Akdeniz’de insanlık tarihinden bu yana ilk kez büyük bir değişim yaşanıyor. 1800’lerin sonunda açılan Süveyş Kanalından Akdeniz’e geçen tropik türler, burada popülasyon kurarak, özellikle Doğu Akdeniz’in ekosistemini derinden değiştirdi. Bu değişimle birlikte Akdeniz, tropik bir deniz karakteri kazanmaya başladı. Artık yavaş yavaş Orta Akdeniz'de de tropik türler görünmeye başlarken, dünyada bir ilk gerçekleşiyor.
"TROPİKLEŞME SÜRECİNİN EN YOĞUN OLARAK GÖRÜLDÜĞÜ YER DOĞU AKDENİZ"
Doğu Akdeniz’de sık sık dalış yaparak bu büyük değişime tanıklık eden Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, Akdeniz'deki büyük değişim olarak adlandırdıkları bu tropikleşme sürecinin Suveyş Kanalının 1800'lerin sonunda açılmasıyla birlikte başladığını söyledi. Akdeniz'e bakıldığında balıklar, deniz kestaneleri, deniz tavşanları gibi çok sayıda omurgalı ve omurgasız türün bu bölgelere yerleştiğini vurgulayan Ayas, "Günden güne de tür sayısı açısından artıyor. Tabi bunun dışında da mikroskobik canlılar da var. Akdeniz'e genel olarak baktığımızda 3 bölgeye ayırabiliriz. Doğu Akdeniz, Orta Akdeniz ve Batı Akdeniz diye. Ülkemizin kıyıları Doğu Akdeniz'de bulunuyor. Akdeniz'deki tropikleşme sürecinin aslında en yoğun olarak görüldüğü yer Doğu Akdeniz. Orta Akdeniz kısmen bu değişimden etkilenirken, Batı Akdeniz halen kendine has özelliklerini korumaktadır" diye konuştu.
"BU GELEN TÜRLER AKDENİZ'İN YERLİ TÜRLERİ HALİNE GELİYOR"
Doğu Akdeniz'e farklı türlerin gelmesinin devam edeceğini kaydeden Prof. Dr. Ayas, "Tabii ki Doğu Akdeniz'e yerleşen türlerin de biz Orta Akdeniz'e, oraya yerleşen türlerin de Batı Akdeniz'e doğru yayılımlarını sürdüreceğini gözlemliyoruz. En öncelikli olarak tropikleşme sürecini tamamlayacak bölge Doğu Akdeniz. Buradaki değişimin etkileri de her geçen gün diğer bölgelerde görünmeye devam edecektir. Aslında bu sürecin çeşitli avantajları da var. Akdeniz'e yeni türlerin gelmesi, tür çeşitliliğinin artması, biyo çeşitliliğin artması zaten yoğun bir balıkçılık sömürüsü altındaki Akdeniz birçok açıdan belli bazı özelliklerini kaybediyor. Bu lessepsiyen göçle besin zincirinde boşalan yada tahrip olan parçalarına yeni türler geliyor ve buralarda popülasyon kurarak varlığını devam ettiriyor. Bu anlamıyla değerlendirildiğinde aslında tropikleşme sürecini biz kötü olarak değerlendiremeyiz. Bu gelen türler Akdeniz'in yerli türleri haline geliyor. Aslında bu süreci doğal bir süreç olarak da kabullenmek gerekir. Akdeniz'deki yerli türler aslında ortadan kalkmıyor. Onlarda yeni gelen türlerle birlikte yaşamaya devam ediyor" şeklinde konuştu.
"DÜNYADA İLK KEZ KARŞILANAN BİR DURUM"
İnsanların Akdeniz'de yaptığı tahribat sonucunda çıkan tabloyu yeni gelen türlerin değerlendirdiğinin altını çizen Ayas, "Tür değişimleri oluyor ama bu tür değişimleri kendiliğinden olmuyor. Balıkçılık yada diğer faaliyetlerde bölge tahrip edilince diğer başka yerli olmayan türler yerleşebiliyor. Aslında o türler gelip Akdeniz'de yaşayan bir deniz canlısının yerini almıyor. Bu bölgelerde tahrip olan alanlarda bulunan yerlere yerleşiyorlar. Akdeniz'in tropikleşmesi insan hayatı içerisinde karşılaşabileceğimiz tek karakter değişimi. Yani normalde bir denizin karakter değiştirmesi milyonlarca yıl içerisinde olan bir süreç olarak kabul edebiliriz. Bir kanal açılmasıyla bu değişim başlamış ama yüzyıllık, iki yüzyıllık bir süreç içerisinde Akdeniz'in bu hale gelmesi, böyle bir dönüşüm olması, insan gözüyle bunu görebiliyor olmamız dünyada ilk kez karşılaşılan bir durum" ifadelerini kullandı. (İha)