Necdet TAŞ
Kuzey Irak'ta Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde PKK terör örgütü tarafından 12 asker şehit olurken, 1’i ağır 13 asker de yaralandı. TBMM'de bütçe görüşmelerinde söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, 12 şehidin ismini Meclis kürsüsünden tek tek okudu. Şehit haberlerinin gittiği evlerin fotoğraflarını görünce yüreklerin ikinci kez parçalandığını ifade eden Ekmen, “Bugün AK Parti’nin 2002’den 2023’e kadarki seyrine dair bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyordum; ekonomide, iç siyasette, dış politikada, hukuk ve adalette son yirmi iki yılda yapılan farklı uygulamalara dikkat çekerek biraz “nereden nereye” demek, biraz da “Hangi AK Parti?” diye sormak istiyordum; özenle hazırladığım o konuşmayı umarım başka bir zaman yapabilirim. Bütçe görüşmelerini burada sürdürüyoruz ancak önce 6, sonra 12 olarak gelen şehit sayısı şüphesiz hepimizin yüreğine ateş düşürdü. Bugün 12 evde acı var, daha doğrusu 12 delikanlının anne babaları, ağabeyleri, ablaları, arkadaş ve sevdikleri, belki metanet ve gururla ama büyük bir acıyla cenazelerini bekliyorlar” ifadelerini kullandı.
“YEMEN’DEN BU YANA DEĞİŞMEZ Mİ O KARA YAZGI?”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çözüm mercii olduğunu kaydeden Ekmen, “Burası yani Meclisimiz elbette çözüm merciidir, her türlü sorunun konuşulma yeridir; bugün ülkemizi kavuran terör saldırıları, Kürt meselesinin serencamı ve çözümü, devletin defalarca denediği ama sonuç alamadığı terör örgütünün silahsızlandırılması yani çatışma çözümü imkânları, şehitlerin kaybındaki olası operasyon hataları üzerine doğrusu ne benim konuşacak bir mecalim var ne de kimsenin bunları dinlemeye hazır bir ruh hâli. İnşallah ilk fırsatta tüm bunları burada sağlıklı ve çözüm odaklı olarak konuşuruz. Değerli arkadaşlar, dün burada dört siyasi parti grubunun imzası bulunan bir metin tam 4 kez okundu, sonra başka bir grubumuz kendi metnini okudu ama ne acıdır ki 12 şehidimizin adı bir kez dahi okunmadı. Kıymetli arkadaşlar, ölüm birer sayı değildir, istatistik hiç değildir; her biri can, evlattır, babadır, kardeştir, arkadaştır, komşudur. Ailelerin metaneti, buğulu gözlerle “Vatan sağ olsun.” demeleri çok kıymetli ama unutulmamalı ki vatan sağ olanlarla daha güzel, vatan kaybettikleriyle değil, yaşattıklarıyla daha güzel, vatan özgür, müreffeh ve geleceğe güvenle bakan gençleriyle daha güzel. Şehit haberlerinin ulaştığı, bayrak takılan o evlerin fotoğraflarını görünce hangi birimizin yüreği 2’nci kez parçalanmıyor ki? Hiç mi bir rezidansa takılmaz o al bayrak? Hiç mi bir villanın kapısına gitmez o kara haber? Hiç mi güvenlikli bir sitenin kapısında durmaz haberci taşıyan o ambulanslar? Yemen’den bu yana değişmez mi o kara yazgı? Nasıl yakılmıştı o ağıt, hatırlayalım: Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdendir. Ben şimdi 12 şehidimizin, 12 kara yağız delikanlının, bedel ödeyemeyip önce askerlik yapan, sonra da sözleşmeli statüde aldığı maaşın karşılığını canıyla ödeyen o 12 canın ismini ve nüfusa kayıtlı oldukları illeri okuyarak onlara rahmet dilemek istiyorum. Uzman Çavuş Abdülkadir İyem, Şanlıurfa; Uzman Çavuş Ahmet Arslan, Yozgat; Sözleşmeli Er Cebrail Dündar, Mardin; Sözleşmeli Er Semih Yılmaz, Kırıkkale; Sözleşmeli Er Kemal Aslan, Elâzığ; Sözleşmeli Er Enis Budak, Ağrı; Sözleşmeli Er Yasin Karaca, Tokat; Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu, Sinop; Sözleşmeli Er Emre Taşkın, Malatya; Teğmen Ramazan Günay, İzmir; Uzman Çavuş Mehmet Serinkan, Denizli; Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, Zonguldak. Bir kez daha rahmet diliyorum, ailelerinin acılarını paylaşıyorum” dedi.