Necdet TAŞ
14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan seçimlere sayılı günler kalırken, siyasi partiler de mitinglerinin sayısını artırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son seçimde CHP'nin kazandığı Mersin'de adeta gövde gösterisi yaptı. Mersin’de kendisini sağanak yağışa rağmen alanda 3 saat bekleyen coşkulu kalabalığa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Mersin'i çok seviyoruz. 14 Mayıs'ta bu sevdamızı tavan yaptıracağız. Bu ne güzellik? Hortum felaketi sebebiyle Anamurlu kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Muz seraları zarar gören vatandaşlarımız müsterih olsun, devletimiz yanındadır. Hasar tespitin ardından gereken destek verilecek. Bu alana çok geldim bu alanda çok mitinglerimiz çok oldu. Mersin'i sevmemek mümkün mü? Ne mümkün. Ülkemizin tarihi bir seçimi öncesinde kalktık bizi bekleyen onca şehir arasından Mersin'i seçtik. Buraya Kayseri'den geliyorum. Katılım 135 bindi. Mersin'in de resmi rakamlarını aldım Hamdolsun 80 bin. Demek ki gümbür gümbür sandığa gidiyoruz. Yalnız kendimiz değil, eşi dostu da sandığa getireceğiz. Bu varlık seçimidir. Bu seçimde ülkeyi teröristlere bırakmayacağız. Bay bay Kemal'in PKK'lı dostları varsa bizim de milletimiz var milletimiz. Ben buradan Mersin'in komşuları Karaman'a, Niğde'ye, Kıbrıs'a da selamlarımı gönderiyorum. En kısa sürede bu şehirleri ziyaret edip haset gidereceğiz. Salı günü de Adana'da olacağız. Mersin'e daha önce gelecektim. Akkuya'daki nükleer santralin yakıt çubuklarının teslim törenine katılacak, hem de burada sizlerle hasret giderecektim. O günlerde biraz rahatsızlığım oldu. Akkuyu programını canlı bağlantıyla gerçekleştirmek zorunda kaldım. Tabii Mersin'in ülkemizin sanayisinde ticaretinde ve tarımda ayrı bir yeri var. Her şeyden önemli insan zenginliğini barındırması sebebiyle kalbimizde ayrı yeri ver. Bizim dinimizde ayrım yok. Biz Mersin'i Sunni'siyle, Alevisi ile seviyoruz. Mersin tüm bu değerleriyle tarihten bugüne bugünden geleceğe köprü kuruyor köprü. Mersin'i görüp başı dönmeyen yoktur. Mersin'in önünde kendisi ve ülkesi için yeni bir fırsat var. Bu fırsat 14 Mayıs seçimleridir” ifadelerini kullandı.
"AİLE KURUMUNA LEKE SÜRMEYİZ"
CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, “Mersin’de tarih yazacağız ve açık farkla birinci parti olacağız” sözlerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Birileri Mersinlinin iradesini çantada keklik görüyor. Mersinliyi kurşun asker sanıyor. Bizim zenginlik olarak gördüğümüz farklılarını varlıklarının sermayesi haline getirenler, sizleri hiçe sayıyor. Halbuki biz Mersin'in vefasını iyi biliriz. Mersin'de hep icracı arkadaşlarımızı görevlendirmemizin sebebi de budur. Çünkü biz laf değil icraat peşindeyiz. Bu seçim birileri için bay bay Kemal'i cumhurbaşkanı yapma yanındaki partileri mutlu etme seçimi değildir. Bu seçim ülkemizde uzun süredir farklı görünümlerle defalarca denenip de bir türlü milletin sinesini bizim kararlığımızı aşamayan senaryoların bir kez daha devreye alınma teşebbüsüdür. Bölücü örgütün güdümündeki partinin bay bay Kemal'i destekleme sebebi budur. Kandil bay bay Kemal'i neden destekliyor? Kandil'den bu zat için yeni destek mesajının gelmesinin sebebi budur. HDP'lilerin başımıza en büyük Kemalci kesilmesinin sebebi budur. Ülkede ne kadar devlet-millet düşmanı LGBT'ci çeşitli görünümler altında yıkıcı faaliyet yürüten varsa sebebi budur. İyi Parti, HDP, CHP ve bunların yanındaki LGBT'ci. AK Parti'ye MHP'ye LGBT sokulamaz. Çünkü bizde aile kurumu kutsaldır. Aile kurumuna leke sürdürmeyiz. Koalisyon masası teslimiyet masasına dönüşmüş durumda. Belediyenin Mersin'e hizmeti var mı? Bunların tavrı çöp, çukur, çamur. Bunlarda belediyecilik budur. Bunlarda hizmet aşkı yok. Ben İstanbul'da Belediye Başkanlığı yaptım. Görevi CHP'den aldım. Haliç kokudan geçilmiyordu. Çamurdan İstanbul gibi şehrimizi kurtardık. Biz bu millete aşığız. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Şimdi bunlar, ellerine tutuşturulan senaryoda kendisine hangi rol verilmişse sahneye çıkıp oynuyor iniyor. Bunu da o kadar gönülsüz bir şekilde yapıyorlar ki, sakillik her yerlerinden akıyor. Bir cumhurbaşkanı yardımcılığı, bir iki bakanlık, üç beş vekillik uğruna ülke geleceğini emperyalistlerin sinsi emellerine peşkeş çekenleri bu millet unutmaz” diye konuştu.
MUHALEFETİN GEÇMİŞTEKİ DURUMUNU SİNEVİZYON GÖSTERİMİ İLE İZLETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li belediyelerin durumu ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü iken yapılanları sinevizyon gösterimi ile alandakilere izlettikten sonra şu açıklamayı yaptı: "Ah benim Mersinli kardeşlerim. Yörüklerim, Arap kardeşlerim, Kürt kardeşlerim, işte bay bay Kemal bu. Bunların çapı da işte bu kadar. Önlerine 5 keçi verip Toroslar'a yollasanız akşama hepsini kaybedip gelirler. Ellerine çapa verip tarlaya gönderseniz, akşama bir karış toprağı havalandırmadan geri dönerler. Tablalarına iki kasa limon koyup çarşıya salsanız, akşama hepsini de yerlere saçılmış olarak görürsünüz. Çünkü bunlar sadece nasipsiz değil, aynı zamanda beceriksiz. Biri başında bulunduğu kurumu batırır, SSK. Öteki kapısından geçmedik parti bırakmaz. Birisi teröristin kolundan ayrılmaz. Diğerlerini zaten saymıyorum. Bu cümbüş ittifakına ülke teslim edilir mi? Onlar kaç ortak olduklarını artık bizim de sayamadığımız masanın etrafında siyasetçilik oynarken, biz sadece enerji alanında ne yaptık biliyor musunuz? Karadeniz gazını ülkemize getirerek yüzlerce milyar dolarlık bir kaynağı milletimizin hizmetine sunduk. Evlerde kullanılan doğal gazın ilk ay tamamen, 1 yıl boyunca da her ay 25 metreküpünü ücretsiz yaparak, ülkenin kaynaklarını milletimizin her ferdine bölüştürme sözümüzü yerine getirdik. Sonra ne yaptık? Terörden temizlediğimiz Gabar'da ülkemizin en büyük petrol kaynağını bulduk. Yaklaşık 80 milyar dolarlık bu kaynağı da milletimizin emrine verdik."
"AKKUYU'DAN ÇUKUROVA'NIN ELEKTRİĞİNİ KARŞILAYACAK ELEKTRİĞİ ÜRETECEĞİZ"
Mersin'deki Akkuyu Nükleer Santrali tüm üniteleriyle devreye girdiğinde, Çukurova'nın elektrik ihtiyacını karşılayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konya'da panelini de kendimizin ürettiği, ülkemizin en büyük güneş enerjisi santralini kurduk. Tüm bunların sonunda ne olacak biliyor musunuz? Türkiye'nin cebinden yurt dışına giden 100 milyar dolarlık enerji parası artık milletimizin emrinde olacak. Hani Londra'daki tefecilerden 'borç para bulduk' diyor ya. Bundan dolayı seviniyor ya. İşte onların hayal bile edemeyeceği bir kaynağı biz ülkemizin kendi imkanlarıyla milletimize sunuyoruz. Bu para yatırım olarak, istihdam olarak, destek olarak sizin cebinize girecek. Şimdiden bunun mekanizmalarını oluşturmaya başladık. Biliyorsunuz seçim beyannamemizde ne var? Aile ve Gençlik Bankası kurma sözümüz var. Bu bankanın finansmanı, ülkenin kendi çıkardığı petrol ve doğal gaz gelirlerinden sağlanacak. Başbakanlığım döneminde bir Norveç seyahatim oldu. Norveç başkanıyla, onlar petrolde çok zenginler. Dedi ki 'Biz bu rezervimizin yüzde 25'ni sadece gençliğe ayırıyoruz, başka tür kullanılmaz.' Şimdi biz de işte buradan elde ettiğimizin belli bir oranını, milletimizin temel taşı, ailenin ve gözümüzün nuru evlatlarımızın geleceğini ilgilendiren çalışmaları, bu kaynakta destekleyeceğiz. Mesela prim giderlerinin üçte birini bedelsiz karşılayarak ev hanımlarımızı emekli edeceğiz. Gençlerimize eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evlenmeye her alanda karşılıksız destek vereceğiz. Her haneden en az bir kişinin istihdamda olmasını temin edeceğiz. Gelir tamamlayıcı aile desteği sistemiyle, hanelerimizin tamamına belli bir seviyenin üzerinde para girmesini sağlayacağız. Hali hazırdaki sosyal yardım ödemelerini bu çerçevede yeniden düzenleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"MERSİN'E 21 YILDA 98 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK"
21 yıldır eser ve hizmet siyaseti yaptıklarını belirten Erdoğan, yapılan hizmetlerin özetini sinevizyon gösterimi ile alandakilere izletti. Ardından yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: "Görüyorsunuz, anlat anlat bitmiyor. Mersin'e son 21 bir yılda ne kadar kamu yatırım yaptık biliyor musunuz? 98 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Bay bay Kemal, sen ne yaptın, senin belediye başkanın ne yaptı? Eğitimde 5 bin 963 adet yeni derslik inşa ettik. Şehrimize ikinci devlet üniversitemizi kurduk. Gençlik ve sporda 13 bin 300 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. 62 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda Mersinli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı 12 milyar liralık kaynakla destekledik. Sağlıkta yaklaşık 3 bin yataklı 17 yedi hastaneyle birlikte 49 sağlık tesisi inşa ettik. Şehir Hastanemizi Mersin'e kazandırdık. Mezitli'ye de 150 yataklı devlet hastanesi yapıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 5 bin 340 konut, şimdi de ilk evimle 5 bin 100 konut daha inşa edecek, ilk iş yerimle 300 iş yeri yapacak, ilk arsamla 7 bin altyapılı arsa vereceğiz. Şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 3 bin 195 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Ulaştırmada 278 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini, toplamda 567 kilometreye çıkardık. Çalışmaları etap etap süren Mersin, Osmaniye, Gaziantep hızlı tren hattını 2025 yılında hizmete sunuyoruz. Enerjide ülkemizin iftihar projesi Akkuyu Nükleer Güç Santralimize geçtiğimiz haftalarda ilk yakıt çubuklarını getirdik. Mersin, Akdeniz, Erdemli, Mezitli, Mut, Silifke, Tarsus, Toroslar ve Yenişehir'i doğal gaza kavuşturduk. Önümüzdeki dönemde Anamur, Aydıncık, Bozyazı ve Gülnar'ı da doğalgazla buluşturacağız."
"HİZMET KONUSUNDA KİMSE ELİMİZE SU DÖKEMEZ"
"Eser ve hizmet konusunda kimse elimize su dökemez. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu konuda rakip tanımıyoruz" diyen Erdoğan, "21 yıl boyunca bunu ortaya koyduk mu? Mersin'e eğitimde yaptıklarımız, sağlıkta yaptıklarımız, ulaşımda yaptıklarımız, dış politikada yaptıklarımız bütünüyle, bütün attığımız bu adımlar hepsi ortada. Bunların yaptığı bir şey var mı? Yıllardır biz bu muhalefetle değil kendimizle yarışıyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılını adım adım hayata geçirerek tüm bu emeklerin, gayretlerin, mücadelelerin karşılığında alacağız. Hamdolsun biz milletimize her seviyede hizmetimizi verdik. Eserlerimizi ortaya koyduk. Türkiye Yüzyılı hayalimizin önündeki son takoz olan koalisyonun hevesini kursağında bıraktıktan sonra, artık ülkemizin geleceğine daha bir güvenle bakacağız. Bayrağı sizlere gönül huzuruyla devredene kadar bu yolu birlikte yürüyeceğiz. Gençler, öyleyse 14 Mayıs'ta tercihimizi doğrudan yana yapıyor muyuz? Sandıkları patlatıyor muyuz? Şimdi yola çıkarken biz bir şey söylemiştik. Dedik ki, bizim dört temel direğimiz var. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet ve buna neyi ilave ettik? Ulaşımı, tarımı, enerjiyi, dış politika. Bu Kandil'dekilerin bayrağı var mı? Bunların ezanı var mı? Bunların kitabı var mı? Bütün bunlarla beraber kim şimdi yanında bunların? Bay bay Kemal. Düşünebiliyor musun? Hale bak. Bay bay Kemal Kandil'deki terörist başıyla beraber. Onun parlamentodaki uzantılarıyla beraber. Biz ülkemizi bu teröristlere, bunların uzantılarına teslim edebilir miyiz? Az önce izlediniz. Neler söylediklerini duydunuz. Ve benim kardeşlerim, benim Yörük'üm, benim Arap'ım, benim Kürt'üm, affedersiniz bu imansız, kitapsızlara bu ülkeyi teslim etmez."