Haber Merkezi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Meslek Komite başkanları Yönetim Kuruluyla ortak toplantıda bir araya geldi. Toplantıda Komite Başkanları bir taraftan yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verirken diğer taraftan sektörlerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini paylaştı. Tüm sektörlerde öne çıkan ortak sorunlar finansmana erişememe, ara eleman bulamama, yüksek vergi oranları, kayıt dışı çalışan firmalar ile hizmet alımlarında Mersin’in tercih edilmemesi oldu.

ÇAKIR: “KENDİ İÇİMİZDE BİRLEŞMELİYİZ”

Göreve başladıktan sonra Komite Başkanları ve Üyeleriyle zaman zaman ayrı ayrı bir araya geldiklerini ve bu görüşmelerde 41 komitenin tamamından somut projeler talep ettiklerini kaydeden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Oda olarak, yönetim olarak bu projeleri desteklemeye hazır olduklarını belirtti. Komitelerin çalışmalarının aktif olmasının Oda çalışmalarına yön vereceğini vurgulayan Çakır, “Sektörlerinizin geliştirilebilmesi için önce kendi içimizde birleşmeliyiz. Birlikte hareket etmeliyiz. Biz çalışmalarımızı bu birlikteliği kurmak adına yürütüyoruz” dedi. Ardından kent için güçlü lobinin önemine dikkat çeken Çakır, bu noktada da kentteki kurumla işbirliğini artırmaya yönelik çalıştıklarını belirtip tüm bu çalışmalardan olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti.

“NAKİT AKIŞLARIMIZI KONTROL ETMELİYİZ”

Kent için birlikte hareket etmenin önemi kadar firmaların içinde bulunduğu zorlu ekonomik süreçte ayakta kalmasının önemine de dikkat çeken Çakır, “Zor bir dönemden geçiyoruz ve bu sürecin 2026 yılına kadar devam etmesi bekleniyor. Nakit akışını kontrol etmeliyiz, maliyetleri düşürücü çalışmalara odaklanmalıyız. İşyerlerimizin verimliliğini artırmalıyız. Bu noktalardan hareketle bizim de Oda olarak önümüzdeki süreçte çalışmalarımızın 3 ana başlığı verimlilik, yalın üretim ve kümelenme olacak. Sizlere bu konularda danışmanlıklar verip destek olacağız” dedi. Çakır, kümelenme konusundaki çalışmalara kentin üretimde önde olduğu hububat ve bakliyat ile eşofman ve çocuk tekstili sektörlerinden başlanabileceğini dile getirdi.  Üzerinde duracakları bir diğer konunun ara eleman olacağını ifade eden Çakır, bu konuda da İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Meslek Lisesi müdürleriyle çalıştıklarını belirtti. Sektörlerin taleplerine göre müfredata yön verileceğini kaydeden Çakır, iş garantili bölümler konusunda çalışacaklarını söyledi. Düz lise mezunlarına ise yine sektörlerden toplanacak talepler doğrultusunda kısa süreli mesleki eğitimler verip MYK kanalıyla belgelendirerek iş olanağı sağlayacak çalışmalara yoğunlaşacaklarını ifade eden Çakır, firmaların talep etmesi halinde çalıştırdıkları mevcut personelin gelişimine yönelik eğitimler verilebileceğine de değindi. Tüm bu çalışmaların firmaların uzun süre ayakta kalması için yeterli gelmediğine işaret eden Çakır, “Firmalarımızı torunlarımıza bırakabileceğimiz çalışmalara da odaklanacağız. Bu basit bir kurumsallaşma konusu değil, bu alanda daha profesyonel çalışmalar yürüteceğiz” dedi.

ASLAN: “ÖTV CİDDİ BİR SORUNA DÖNÜŞÜYOR”

35 No’lu Geri Dönüşüm, Plastik ve Kimya Meslek Komitesi Başkanı Gül Zeynep Aslan ise özellikle kimya sektöründe artan ÖTV’lerin ciddi bir soruna dönüşmeye başladığını belirtti. Vergilerin sürekli yukarı yönlü seyrettiğine işaret eden Aslan, “Şu anda ÖTV 5 kat arttı. Dolayısıyla üretim ve satışta sorun yaşıyoruz” dedi. Teminat mektuplarının 10 liradan 50 liraya çıkmasının, banka kredi limitlerinin düşürülmesinin finans sorunlarını beraberinde getirdiğini de kaydeden Aslan, sanayicinin bu şartlarda ayakta kalmakta zorlandığını söyledi.  20 No’lu Uluslararası Yük ve Eşya Taşımacılığı Meslek Komitesi Meclis Üyesi Burhan Şiğva vizeden şoför bulanamamasına kadar sektörde çok sayıda sıkıntı bulunduğunu belirtti. Aynı zamanda sektör olarak Kapıkule Sınır Kapısı’nda sağlanan ÖTV’siz akaryakıt imkanının Habur Sınır Kapısı’nda da sağlanmasını beklediklerini de dile getiren Şiğva, “Lojistik demek tek bir sektör demek değil. Burada bulunan birçok sektörde tezgahlar lojistik olmasa dönmez. Turizmden sonra ülkeye döviz kazandıran ikinci büyük sektörüz. Bu nedenle sizin için de bizim için de önemli bir sektör olup sorunlara birlikte çözüm aramalıyız” ifadelerini kullandı. 2 No’lu Sebze ve Meyve Komisyoncuları Meslek Komitesi Başkanı Murat Özpaksoy, sebze meyve komisyoncularının en çok soğuk zincirle mal tedariki sırasında sorun yaşadığına değindi. Soğuk hava deposu yaptırmak istediklerinde sektör gereği destek alamadıklarını belirten Özpaksoy, “Oysa kamyon kamyon mal geliyor ve hepsinin muhafaza edilip nihai tüketiciye ulaştırılması gerekiyor. 1-2 gün satamadığınızda fire artıyor. Bu nedenle hal içindeki dükkanlarımızda soğuk hava odaları bulunması önemli. Komite olarak bu sorunu aşabilecek projeler üzerinde çalışıyoruz” dedi.

KOCAKAPLAN: “TAŞERON SİSTEMİ BİTTİ AMA KIDEM TAZMİNATI KALDI”

31 No’lu İşletme Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı İzzet Kocakaplan ise aynı çatı altında birçok sektörün faaliyet gösterdiğini belirterek komiteye bağlı sektörlerde yaşanan sıkıntıları şöyle özetledi:  “Hizmet sektöründeki taşeron firmalar olarak uzun yıllar çalıştık. Ancak sonrasında Cumhurbaşkanlığı kararıyla taşeronlar kadroya geçti. Birçok firmamız sıkıntı yaşayarak kapandı. Şu anda ayakta kalanlardan ise artık kendi bünyelerinde bulunmayan işçiler için kıdem tazminatı isteniyor. Bu kabul edilemez. Sorunun çözümü için Çalışma Bakanlığı ile temasa geçilmeli. Bir diğer sıkıntıyı ihalelerde yaşıyoruz. Örneğin yemek ihalesinde bir rakama anlaşıp ihaleyi alıyoruz ama her türlü ürüne o kadar sık zam geliyor ki ihale süresi bitene kadar verdiğimiz rakamlar bizi kurtarmaz oluyor. Şartnamelerde enflasyona karşı fiyat farkı verileceği belirtilebilirse önümüzü görebiliriz. Bir diğer sorun ise güvenlik, temizlik ve ilaçlama firmalarında merdiven altı çalışanlar. Bu firmalarla rekabette zorlanıyoruz.”

ÇAÇUR: “İŞBAŞI EĞİTİM DESTEKLERİ DEĞİŞMELİ”

30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Cemil Çaçur, küçük işletmeler için personel desteklerinin önemini vurgulayarak son iki yıldır İŞKUR’un işbaşı eğitim desteklerinin değişmesinden şikayetçi oldu. Geçmişte İŞKUR aracılığıyla gelen bir personelin maaş ve sigortasını bir yıl boyunca devletin ödediğini ve karşılığında da işletmeden 3 ay fazladan çalıştırma zorunluluğu beklediğini kaydeden Çaçur, son iki yılda bu uygulamanın tersine döndüğünü söyledi. Artık 3 ay devletin destek verip firmaya personeli bir yıl çalıştırma zorunluluğu getirildiğini açıklayan Çaçur, bu düzenlemenin en az 6 ay devlet desteğine çıkarılmasını beklediklerini söyledi. Bu destek verilirken eskiden SGK’lı personel limiti bulunmadığını da belirten Çaçur, “Şimdi ise en az 5 sigortalı çalışanınız varsa destekten yararlanabiliyorsunuz. Oysa sigorta sektöründe faaliyet gösteren firmaların çalışan sayıları 2-3’ü geçmiyor ve bu noktada da destekten yararlanmada sorun yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Çaçur sözlerini Mersin’deki firmaların sigorta hizmetini farklı illerden almak yerine Mersinli firmaları tercih etmelerini beklediklerini belirterek tamamladı.

KOYLAN: “LİMAN HİZMETLERİNDE CİDDİ SORUNLAR VAR”

18 No’lu Gümrük Müşavirliği Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Serhan Koylan, sektör olarak özellikle limancılık hizmetlerinde ciddi sorunlarla karşılaştıklarını belirtti. Mersin Liman İşletmesi’nin yapılan görüşmeler sonunda bir takım iyileştirmelere gittiğini kaydeden Koylan, “Ancak yeterli değil. Bu limanı Mersin’den sonra en çok kullanan Gaziantep, Kahramanmaraş ve Konya. Bu illerin de Oda başkanlarıyla birlikte güçlü bir lobi ile limanın etkin çalışması sağlanabilir” dedi. Komitelerin çalışması talebine de değinen Koylan, “Komiteler çalışmalı dediniz. Ben çalıştıklarından eminim ama gözlemim nasıl etkili çalışılabileceğini bilmememiz. Odamızdan komitelerin nasıl çalışma yürütmesi gerektiğine dair bir eğitim verilmesini talep ediyoruz” dedi.

HÜRMEYDAN: “DEPREM VE NÜKLEER SANTRAL PERSONEL BULMAMIZI ZORLAŞTIRDI”

16 No’lu İnşaat Malzemeleri Üretimi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Hürmeydan da personel bulamamaktan şikayetçi oldu. Deprem sonrası komşu illerde başlayan yeniden yapılaşma ve Nükleer Santral İnşaatı nedeniyle sektörde faaliyet gösteren personelin birçoğunun çalışmak için o bölgelere gittiğini kaydeden Hürmeydan, “Durum böyle olunca personel bulamaz olduk” dedi. Ardından Komite olarak yaptıkları çalışmalara değinen Hürmedan, sektör toplantısı düzenleyerek sorunları tespit ettiklerini, üyelere Oda bünyesinde faaliyet gösteren Atölye1886’yı tanıttıklarını ve ilgili komiteler bir araya gelerek Kentsel Dönüşüm Çalışma Grubu oluşturup bu alanda yoğunlaştıklarını söyledi.

TUNCER: “DİSTRİBÜTÖRLER İŞ BIRAKMAYA BAŞLADI”

6 No’lu Toptan Gıda ve Muhtelif Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Nebi Tuncer, giderek zorlaşan koşullar nedeniyle gıda toptancılığının sıkıntıya girdiğini söyledi. Geçmişteki karlılıkların artan maliyetler nedeniyle yetmez olduğuna dikkat çeken Tuncer, “Gıda toptancıları ve distribütörler iş bırakmaya başladı” dedi. Mersin’de modern bir toptancılar sitesi bulunmamasından da şikayetçi olan Tuncer, kent vizyonuna yakışır bir site talep ettiklerini söyledi.  13 No’lu Ulaşım Araçları İmalat, Satış ve Onarımı Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Aytekin Karadağ, komite olarak personel sorununu çözmeye yönelik yürüttükleri çalışmaların detaylarını anlattı. Ardından sorunun tüm sektörler için çözümü adına aplikasyon sistemi geliştirilmesini öneren Karadağ, “Bir yazılım geliştirilerek herkes talep ettiği personeli bu sistem üzerinden belirtip uygun personel ile eşleştirilmesi sağlanabilir. Bu sistem üzerinden yalnızca personel değil forklift gibi ortak kullanılabilecek araçların da talebi mümkün olabilir. Bu sayede ihtiyaçlar daha hızlı karşılanabilir” dedi.

ERDEM: “CADDELERİ CANLANDIRACAK ÇALIŞMALAR YAPILMALI”

24 No’lu Lokanta, Kafeterya ve Pastaneler Meslek Komitesi Başkanı Başar Erdem sektörün en ciddi sorununun kayıt dışı çalışmalar olduğunu söyledi. İkinci sırada personel bulunamamasını gösteren Erdem, personel bulma sorunu özelinde toplantı yapılarak çözüm aranması gerektiğini belirtti. Caddelerin canlandırılmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini de ifade eden Erdem, özellikle 34. Cadde, Kushimoto gibi cadde ve sokakların yılbaşı gibi özel günlerde canlandırılmasının işletmelere önemli katkılar sağlayacağını söyledi. 37 No’lu Enerji Üretim ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Eşref Akdoğan tüp satışlarında barkod sistemine geçilmesine rağmen bu sistemi takip eden bir kontrol sistemi bulunmamasından şikayetçi oldu. Barkod sistemine rağmen tüplerin yetkili bayiler dışında satışının önlenemediğini kaydeden Akdoğan, “Bakkaldan emlakçıya, birçok farklı iş kolu tüp satışına devam ediyor. Kayıtsız çalışan firmaların önüne geçilemediği için rekabet de edilemiyor. Denetimler artırılmalı” dedi.

KAYA: “SEKTÖRÜN CİDDİ SORULARI VAR”

4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Fehmi Kaya, komite içerisinde birçok farklı sektör bulunduğunu söyledi. Balıkçıların balık hali istediğini, İran’dan gelen karideslerin sektörde rekabette sıkıntı oluşturduğunu kaydeden Kaya, “Hayvancılık sektöründe ise Mersin’de bir hayvan pazarı bulunmaması sorunu var” dedi. Yem maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle sektörün yaşadığı sıkıntıları aktaran Kaya, tavuk sektöründe ise en büyük sorunu merdiven altı parçalama yerlerinin oluşturduğunu söyledi. 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi Üyesi Filiz Burakgazi turizm sektörünün dış etkenlerden çok çabuk etkilendiğini söyledi. Önce pandemi sonra deprem, ardından yüksek enflasyon ve şimdilerde ise savaşların sektörü olumsuz etkilediğini kaydeden Burakgazi, “Bunlar aşamayacağımız uluslararası sorunlar ama bir de çözüm üretebileceğimiz sorun var ki o da birbirimize sahip çıkmamız gerektiği. Alım yaparken yerel firmalarla çalışmayı tercih edebiliriz. Emin olun ki İstanbul’daki seyahat acentesi ya da sigortacı Mersin’dekinden daha iyi bir çözüm ortağı olamaz. Birbirimize sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

TOPAL: “MALİYETLER ARTSA DA FİYATLARI ARTIRAMIYORUZ”

33 No’lu Gıda ve İçecek Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Ramazan Topal özellikle denetimsizlikten şikayetçi oldu. Fırıncıların merdiven altı firmalarla mücadele edemediğini belirten Topal, “İkinci sıkıntıyı fiyat tarifelerinde yaşıyoruz. Ekmek fiyatlarını komisyon belirliyor ve bir sene, altı ay o tarifeyi aşamıyoruz. Oysa maliyetlerimiz sürekli artıyor. Fırıncılar ve minibüsçüler için maliyetleri artırmayan ayrı bir tüzük de yok ki zam yapılmasın. Bu, ciddi bir sorun” dedi. Böyle olunca personele yeterli ücret ödeyemediklerini belirten Topal, her geçen gün sektörde çalışacak personel bulmakta zorlandıklarını, önümüzdeki süreçte bu sektörün usta bulamaması nedeniyle yok olabileceğini belirtti. 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, Mersin’in aldığı ciddi göç nedeniyle eğitimde sıkıntılar yaşanmaya başladığını aktardı. Sınıfların 45-50 kişiye ulaştığını bildiren Tunç, bu sorunun çözümü için özel okulların desteklenmesinin önemine değindi. KDV oranlarının düşürülmesiyle bu desteğin sağlanabileceğini ifade eden Tunç, “Bizler yüzde 8 olan KDV’nin yüzde 1’e çekilmesini beklerken yüzde 10’a çıkarıldı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok” değerlendirmesini yaptı.

GÖKHAN: “SEKTÖREL SANAYİ SİTELERİ ÖNEMLİ”

11 No’lu Tekstil, Konfeksiyon ve Ayakkabı Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Gökhan da personel bulma konusunda yaşanan sıkıntıya dikkat çekti. Mersin’in özellikle eşofman ve çocuk kıyafeti üretiminde bir numara olduğunu belirten Gökhan, “Günlük yaklaşık 2 – 2,5 milyon adet üretim yapılıyor. Ancak personel bulamıyoruz” dedi. 38 No’lu komite ile birlikte ortak çalışmalar yürüttüklerini belirten Gökhan, üretimin daha da artması için sanayi sitesine ihtiyaç duyduklarını da söyledi. 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Beşir Sevimli, sektör olarak limanla sorun yaşadıklarını belirtti. Özellikle gemilerdeki bekleme sürelerinin uzamasının önemli bir sorun oluşturduğunu kaydeden Sevimli, diğer sorunları ise şöyle özetledi:  “Son 2 yıldır ihracatçılar da üreticiler de ciddi destekler alıp yatırımlar yaptı. Şimdi ise geri ödeme zamanı. Devletin bankaları kredi vermeye çalışıyor ama faizler çok yüksek. Finansmana erişime bir çözüm üretilmeli.” Mersin’in hububat ve bakliyattaki gücünü de hatırlatan Sevimli, Narenciye Festivali gibi Dünya Hububat ve Bakliyat Günü’ne denk gelen Şubat ayında Hububat Festivali düzenlemek istediklerini de söyledi.