Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, üçlü salgın hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Özellikle yaşlı veya bağışıklık sistemi zayıf kişilerde hastalığın süresi uzayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Ayrıca, birden fazla virüs ile ardışık enfeksiyon riski yüksektir ve bazı durumlarda viral enfeksiyonlara bakteriyel enfeksiyonlar (süperenfeksiyon) da eşlik edebilir” diye konuştu.
“COVİD-19 HÂLÂ ETKİSİNİ SÜRDÜRÜYOR”
Covid-19’un hâlâ etkisini sürdüren SARS-CoV-2 virüsü tarafından oluşturulan bir enfeksiyon olduğunu söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Testlere sınırlı erişim olmasına rağmen, hastane başvurularının arttığı görülmektedir. Covid-19 belirtileri arasında sıklıkla ateş, öksürük, nefes darlığı, kas ağrıları, halsizlik ve tat/duyu kaybı bulunur. Sosyal mesafe, maske takma ve hijyen önlemleri enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir. Ayrıca, Covid-19 aşısı hastalığın ciddiyetini azaltmaya yardımcı olabilir” şeklinde konuştu. Mevsimsel gribin A ve B tiplerine ait farklı varyantlarıyla tekrar etkili hale geldiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Özellikle H1N1 Tip A'nın yeni bir varyantı, yaşlı ve küçük çocuklarda hastane başvurularını artırmaktadır. Grip belirtileri genellikle bulaşmadan 2-3 gün sonra ortaya çıkar ve 5-7 gün boyunca devam eder. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, halsizlik ve vücut ağrıları gibi belirtiler görülür. Hastalar tipik olarak yaygın kas ve eklem ağrıları nedeniyle kendilerini dövülmüş gibi hissederler. Erken dönemde antiviral ilaçlar (oseltamivir) kullanılarak hastalık süresi kısaltılabilir ve iyileşme hızlandırılabilir. Grip aşısı da ciddi semptomların önlenmesinde etkilidir” ifadelerini kullandı.
ÖKSÜRÜK, NEFES DARLIĞI VE HALSİZLİK BELİRTİLERİNE DİKKAT
Solunum sinsityal virüsünün (RSV), bronşiolit ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına neden olan bir virüs olduğunu söyleyen Prof. Dr. Leblebicioğlu şunları söyledi: “Özellikle çocuklarda hastane başvurularının başlıca nedenlerinden biridir, ancak yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf yetişkinleri de ciddi şekilde etkileyebilir. RSV belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, ateş ve halsizlik bulunur. RSV hastalığında semptomları azaltmak için destekleyici tedaviler uygulanır. Gribal enfeksiyon belirtileri gösteren hastalar istirahat etmeli, bol su içmelidir. Bulundukları oda havalandırılmalı ve oda havası kuru olmamalıdır. Destek tedavisi olarak ateş düşürücü ilaçlar (asetominofen), nazal dekonjestanlar ve kuru öksürük şikâyeti olanlarda öksürük kesici ilaçlar kullanılabilir. Özellikle 38 derece üzerinde ateş, solunum güçlüğü ve semptomların uzaması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gerekli önlemler alınmasının önemine değinen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Soğuk hava nedeniyle insanların daha fazla iç mekânlarda bulunduğu bu dönemde, hastaysanız evde kalmak, ellerinizi sık sık yıkamak, öksürürken kâğıt mendil kullanmak veya dirseğinize öksürmek, gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmamak önemlidir. Kalabalık ortamlarda maske takılmalıdır. Ayrıca, Covid-19 ve grip gibi enfeksiyonlara karşı aşılanmayı unutmamalısınız” açıklamasında bulundu. (İha)