Necdet TAŞ

Mersin’de 1 Mayıs İşçi Bayramı coşkuyla kutlandı. Yıkılan Tevfik Sırrı Gür Stadı (Millet Bahçesi) önünde toplanan Sendikalar, STK, Partiler kortej eşliğinde türküler söyleyerek, sloganlar atarak Cumhuriyet Alanı'na kadar yürüdü. Havanın da serin olması nedeniyle sendikalar, STK üyeleri, siyasi partiler, gençler, kadınlar yürüyüşe büyük ilgi gösterdi. Yürüyüşte renkli  görüntüler yaşandı. Kadın örgütleri şarkılar eşiğinde dans etti.  Davul zurna eşliğinde işçiler halaylar çekti. Miting İlkay Akkaya konseriyle sona erdi.

“ZENGİNLİKLERDEN YETERİNCE HAK ALAMAYANLARIZ”

Alanda Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına Yol-İş Sendikası Şube Başkanı İrfan Gültekin konuştu. Konuşmasına 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıs’larında katledilen işçileri anarak başlayan Gültekin, “1 Mayıs şehitlerimizin ölümsüz olduklarını buradan bir kez daha haykırıyorum. Günümüzde, dünya önemli siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerin yaşandığı tarihsel bir dönemden geçmektedir. Yıllarca süren pandemi döneminin hemen ardından bölgesel savaşlar, iklim krizi, kontrolsüz göçler, ekonomik krizler, 3. Dünya savaşını tetikleme ihtimali olan Rusya – Ukrayna savaşı, İran – İsrail çatışması, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı giriştiği soykırıma varan saldırıları hepimizin hayatını etkileyecek tarihsel olaylardır. Bu tarihsel döngüde biz emekçiler hayat devam edebilsin diye canımızı dişimize takarak halklarımız için çalışmaya devam ediyoruz. Karda kışta, gece gündüz, çöl sıcaklarında alın teri döküyoruz. Çeliğe, demire, taşa biçim verenler; gençleri yetiştirenler, uzağı yakın edenler, hastaları sağlığına kavuşturanlar bizleriz. Büroda, atölyede, laboratuvarlarda, dersliklerde, madenlerde, denizlerde çalışanlar ve dünyanın zenginliğini üretenler bizleriz. Ama biz bu ürettikleri zenginliklerden yeterince hak alamayanlarız. Üstüne üstlük güvencesiz, sendikasız çalışmaya mahkum edilen emekçileriz. Mücadele arkadaşlarım, tüm ezilenler; yıllardır geçim zorluğu çeken emekçiler, ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar yapılan yüzde yüzü aşan zamlarla artık yaşamak zorlaştı.  Zam dalgası sadece gıdayla sınırlı kalmadı; giyim, sağlık hizmetleri, barınma giderleri, ulaşım giderleri, eğitim giderleri de zamlandı. Bazı zincir marketlerin de bu hayat pahalılığına katkısı oldu. Oysa biz emekçilerin gelirleri bu fiyat artışlarının çok altında kaldı” ifadelerini kullandı.

“SENDİKAL ÖRGÜTLENME ARTIK ZARURİRİDİR”

Bu hayat pahalılığının derinden hissedildiği bugünlerde sendikal örgütlülüğün öneminin daha hissedilir olduğunun altını çizen Gültekin, “Sendikal örgütlenme artık zaruridir. Örgütlü olmak güvencesizliğe, zamlara karşı bir savunma alanıdır. Güvencesiz çalıştırma biçimi taşeronlaştırma emekçileri günden güne daha da zorlamaktadır. Taşeronlaşma sermayenin talebidir ve asla kabul edilemez. Özelleştirmelerle iş güvencesi ortadan kaldırılmakta, kamu kaynakları sermayenin emrine sunulmaktadır. Özelleştirmeler de derhal durdurulmalıdır. Asgari ücret bu enflasyonist ortamda yılda bir kez belirlenmektedir ki asgari ücretle yaşamakta olan milyonlarca emekçi çok zor şartlarda yaşamaya çalışmaktadır. Asgari ücret yıl içinde 3’er aylık dönemlerde yeniden belirlenmeli, enflasyon farkı ücretlere hemen yansıtılmalıdır. Kıdem tazminatının kaldırılması talepleri son yıllarda gündem olmuştur. Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız bu herkesçe bilinsin. Kamuda kadroya alınan işçilere tayin hakkı verilmeli, zorunlu emekliliğe sevk edilmemelidir. Sendikalar barış, demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlükler içinde mücadele etmiştir ve edecektir. Bu nedenle iş yerlerinde şiddete, ayrımcılığa, ötekileştirmeye karşı sendikalar üzerlerine düşeni yapmaktadır” dedi.

“VERGİDE ADALET HAYATA GEÇİRİLMELİ”

“İstanbul sözleşmesine yeniden dönülmeli, kadınların hakları, LGBTİ+ hakları güvence altına alınmalıdır. KHK’ler mahkeme kararı olmadan işinden edilen 135 bin kamu çalışanın hakları iade edilmelidir” ifadelerini kullanan Gültekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllarca değer üretmek için çalışan, emek üreten emeklilerin insanca yaşayabileceği ücretler sağlanmalı, emeklilerin sendika kurmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır. Laik, bilimsel, demokratik, ana dilinde eğitim vaz geçilemez bir zorunluluktur. Gerici, baskıcı, ırkçı yaklaşımlar eğitim ortamından çıkarılmalıdır. Parasız sağlık her yurttaşın temel hakkıdır, sağlık emekçilerinin ekonomik hakları acilen verilmeli, sağlıkta şiddet engellenmelidir. Mülakat adı altında uygulanan torpil yöntemi derhal sonlandırılmalıdır. Vergide adalet hayata geçirilmelidir. Türkiye genelinde 480 bin KHK’lı çalışanın 430 bini belediyelerde çalışmaktadır. Belediyelerde çalışan emekçilerin iş güvencesi acilen sağlanmalı, belediye işçilerinin örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılmalı, belediyelerdeki taşeron işçileri kadroya alınmalıdır. Yine bu işçilerin tayin hakları tanınmalı, intibakları yapılmalı, sınavlara girmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Geleceği, umudu, zenginliği elleriyle üreten bu meydanda ve tüm dünyada 1 Mayıs meydanlarındaki emekçileri; emeğin özgürleştiği, yoksulluğun bittiği, savaşların sona erdiği, adaletin hâkim olduğu bir dünya kurma inancıyla hepinizi selamlıyorum.”

BAŞKAN SEÇER’DEN 1 MAYIS MESAJI

Öte yandan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Seçer mesajında şu ifadelere yer verdi: “1 Mayıs, işçilerimizin ve emekçilerimizin taleplerinin özgürce dile getirildiği, daha iyi bir dünya için seslerini duyurduğu özel bir gün. İşçilerimizin, emekçilerimizin ve çalışanlarımızın haklarının korunması ve geliştirilmesi, toplumsal refahımızın temel taşlarından biridir. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, görev alan tüm çalışanlarımıza hak ettikleri değeri vermek, iş güvenliğini sağlamak ve sağlıklı çalışma koşulları sunmak için azami gayret gösteriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, emekçilerin refahı ve mutluluğu, şehrimizin refahı ve mutluluğuyla doğrudan ilişkilidir. Sosyal adaletin ve işçi dostu politikaların önemini kavramış bir kurum olarak, emekçi kardeşlerimizin alın teriyle kazandıkları haklarına sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Şehrimizi işçi ve emekçilerimizle beraber daha yaşanabilir ve daha adil kılmak için çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin ve güzel şehrimiz Mersin’in kalkınmasında, üretkenliğinde ve refahında emek ve alın terini esirgemeyen tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.”

BAŞKAN TUNCER; “İŞÇİLERİN HAKLARINI DAİMA KORUYACAĞIZ”

Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer de, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Başkan Tuncer; 1 Mayıs’ın emeğiyle topluma hizmet eden tüm işçilerin haklarının hatırlanması ve değer verilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek;“1 Mayıs, işçi sınıfının tarih boyunca kazandığı hakları korumak ve iyileştirmek için verdiği mücadelenin bir simgesidir. Bugün, bizlere emekçilerin katkılarını hatırlama ve onların hak ettikleri değeri gösterme fırsatı sunmaktadır. Şehrimizin her köşesinde, emekleriyle şehrimizin gelişimine katkı sağlayan işçi kardeşlerimizi selamlıyor, onların gücünü ve azmini takdirle karşılıyorum.” dedi. Başkan Tuncer, Mezitli Belediyesi olarak işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve haklarının korunması için daha fazla çaba harcayacaklarını belirterek; “Herkesin güvenceli ve adil bir çalışma ortamında olması, şehrimizin refahı için önemlidir. Bu vesileyle; tüm işçi kardeşlerimin 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı bir kez daha kutluyor, sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler diliyorum. Gelecekte de emekleriyle şehrimize değer katan herkesi desteklemeye ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

SOSYALİST BAŞKAN İŞÇİ BAYRAMI’NI KUTLADI

Toroslar Belediyesi’nin Sosyalist Başkanı Abdurrahman Yıldız, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Başkan Yıldız, alın teri ve emeği en yüce değer olarak gördüklerini belirterek; “1 Mayıs, dayanışmanın, barışın ve kardeşliğin günüdür” dedi. Başkan Yıldız; “Üreten, emek veren, alın teriyle çalışarak evine helal kazanç götüren işçi kardeşlerimizin hakkını savunmak ve refahını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Eşit, özgür ve demokratik Türkiye hayallerimiz doğrultusunda, emeği, alın terini ve dayanışmayı esas alan bir anlayışıyla çalışacağız. Belediyemizi bir aile olarak gören her bir çalışanımız da bu büyük ailenin bir parçasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.