Haber Merkezi
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Faruk Ilgaz Tesisleri'nde sarı lacivertli kulübün gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda şampiyonluk yolundaki rakipleri Galatasaray hakkında sert açıklamalarda bulunan Koç, “Son dönemde gündem dinamik, iddialar, iftiralar yoğun. Aslında bu toplantının öznesi rakibimiz olacak. Rakibimizin başkanından yöneticilerine düşürdükleri seviye artık mezbahayı aratmayan vaziyette. Galatasaray'ın Türk futbolcu için nasıl bir beka sorunu olduğunu anlatacağım. Galatasaray başkanı ve yöneticilerinin elde etmek istediklerini kazanmak için ne tür hayali senaryolar ürettiğini istatistiklerle göstereceğim. Kazanmak için her şey mubah anlayışının bu kulüp için kültür haline geldiğini paylaşacağım. Türlü türlü şantaj ve itibar suikastı yaparak, özellikle hakemler ve kurulları baskı altında tutarlar ve bunun için hayali düşmanlar yaratırlar. Başka camiaların mutsuzluğundan paye çıkarır, onları aşağılar ve alay ederler. En son Beşiktaş maçında görüldüğü gibi” dedi.
“HANGİSİ GERÇEK?”
İşler iyi gitmeyince ya da kendi maçlarındaki hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı birbirine katarlar. Ligi bitirtmeyiz tehditlerinde bulunurlar, açıklayacağız derler, en sonunda ise istedikleri olunca susarlar. İşler iyi giderken de itidalli olalım derler. Tüm kulüpler için adalet arayışında olduklarını söylerler. Kendi kanallarında "Futbol için adalet" programı yapacaklarını yalanını söylerler. Bir sürü pozisyon yolladık ama program yayınlanmadı. Bu arada programı yapamadan kulüp kanalları da kapatıldı. Günü kurtarma refleksiyle, samimiyetsiz, gerçek dışı söylemler. Sadece kendilerini akıllı, herkesi saf görürler. TFF ve kurulları, Galatasaray için ne anlam ifade ediyor? Bu durum ligin gidişatına göre mi değişiyor? Aralarında danışıklı dövüş mü var? TFF'ye siper oldular. "Türk futbolunun iradeye, liyakatli yönetime ihtiyacı var" dediler. Çok kısa süre sonra TFF'yi istifaya davet ettiler. İki gün önce de TFF'yi hesap vermeye çağırdılar. Hangisi gerçek? Bir maçta kulübümüzün hakkını aramak için devre arasında paylaşım yaptık. Kıyameti kopardılar. Sonra aradan on gün geçti, birebir aynısını kendi maçlarında yaptılar. Paylaşımı yapmadan önce aranızdan bir akıllı 'Fenerbahçe aynı şeyi yaptı, başkanımızın ağzından çok sert şeyler yazdık. Yaparsak riyakarlık olur' demiyor mu?” diye sordu.
“MİLYONLARIN ARASINDA NEFRET TOHUMU EKİYORSUNUZ”
Bunların bir taktikleri var. Kişiler üzerinde baskı kurup, kamuoyun önüne atmak. Şöyle derler; 'Koç şirketlerinde çalışıyor', 'Fenerbahçe'ye yakın şirketlerde çalışıyor.' Baskı yaparak, saldırarak, köşeye sıkıştırarak hep istediklerini elde etmeye alışmışları. Onun Türk futbolunun beka sorunu diyorum. Madem TFF Başkanı'ndan memnun değilsiniz. Her maçtan sonra hakem hakkında geveliyorsunuz. Mertseniz, dürüstseniz, kendinize güveniyorsanız siz de bizim gibi yabancı hakem talebini destekleyin. Alın size samimiyet testi. Türk hakemlerine güveniyorsunuz, sadece bizim maçlarımızda güvenmiyorsunuz. Riyakar oğlu riyakarsınız. Milyonlar arasında nefret tohumları ektiğiniz için sadece Türk futbolu için değil, belki de ülke için beka sorunusunuz. Bu hocaya (Okan Buruk'tan bahsediyor) sormak lazım en yakın hakem arkadaşı kim? Bilenler bilir... Ama tabii yabancı hakemleri de istemezler çünkü Avrupa'da görüyorlar yabancı hakemlerin nasıl yönettiğini. Maçlarından önce söz konusu takımların oyuncularıyla ilgili transfer haberleri çıkartırlar. Ya da oynayacakların takımların oyuncularını transfer etmek için teklif yaparlar. Kayserispor'a Mame Thiam için Pendikspor teklif yaptı. Sivasspor'a Sainz için Eyüpspor teklif yaptı. Bu üç İstanbul kulübünün yakın ilişkileri herkesin malumu. Alın size gerçek koalisyon. Morutan'ı 3 milyon euroya satmışlar. İşin öyle olmadığını anladık. 3 milyon euroya satılan oyuncu, belli bir maça çıkarsa o para ödeniyormuş. Kulübü de ilk 11'de oynatmıyor. Acaba 3 milyon euro, limit açmada kullanıldı mı? Bunu öğreneceğiz. Bir de Bakambu transferi var. Cedric Bakambu'nun Real Betis'e transferinde de yanlış bilgi verdiler. Real Betis'in 5+5 milyon euro ödeyeceğini öğrendik. Müthiş! Betis başkanı da ödediğimiz paraya bonservis dahil diyor. Bonusun gerçekleşmesi için olağanüstü şartlar olmalı diyor. 5 milyonun içinde maaş da var bonusların içinde. Buradaki olay insanların gözünün içine baka baka yalan söylemek, aldatmak” şeklinde konuştu.
“BUNLARIN YAPTIKLARIYLA NETFLİX DİZİSİ ÇIKAR”
Bunların bir yöneticisi Zaniolo transferiyle ilgili teklifimizi ifşa ettileri. Bu aslında suç. Diyor ki; 'Fenerbahçe daha çok verdi oyuncuya ama oyuncu bizi tercih etti.' Biz de bunu mahkemeye götürdük. Bilirkişi raporu geldi. Raporda bu kulüp tarafından ödenecek toplam bedelin bonuslar dahil Fenernabahçe'nin teklifinden yüksek olduğu, dolayısıyla Erden Timur'un sözlerinin doğru olmadığı, haksız rekabetin oluştuğu belirtiliyor. Bunlar yargıda da çok güçlüler. Selahattin Baki ve Onur Göçmez'i ifadeye çağırttılar. Amaç rahatsızlık yaratmak. Belhanda maçtan önce üçlü çektiriyor. Fenerbahçe'den gidenler ise bize karşı kora kor mücadele ediyor. Doğrusu ve olması gereken bu. Aslında iki camia arasındaki kültür farkı bu. Basın toplantılarında istenilen soruları sordururlar. İstemedikleri soru geldiğinde, soru soran kişi kurumuna şikayet edilir ya da iletişim direktörleri gece yarısı mesaj atar ve tehdit eder. Yakın zamanda iki medya mensubu bunu yaşadı. Yabancı hakem istememelerinin sebebi aşikardır. Türk futbolunun ne hale geldiğini görmek için Galatasaray - Antalyaspor maçına bakmak, yeterli olacaktır. Sonrasında yaşananlar gayri ahlaki spor kültürünün mükemmel bir örneğidir. O kadar çok örnek verebiliriz ki, iki sezon Netflix dizisi çıkar. Böyle davranmalarının ana amacı da kritik maçlarda TFF'nin maçlarda tescilli Galatasaraylı hakemlerin atamasıdır. TFF, bunların kritik maçlarına hep onların istedikleri hakemleri atıyor. Carlos Vinicius... Ben böyle bir şey görmedim. Göz göze, kulak kulağa. Az kalsın dudak dudağa. Kart yok, hiçbir şey yok. Fred "Aptalca" dedi diye atılıyor. Biz son 4 maçta 59 faul yapıp, 15 sarı kart gördük. Galatasaray son 4 maçta 62 faul yaptı, 4 sarı kart gördü. Hakemler şampiyonluk yarışındaki bir takımın en küçük hatasını ararken, diğer takımın kör göze parmak hatalarını görmezden geliyor. Bu çifte standardı kimseye anlatamazsınız” dedi.
“TFF BAŞKANI, SÜPER KUPA KRİZİ İÇİN BİZİ İŞARET ETMİŞ”
Süper Kupa kriziyle ilgili de konuşan Koç, “TFF Başkanı, Riyad'daki Süper Kupa kriziyle ilgili bizi işaret etmiş Ankara'ya, devlet yetkililerine. Krizi saat 16.00'da F.Bahçe Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar'ın attığı tweetle başladığını belirtmiş. Bunu sordum TFF Başkanı'na 'Oradakiler bana öyle sordular. Ben de 'Evet' dedim.' cevabını verdi. Soranlar kim? Bakan seviyesi mi, başka seviye mi? "Peki dedim sayın başkan, rakibin Genel Sekreteri'nin Uğur Bey'den önce İstiklal Marşı'na izin verilmediğini söylemesini yetkililere aktardınız mı?" şeklinde sorum. 'O tweet'ten haberim yok' dedi. Onların attığı tweet, bütün krizi tetikledi. Nevzat Dindar, Uğur Bey'in tweet'inden önce Eray Yazgan'a ulaştığını ve 'İstiklal Marşı okunmazsa sahaya çıkmıyoruz' dediğini aktardı. Bu durum bile kollandıklarını ortaya seriyor. Sebep oldukları rezaleti, Fenerbahçe üzerine yıkmaya çalışmakla Türk futbolunu yönetiyorlar. Gerisini siz düşünün. Fenerbahçe olarak, devletimizin bu konuyu araştırmasını istiyoruz. Abdulkadir Bitigen Galatasaray maçında verdiği penaltıyı hakem seminerinde itiraf ediyor. İddia bu... 1 Mart'ta hakemler, Hugh Dallas ve Mehmet Büyükekşi'nin de katıldığı bir toplantı düzenleniyor. Tolga Özkalfa'nın görevden alındığı bilgisini paylaşıp toplantıdan ayrılıyor. Hugh Dallas da Abdülkadir Bitigen'e penaltıyı soruyor. Bitigen de penaltı kararının yanlış olduğunu tüm hakemler önünde itiraf ediyor. Anlık yanılma da değil. VAR'a gittin, orada da penaltıya hükmettin, sonrasında da bunun yanlış olduğunu itiraf ediyor. Bunun şampiyonluk yarışına etkisi ne olacak? Fütursuz, arsızi organize bir kötülükle karşı karşıyayız. Böyle bir DNA'dan bahsediyoruz. Er meydanına çıkma teklifimiz de hala geçerlidir. Siz bizim önümüzde söyleyemeyeceğimiz şeyleri başka yerde söylüyorsunuz” ifadelerini kullandı.