Necdet TAŞ
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Mersin Şubesi, 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi ve EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Mersin Şubesi üyeleri talepleri için birleşerek sokağa indi. Emekliler yerel seçime günler kala, “Emekçiye bütçe yoksa AKP oy yok” mesajı verdi. “Geçinemiyoruz, ek zam istiyoruz” başlığıyla Özgür Çocuk Parkında yapılan eylemde emekliler; “İnsanca yaşamak istiyoruz, emekçilerin birliği sermayeyi yenecek, emekçiye bütçe yoksa AKP oy yok” sloganları attı.
“EMEKLİYİ PROMOSYONLA AVUTMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Burada bir açıklama yapan TÜED Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, “Ülke yeni bir döneme giriyor. Çok umutlar, çok müjdeler verdiler bize, çoğu boş ve aldatmacaydı. Bankaların kendi aralarındaki rekabette mevduat toplama yöntemi olarak verdikleri promosyonla bile emekli avutulmaya kalkılıyor. Son olarak Temmuz ayına kadar sabretmemizi tavsiye ettiler. Büyük banka ve holding sahibi zenginlere aktardıkları kaynakların bir kısmını bile emeklilere vermediler. İktidar, oylarımızı bu bilinçle kullanacağımızdan emin olabilir. İktidar partisine ve destekçilerine bizden oy yok. Oysaki emekliler iktidardan yeni bir şey istemedi, var olan haklarımıza el uzatmayın, siz iktidara gelmeden Önce nasıl yaşıyorsak, hangi olanaklara sahip isek öyle kalalım, dedik. Defalarca anlattık gene anlatalım: 2002 yılı Aralık ayında asgari ücret 184 TL iken en düşük işçi emeklisi aylığı bunun yüzde 40 fazlası olan 257 TL idi. 2024 yılı en düşük emekli aylığının 2002 düzeyine gelebilmesi için 17002 TL'lik asgari ücretin yüzde 40 fazlası olan 23802 TL olması gerekiyor. Siz kaç lira veriyorsunuz? On bin lira. Nereden hesaplarsak hesaplayalım sefaletin derinliği çırılçıplak ortada duruyor. Emeklilerin ilk önceliği 2002 koşullarına ulaşmaktır. Bunun için 2008 yılında düşürdüğünüz ABO oranlan eskisi gibi yüzde 70'e çıkarılmalıdır. Peki biz emekliler açgözlü insanlar mıyız, oturduğumuz yerde çalışanlardan daha yüksek maaşlar isteyerek onların hakkına mı el uzatıyoruz? Serbest piyasacı ekonomi yorumcuları, kimisi açıktan, kimisi sinsice böyle bir propagandayı sürekli işliyorlar. Diğer yandan da, "Üç çalışan bir emekliyi finanse ediyorsa bu sürdürülebilir ekonomidir, bizde bu 1.5 civarında olduğu için anca bu kadar verilebilir, ne yapalım realite böyle." diyorlar. Böylelikle emekli maaşını hak olmaktan çıkarıp sosyal yardım düzeyine düşürülmesine sessiz kalmamızı istiyorlar. Halbuki bizler; yıllarca düzenli olarak primlerimizi peşin olarak ödedik.
“EMEKLİLER ISINAMAZ, DOYAMAZ, BARINAMAZ, SEYAHAT EDEMEZ OLDU”
“Çalışanlar bizlerin çocukları ve torunlarıdır, emeklilerle aynı tarafta, aynı saftadırlar Biz emekliler tüm emekçilerin asgari değil insanca yaşamasını talep ediyoruz. Asgari ücret, işe ilk defa giren deneyimsiz çalışanın kısa süreli, geçici ücretidir. Emekçi en fazla altı ay sonra asgari ücretin üzerinde bir gelire kavuşmalı, her yıl kıdemiyle orantılı olarak refahı ve satın alma gücü yükselmelidir. Kişi çalışma yaşamının eder” ifadelerini kullanan Kurt, “Yani emekliler çalışanların gelirini kıskanmıyor, biz çok alalım onlar az alsın demiyor? Bütün sonuna gelip usta bir işçi-emekçi olarak emekli olduğunda asgari ücretin üzerinde bir maaşı elbette ki hak emekçilerin refahının yükseltilmesini savunuyor. Ülkemizin tamamında büyük bir soruna dönmüş olan konut sorunu Mersin'i de ağır şekilde etkiliyor. Üyelerimizin dörtte birinin konutu yok ve bunlar artık maaşlarıyla kiralarını bile ödeyemez durumdalar. Merkezi ve yerel yönetim iş birliğiyle konutsuz üyelerimize gelirlerine uygun ödemeli konutlar sağlansın. Konut sahibi üyelerimizin konutları gelirlerine uygun ödemeli krediyle depreme dayanıklı hale getirilsin. Özelleştirme İhanettir Ülkemizde Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Etibank, Türk Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi. Özelleştirmenin şampiyonu oldunuz, böyle yaparak dolar milyarderlerini ve milyonerlerini çoğalttınız. Siz zenginleştikçe, semirdikçe, emekçiler fakir oldu, yoksul oldu. Emekliler ısınamaz, doyamaz, barınamaz, seyahat edemez oldu. Faizleri öyle arttırdınız ki artık takla attırdığımız kredi kartlarını da kullanamaz olduk. Daha önce NAS demiştiniz, fakirleştik; Şimdi Rasyonaliteye geçtiniz, fakirleşmeye devam ediyoruz. Bir avuç sermayedarsa zenginliklerine zenginlik katıyorlar. Halkımızın refahı ve vatanımızın birliği bütünlüğü için, temelleri cumhuriyetle atılan kamucu ekonomi anlayışına dönelim. Sanayi ve tarımı destekleyen, işçiyi emekçiyi önceleyen planlı üreten ekonomi modeline geçelim. Herkesin karnı tok, sırtı pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca yaşayalım” dedi.
“ALI GÜCÜMÜZ DÜŞTÜ”
Açıklamasında sendika olarak taleplerine de değinen Kurt, “emeklilere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye verilmesi gerekir. İkramiyelerin dul ve yetim maaşı alanlara da aldıkları maaş oranı kadar değil, tam ödenmesi gerekir. Temel gıda maddeleri ile elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle düşen satın alma gücünde meydana gelen kaybın telafisi için, tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 12 bin TL seyyanen zam istiyoruz. Emekli aylıklarının toplu iş sözleşme masasında belirlenmesini istiyoruz” diyen Kurt, “Emekli sendikaları statü yasası çıkarılmalıdır. SGK ve İŞKUR yönetimlerine emekliler ve çalışanlar etkin bir şekilde katılsın. Fonlarda söz ve karar hakkı emekçilerindir. Gerçek bir intibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilmelidir. Yaklaşık 300 Bin emeklinin yaşadıkları mağduriyetler Yasalar ile giderilmelidir. Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin. Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın. Emekli aylıklarının yatırıldığı kamu veya özel bankalar, promosyonları günün koşullarına göre değerlendirmeli. Her yıl aylık artışına göre promosyonları güncellemelidir. Yalnız yaşayan, hasta ve bakıma ihtiyacı olan emekli ve yaşlı yurttaşlar için devlete ait huzurevi sayısı artırılarak, bakım hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır. Sosyal devlette dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olamaz. Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32’lik kesintinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Kökten çözülmeyen EYT sorununda, eksik çıkarılan yasa ile 5000 gün Prim ve Kısmi Emeklilik hakları masada bırakılan EYT'lilerin mağduriyetlerinin giderilmesini; Bağ-Kur kapsamı altında, Tescil, Prim Eşitleme ve ihya sorununun çözülmesini; Staj ve Çıraklık başlangıç süresinin, Emeklilik sigorta başlangıç süresinden sayılmasını; 8 Eylül 1999 sonrası çalışma hayatına girenlerin sorunlarını çözmek üzere SGK sisteminin kökten bir reformla yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Sefalete hayır, insanca yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.