Haber Merkezi
Öğrenci Koçu ve Eğitim Danışmanı Barış Balcı, çocukların aldığı karnelerde anne-babaların, eğitimcilerin, çevrenin ve sistemin de katkısı olduğunu belirterek, “Bu karne hepimizin” dedi. Bir sporcunun başarısını antrenör, taraftar, hakem, saha ve zemin koşullarını göz ardı ederek skora göre değerlendirmenin yanlış olacağını kaydeden Balcı, “Öğrenciyi de sadece notlara bakarak ölçemeyiz. Süreci değerlendirmek gerekir. Sonuç ne olursa olsun; ortada gösterilen bir çaba, emek, gayret var. Bunu takdir etmeliyiz. Onlara yaklaşımımız, yaz tatili sürecini hatta bir sonraki yılı etkileyecek. Zayıf olduğu yönleri fark etmesini sağlamak, güçlü yönlerinden ilham almak gerekiyor Olumsuza odaklanarak aşırı tepki vermekten kaçınalım. Onları sadece aldıkları notlarla değerlendirmeyelim. Sevgimizi koşulsuz gösterelim” diye konuştu.
VELİLER DE DÜŞÜNMELİ
Barış Balcı, karnede olumsuz sonuçlar varsa, öğretmen ve velilerin de “Ben neyi yanlış yaptım, neyi yeterince yapamadım ki istemediğim sonuç ortaya çıktı?” diyerek kendisini sorgulaması gerektiğini ifade etti. Önce çocuğun iyi yönlerinin görülüp bunların onure edilmesini öneren Balcı, “Başarılı olduğu alanlar, derslerle ilgili övüp takdir ederken neyi daha iyi yapabileceğini de konuşmalıyız. Direk olumsuza odaklanıp onu büyütmemek gerekiyor. Hayatı sadece rakamlarla, notlarla ölçmemeliyiz. Çabayı onaylamak çok değerli. Bizim yapıcı ve olumlu yaklaşımımız onun bir sonraki sürece hazırlamasını, yoluna daha güçlü ve motivasyonlu devam etmesini sağlar” diye konuştu.
CEZA VE ÖDÜLÜ ABARTMAYIN
Öğrenci Koçu ve Eğitim Danışmanı Barış Balcı, veli ve öğrencilere yaz tatilini nasıl geçirmeleri gerektiği konusunda ise şu önerilerde bulundu: “Ceza konusunu bazen abartabiliyoruz. Telefonunu almak, interneti kesmek, eve geliş gidiş saatlerini kısıtlamak gibi... Ceza insanlarda çok fazla davranış değişikliğine sebebiyet verdiğini düşünmüyorum. Kişiye bir şeyi sevdirmek, o konuda istekli hale getirmek bir süreç gerektiriyor, baskıyla bunu sağlamak çok zor. Ceza ödül konusunu belli bir dengede tutmamız gerekiyor. Cezayı da ödülü de abartmamalıyız. Ne olursa olsun koşulsuz sevildiğini gösterelim. Duygusal anlamda desteğimizi göstermemiz lazım Ortada bir başarı varsa; bir yemeğe götürmek, güzel bir kıyafet almak, buna benzer şeyler yapılması çok doğal.
ZİHNİ CANLI TUTMAK GEREKİYOR
Tabii ki öğrenci yaz döneminde daha rahat olur. Yatış kalkış saatlerinde esnek davranılır. Eğlenmeye dinlenmeye daha fazla zaman ayırır. Bununla birlikte öğrencinin yaz döneminde de; günlük okuma öğrenmeyle ilgili zihni açık tutacak bir şeyler yapmasında fayda görüyorum. Öncelikle kitap okumalı. Diğer yandan eksik olduğu alanlarda çalışmalar yapabilir. Tekrar kitapları kullanabilir. Aile bu konuda kendisine akademik anlamda destek sağlayabilir. İmkan varsa bir kursa, etüt merkezine gönderebilir.
SINAV ÖĞRENCİLERİ YAZ DÖNEMİNİ DEĞERLENDİRMELİ
Ara sınıf öğrencileri yaz döneminde daha rahat olabilir. Fakat 4. Sınıftan 5. Sınıfa geçen, 7. Sınıftan 8. Sınıfa geçen ve 12. Sınıfa geçen sınav adaylarının yaz dönemini iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Sınav süreci uzun bir maraton. . Tatil arası vermek yerine bunu uzun soluklu bir maraton olarak değerlendirip; daha planlı programlı hareket etmesi doğru olur. Belki geçen yılın tekrarlarını yapıp yıl içinde çalışacağı konuları azaltabilir, çalışmasını sürece yayabilir. Yaz kamplarına, sınava hazırlık kurslarına, hızlı okumayla ilgili çalışmalara katılabilir. Hızlı okuma; öğrenmeyle ilgili zihni canlı tutar. Okuma, anlama, yorumlama konusunda kişiyi güçlendirir ve bir sonraki döneme daha hazır olmasına katkı sağlar.
SANAT VE SPORA ZAMAN AYIRMALI
Öğrenciler yaz döneminde sanatsal etkinliklere, spor kursuna, enstrüman kursuna zaman ayırabilir. Bunların kişiyi disipline eden bir yönü var. Akademik anlamda da öğrencilerin başarılarına katkı sağlıyor. Yaşantısının bütününe katkı sağlıyor. Ben herkesin hayat boyu bir spor branşı, sanat ya da sanat dalıyla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kişinin düzenli spor yapması, düzenli aktivitesinin olması daha huzurlu ve mutlu olmasını sağlar.
ÖĞRENCİLER İÇİN İŞ TECRÜBESİ ÇOK DEĞERLİ
Uzmanlar, insanın yaparak, yaşayarak edindiği deneyimin çok değerli olduğunu söylüyorlar. Öğrenciler mümkünse yazın bir işte çalışmayı tecrübe etsinler. Ancak çalışmayı çocuğa zorunluluk olarak, bir cezaymış gibi sunmamak gerekiyor. Ortaokuldan sonra, öğrencilerin iş hayatıyla tanışması, birkaç haftalık da olsa çalışması onlara çok değerli bir tecrübe katıyor. Özgüven kazanıyorlar. İş hayatına uyumları daha kolay oluyor. El becerilerini geliştirmeleri, sosyal becerilerini geliştirmeleri ilerde iş hayatında onlara avantaj sağlıyor.”