Neşet TORUN
Mersin’de eğitimciler toplu sözleşme sürecinin ardından açıklanan rakama tepki göstererek alanlara indi. Özgür Çocuk Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Eğitim İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, “Bilindiği üzere; TÜİK’in yalancı enflasyon rakamları, sarı sendikaların iktidarı memnun etmeye endeksli tavrı ve iktidarın emek düşmanı bakış açısıyla şekillenen 7. Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır. Belirlenen zam teklifi, hem bugünün gerçek enflasyon rakamlarının, hem de Merkez Bankası’nın önümüzdeki yıl için açıkladığı ve yine kim bilir kaç kez revize ederek yukarıya çekeceği iyimser enflasyon rakamlarının dahi altında kalmıştır. Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından bu sürecin sonunda yine hükümetin utanç verici zam teklifinin kabul edilmesi, ortada alın terimiz için bir görüşme değil bir dayatma olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” dedi.
“SUSMADIK, SUSMUYORUZ, SUSMAYACAĞIZ”
Memur ve memur emeklisin için açıklanan zamların açlık sınırına düşmek anlamına geldiğini ifade den Tekin, “Bu yaşanan bir utanç tablosu. Bizim insani koşullarda çalışma hakkımızı çaldılar. Bizim evimize göğsümüzü kabartarak, sınıflarımıza sadece derslerimizi düşünerek girme hakkımızı çaldılar. Bizim yaşanabilir emeklilik hayalimizi çaldılar. Bizim ay sonunu bekleme halimizi, bitmeyen bir karakışa çevirdiler. Bizim öğrencilerimize laik, bilimsel eğitim verme hakkımızı çaldılar. Kendi yarattığı ve 20 yıldır uyguladığı torpil mekanizması olan mülakatı kaldırmayı, seçim vaadi haline getirerek tarihe geçmişlerdi, şimdi bu sözlerini de tutmayacaklarını ilan ettiler. Eğitimden liyakati, gencecik insanlardan hak ettikleri kadroları çaldılar. Ve şimdi bizim susmamızı bekliyorlar. Çok beklerler. Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız. Laik eğitime ve çocukların geleceğine sahip çıkmak için eğitimciler olarak mücadeleyi büyüteceğiz. AKP iktidara geldiğinde öğretmen olan eğitim emekçisinin bugün eline geçen aylık ücret tüm ödenek ve yardımlar dahil 22 bin lira civarındadır. Yani 20 yıl emek veren bir öğretmen, bugün kamuda belirlenen en düşük ücretin sadece çok az üstünde bir ücret almakta, emeği değersizleştirilmektedir. Kadrolaşma, mobbing, haksız soruşturmalar eğitimde kol gezmekte, birçok mesleki hakkımız da sistemsel olarak gasp edilmektedir. Bıçak kemiğe dayanmakla kalmamış, kesmeye başlamıştır” şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜ KUTLAMIYORUZ”
Ülkenin her alanını sarmalayan gerici, antidemokratik tavrın, eğitimi de sarmaladığını öne süren Tekin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mesleki itibarımız, demokratik hak ve taleplerimiz, çocuklarımızın laik, bilimsel, demokratik, parasız ve eşit eğitim hakkı için mücadelemiz ve sesimizi büyütüyoruz. Mesleğimizin onuruna ve geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkına sahip çıkıyoruz. ÇEDES ve benzeri projelere karşı “çocukları korumak vatanı korumaktır” şiarıyla hareket etmeye devam edeceğiz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. İnsani çalışma şartları ve insani ücretlere kavuşana kadar eylemlilik sürecini giderek arttıracağız. 4 Kasım’da Konya ve Kocaeli, 11 Kasım’da Ordu ve Aydın, 18 Kasım’da Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri düzenleyeceğiz. Öğretmenler Günü’nü ise kutlamıyoruz ve riyakarca kutlamaları kabul etmiyoruz. O gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağız. 25 Kasım’da Başkent’te düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt’un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz. Haklıyız, kazanacağız.”