Haber Merkezi

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 85. yıl dönümünde tüm Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de ve Mersin Üniversitesi’nde de çeşitli etkinliklerle anıldı. Cumhuriyet alanında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla tören başladı. Saatler 09.05’i gösterdiğinde siren sesleriyle birlikte iki dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla birlikte bayraklar yarıya indirildi. Tören, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde devam etti. Törene; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ile Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk ve Prof. Dr. Mehmet Çağrı Çetin, Dekanlar, Genel Sekreteri İsa Değirmenci, Rektör Danışmanları, akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Devlet Konservatuvarı öğrencileri ve piyanist Öğr. Gör. Ferdi Cümendür’ün eşliğinde “Atatürk’ün Sevdiği Türküler” konseri ile devam etti.

“ATATÜRK BİR MİLLETİ UÇURUMDAN ALDI”

Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, “Bugün Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 85. yıl dönümünü anmak için bir aradayız. Büyük Ata’mızı anarken bu vesile ile onunla birlikte, kahraman şehitlerimizi, ahirete irtihal etmiş tüm gazilerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Atatürk, ‘Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir’ demiştir. 10 Kasım, bizler için yalnızca bir matem günü değildir, olmamalıdır. Bugün Ata’mızı anmak en çok da onu anlamak gerekiyor. Atatürk’ün çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamızı sağlayan Cumhuriyet başta olmak üzere elde edilen başarıların ve eserlerin tamamında Aziz Türk Milleti’ne önderlik yapmıştır. Atatürk lider kişiliği, geleceği görebilen zekâsı ve bizlere bıraktığı yıkılmaz eserleriyle tüm dünyanın takdirini ve saygısını kazanmıştır. Atatürk bir milleti uçurumun kenarından alıp ‘Türk tutsaklık kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti tutsak olmamıştır.’ şiarını bizlere benimsetti Gazi Mustafa Kemal Atatürk sadece askeri alanda bir dahi ve kurtarıcı değil; Atatürk bilimden siyasete, diplomasiden eğitime, sanattan ekonomiye kadar birçok alanda birçok başarıya imza attı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına saygı ve yâd ediyor; Ata’mıza, kahraman silah arkadaşlarına, aziz şehitlerimize ve ahirete irtihal etmiş tüm gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.

"ATATÜRK; CUMHURİYET’İ EN UYGUN REJİM OLARAK GÖRMEKTEDİR"

Tören daha sonrasında İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Birgül Bozkurt'un “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu konferansı ile devam etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu ile Mustafa Kemal Atatürk’ün arasında organik bir bağ bulunduğu, Cumhuriyet rejimi tercihinin Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi tercihi olduğunun bir gerçek olduğunu söyleyerek konferansa başlayan Doç. Dr. Birgül Bozkurt, “Elbette üniversitelerin, akademinin kendine özgü kutlama şekilleri olacaktır ve Üniversitemizde de pek çok panel, konferans düzenlenmiştir. Bu tür etkinliklere de fazlasıyla ihtiyaç vardır. Çünkü Cumhuriyetimizi donuk ve sabit bir ideoloji gibi değil, dinamik bir tarzda anlamak ve içinde yaşadığımız dünya gelişmeleri içinde yeniden değerlendirmek zorundayız. Geçmiş tecrübe ve birikimleri bugün yeni deneyimlerimizle birleşerek Cumhuriyet ve demokrasi fikrimizi ve pratiklerimizi geliştirebiliriz” dedi. Doç. Dr. Birgül Bozkurt, “Türkiye’de Cumhuriyet; öncelikle dış egemenlik mücadelesi açısından işgalcilere karşı bağımsızlık, hürriyet ve eşitlik uğruna girişilmiş bir isyan olarak gerçekleşmiştir. Burada eşitlik ifadesi şaşırtıcı gelmesin. Basit bir örnek vermek gerekirse, Lozan’da en çok mücadele edilen konuların başında kapitülasyonların olması buna örnektir. Hiç kuşkusuz, Cumhuriyet; Türkiye’de insan hakları, yurttaşlık, sivil toplum ve liberal demokrasi kavramlarının yayılma ve yerleşme sürecinin başlangıç noktasıdır. Elbette Tarık Zafer Tunaya Hoca ‘Meşrutiyet Dönemi Cumhuriyetin siyasi laboratuvarıdır’ sözlerinde haklıdır ancak Atatürk’ün Osmanlı son döneminin başarılı bir subayı ve art arda yaşanan savaşlarla ve ekonomik açmazlarla çöken bir imparatorluğun son evresinde yetişmiş birisi olduğu da unutulmamalıdır” dedi. Doç. Dr. Birgül Bozkurt, konferansta Atatürk’ün Cumhuriyet'i kimden öğrendiğine, Atatürk’ün düşünce yapısını etkileyen olaylardan, en çok okuduğu ve etkilendiği Türk yazar ve düşünürlerden, fikirlerinden etkilendiği yabancılardan bahsetti. Doç. Dr. Birgül Bozkurt, “Atatürk; Cumhuriyet’i, çağdaş modern bir devletin kurulabilmesi için en uygun rejim olarak görmektedir. 1924’te Cumhuriyet’i ‘Türk milletinin tabiat ve adetlerine en mutabık olan idare Cumhuriyet idaresidir’ sözleriyle tanımlamaktadır. Sonuç olarak; geçmiş deneyim ve birikimlerden yararlanarak çağın gereklerine uygun çözümler üretmek, sürekli daha iyiye kavuşturma fikri içeren demokrasi içinde kendimize bakabilme cesareti göstermeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, ulusal egemenliğe dayalı ve ondan kaynaklanan TBMM ile verilen Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet rejimi ile sonuçlandı. Devrimlerle yaratılan çağdaş devlet ve toplum modeli ile tüm Türk vatandaşlarına demokratik bir ülkede yaşama şansını sunuldu. Her kuşak bu bilincin farkında olarak üzerine düşen sorumluluğu taşmakla yükümlüdür.” şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.

Tören, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk’ün; Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde açtıkları sergi ile katkı sağlayan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Yüce ve Zeynep Demirdelen’e, gerçekleştirdiği konferans nedeniyle İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Birgül Bozkurt’a ve müzik dinletisini gerçekleştiren piyanist Öğr. Gör. Ferdi Cümendür ve Devlet Konservatuvarı öğrencilerine teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.