Necdet TAŞ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk tarım ihtisas teknoparkı olan Mersin Agropark Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nin açılış törenine katıldı. Tarsus ilçesindeki törende konuşan Bakan Kacır, bereketli topraklarıyla, ihtişamlı Toroslarıyla, ticaretin kalbi limanıyla, Akdeniz'in göz bebeği olan Mersin'in, bugün teknoloji ekosisteminde yeni ve önemli bir adım daha attığını söyledi. Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründe ihtisaslaşmış ilk ve tek teknoparkı olan Mersin Agropark’la, tarım ve gıda sektörünü bilim, teknoloji ve inovasyon dünyasıyla buluşturduklarını kaydeden Bakan Kacır, "Tarım teknolojilerinde Mersin’i bir cazibe merkezine dönüştürüyoruz" ifadelerini kullandı.
"BÖLGESİNDE GÜÇ SAHİBİ, DÜNYADA SÖZ SAHİBİ BİR TÜRKİYE İNŞA ETTİK"
Teknoparkın, Mersin’e, Akdeniz bölgesine ve ülkeye hayırlı uğurlu olması temennisinde bulunan Bakan Kacır, "Günümüzde, ülkelerin katma değerli üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyeti, sürdürülebilir büyümenin ve uluslararası rekabet gücünün anahtarını oluşturuyor. Gelişmiş teknolojilerin ve yenilikçi çözümlerin benimsenmesi, toplumların refah seviyesini artırıyor ve geleceğe yönelik güçlü bir vizyon sunuyor. Bu doğrultuda, son 22 yılda birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dev bir Ar-Ge, inovasyon ve yenilikçilik ekosistemi oluşturduk. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu, planlı ve entegre sanayi altyapılarını hayata geçirdik. Özel sektörün yatırım iştahını ortaya çıkaracak, cazip teşvik sistemleri uygulayarak Türkiye’yi küresel bir üretim üssü haline getirdik. Bölgesinde güç sahibi, dünyada söz sahibi bir Türkiye inşa ettik. Millî teknoloji hamlesi' vizyonu doğrultusunda, güçlü girişimcilik ve teknoloji ekosistemlerine sahip olmanın ne denli önemli olduğunun farkındayız. Küresel rekabetin teknoloji düzleminde gerçekleştiği günümüz dünyasında, kalkınmanın anahtarı bilgi üretmek ve bunu ekonomik değere çevirmektir. Bu anlayışla teknoloji ve inovasyon ekosistemimize güç katacak adımlar atıyoruz. Başka ülkelerin girişim ekosistemlerinin dinamikleriyle kıyaslandığında daha fazla fırsat eşitliği sunan, daha demokratik bir modeli Türk girişimcilik ekosisteminde hep birlikte inşa ediyoruz. 'Milli teknoloji hamlesi' hedeflerimizi gerçekleştirirken, girişimcilik kültürünü tabana yayıyoruz. Bu sürecin her aşamasını hızlandıracak altyapıları ve ihtiyaç duyulan destekleri sağlayarak girişimcilerimizin işini kolaylaştırıyoruz" şeklinde konuştu. Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bölgesel Kalkınma Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Fon Çağrıları, Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Tech-InvesTR programı gibi fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla kamu kaynaklarının girişimciler için çarpan etkisi oluşturmasını sağladıklarını kaydeden Bakan Kacır, TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı (BİGG) ile gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değerli girişimlere dönüştürmelerini desteklediklerini, TEKNOFEST bünyesinde düzenledikları girişim yarışmaları ile de gençlerin hayallerini, projelerini ticarileştirmelerini sağladıklarını söyledi.
"2030 YILINDA BU TOPRAKLARDAN 100 BİN TEKNOGİRİŞİMİN FİLİZLENMESİNİ HEDEFLİYORUZ"
Yenilikçi ve teşvik edici bir anlayışla start-up ekosistemini büyütmeye devam ettiklerini belirten Bakan Kacır, şöyle devam etti; "Sağladığımız bu destekler ile birlikte, değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknogirişim 'Turcorn'larımızın sayısını 7’ye çıkardık. Önümüzdeki dönem için de kendimize iddialı ama bir o kadar da gerçekçi hedefler koyduk. Ulusal Girişimcilik Stratejimiz doğrultusunda, 2030 yılında bu topraklardan 100 bin teknogirişimin filizlenmesini hedefliyoruz. Hayata geçirdiğimiz 'Turcorn 100 Programı' ile küresel hedefleri olan Turcorn adaylarımızı destekliyoruz. Kurduğumuz teknoparklarla yenilikçi fikirlerin ticarileşmesi doğrultusunda girişimcilerimize gerekli ortamı sağlıyoruz.2002 yılında yalnızca 2 teknoparkı bulunan bir ülke iken, gerçekleştirdiğimiz atılımla teknoparklarımızın sayısını 101’e çıkardık. Teknoparklarımızı; 92 binin üzerinde Ar-Ge personelinin çalıştığı ve 10 bini aşkın teknoloji girişimine ev sahipliği yapan bir ölçeğe yükselttik. Bununla beraber, teknoparklarımızda farklı sektörleri teknolojiyle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu sektörlerden biri de tarım sektörüdür. Bugün insanoğlu değişen iklim koşulları, çevresel bozulma, artan nüfus ve savaşlar gibi sınamalarla karşı karşıyayken, gıda güvenliğimizi tesis edecek altyapıyı inşa etmeyi, en az yerli ve millî savunma sanayi kadar elzem görüyor, bu yaklaşımla hareket ediyoruz. Teknolojinin hayatın her alanında yenilikçi çözümlerin kapısını araladığı 21. yüzyılda modern teknolojilerin tarımda kullanımının yaygınlaşması, sürdürülebilir ve verimli bir tarım altyapısı için olmazsa olmaz. Özellikle hassas tarım uygulamaları, yapay zekâ, robotik sistemler, veri analizi ve uzaktan algılama gibi teknolojilerin tarımsal süreçlere entegrasyonu, tarımsal üretimin her aşamasında daha fazla hassasiyet ve sürdürülebilirlik sağlayarak, gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal refah arasında bir denge kurmamıza imkan tanıyor. Bu doğrultuda, teknoparklarımız bünyesinde tarım teknolojilerinde yeni girişimlerin filizlenmesinin destekçisi oluyoruz” dedi.
"AR-GE TEŞVİĞİ 2.4 MİLYAR DOLARI AŞTI"
Teknoparklarda tarım teknolojilerinde çalışan 257 teknoloji girişimine bugüne kadar sağlanan Ar-Ge teşviğinin 2.4 milyar lirayı aştığını söyleyen Bakan Kacır, "Tabii tarım sektöründe doğru teknoloji çözümlerinin hayata geçmesi için teknoloji geliştiricilerinin sektörle yakın işbirliği hayati öneme sahip. Bu açıdan tarımsal ve teknolojik bilginin buluşmasına imkân tanıyan agroparklar, tarım ve teknoloji sektörlerinin sinerjisini en üst düzeye çıkararak, her iki alandaki yeniliklerin birleştirilmesinde kritik bir rol oynuyor. Tarımsal inovasyonun merkez üssü olarak, sürdürülebilir ve verimli tarım uygulamalarının geliştirilmesi, test edilmesi ve uygulanması için benzersiz bir platform sunuyor. Türkiye’nin ilk tarım ihtisas teknoparkı Mersin Agropark’la, tarım ve gıda teknolojileri alanında yenilikçi girişimlerin gelişmesi ve büyümesinde öncü olacak bir altyapıyı Mersin’e kazandırıyoruz. Bakanlığımızın 81 milyon lira desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu merkez, teknoloji girişimlerine ev sahipliği yapacak. Aynı zamanda, bünyesinde yer alan yaklaşık 730 dönümlük Ar-Ge alanı, teknopark bünyesinde geliştirilen teknolojilerin bizzat sahada uygulanmasına ve test edilmesine imkân sağlayacak. Mersin Agropark’ın, katma değerli tarımsal üretimin öncü şehirlerinden Mersin’de tarım ve gıda teknolojilerinde önemli işlere imza atacağından hiç şüphem yok. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ülkemizin dört bir yanında, her alanda olduğu gibi tarım ve gıda sektörlerinde de dijitalleşmeyi yaygınlaştırmak ve desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
VALİ PEHLİVAN: "TARIMDA ÇOK GÜÇLÜ NOKTALARDAYIZ"
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise konuşmasında, Mersin'in, Türkiye'nin dinamik şehirlerinden biri olduğunu belirterek, kentte sektör çeşitliliğinin hayli fazla olduğunu kaydetti. Vali Pehlivan, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bir yanımız tarım, bir yanımız sanayi, ticaret, bir yanımız lojistik, bir yanımız turizm ve birçok diğer alanlar uyumlu bir şekilde ilimizde faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Tarımda çok güçlü noktalardayız. Ürün bazında baktığımızda, 8-9 üründe rekolte olarak Türkiye birincisi, 29 üründü de toplamda ilk 3'te yer alıyoruz. Nüfus itibariyle ilimiz, ülkemizin 11. büyük vilayetiyken, yüz ölçümü itibariyle yaklaşık 16 bin kilometrekarelik yüz ölçümüyle 9. sırada yer alıyor. Üreten bir şehir Mersinimiz. Gelir üreten bir şehir. Yine vergi gelirleri, tahakkuk, tahsilat sıralamasında ilimiz 6. sırada yer alıyor. Bu sene yapmış olduğu gelişmeyle, ihracatta da iki basamak daha yukarıya çıkmak suretiyle 7. sıraya yükselmiş durumda ve yaklaşık 9 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmış durumda. Mersin il genelinde 322 firmanın tarımla ilişkili faaliyet yürüttüğünü dile getiren Vali Pehlivan, "Bunların 91'i OSB'lerimiz içerisinde yer alıyor. Ve bu fabrikalarımız gerek OSB içinde, gerek OSB dışında olan fabrikalarımız her geçen gün bilime, teknolojiye, Ar- Ge'ye biraz daha fazla eğilim gösterme gayreti içerisinde. Bu konuda sahip olduğumuz teknopark, birçok firmamıza ev sahipliği yapıyor. Şu an itibariyle yüzde 100 doluluk oranıyla 110 firma teknoparkımızda faaliyet gösteriyor. Ve teknoparkta kurulduğundan bu yana 306 fikri ve sınaiyi mülkiyet hakkı elde edilmiş. Bunlar içerisinde patentler var, markalar var, faydalı modeller var" dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Kacır, açılış kurdelesini kestiği merkezde incelemelerde bulundu