunuzdan fitil fitil getireceğiz. Uyuşturucu baronları kalkacak bizim gencecik çocuklarımızı zehirleyecek. Ve efendiler de bunları dikkate almayacak. Uyuşturucu barolarını hapishanelerden serbest bırakacak. Uyuşturucu baronları Türkiye'ye gelecek. Türkiye'de hesap verecek. Uyuşturucu baronlarının da burnundan getireceğim. Bu milleti soyan, o milleti soyan, dolarla, avroyla paraları alan, aldıkları paraları, Londra'ya, Fransa'ya Amerika'ya götüren çok iyi bilsinler. Bay Kemal Türkiye'den kaçırılan her kuruşun hangi bankada olduğunu, kaç lira olduğunu biliyor ve tamamını getirerek bu millete verecek” dedi. "Kul hakkı yemedim, yedirmeyeceğim" diyen Kılıçdaroğlu, Süleyman Şah üzerinden de eleştirilerine devam etti. Kılıçdaroğlu, “Şimdi bize arada bir milliyetçilik dersi veriyorlar. Ya siz kim milliyetçilik kim. Allah aşkına söyler misiniz bana? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez kendi topraklarımızı terk ettik. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmadılar mı bunlar. Bayrağımızı indirmediler mi? Süleyman Şah Türbesini başka bir yere getirmediler mi? Süleyman Şah Türbesini tekrar yerine götüreceğim. Gençler onu, beraber götüreceğiz. Bayrağımızı beraber götüreceğiz. Vatan toprağına Süleyman Şah Türbesi'ni götüreceğiz. Bayrağımızı dalgalandıracağız ve bütün dünya selam duracak. Buna inanın, bunu yapacağız” dedi.