Haber Merkezi
Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Serkan Özada, Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, MESİAD Başkanı Adnan Gündoğan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ve Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tunay Köksal, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Ayla Özer, Prof. Dr. Tuğba Yelken, Prof. Dr. İlker Fatih Kara ve Doç. Dr. Erhan Arslan, Mersin Teknopark Müdür Vekili Nihan Baran, fakültelerin dekanları, yüksekokul ve merkezlerinin müdürleri, Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Doç. Dr. Alkan Alkaya, Makine Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı İsmail Oğuz, Yörüksüt Mersin Bölge Müdürü Yaşar Okan, akademisyenler ve idari personel ile öğrenciler, girişimciler, ödül kazananların katıldığı tören 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri Doç. Çiğdem Sığırcı ve Doç. Mehmet Özkanoğlu'nun icra ettiği Gitar ve Şan Dinletisinin ardından açış konuşmalarına geçildi.
PROF. DR. YAŞAR, “ÖĞRENCİLERİMİZİN PRATİK BECERİLERİNİ GELİŞTİRMELERİNE OLANAK SAĞLADI”
Covid 19 pandemisi ve deprem döneminde verilen zorunlu aranın sonrasında 13. Ar-Ge Proje Pazarı’nı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, "Mersin Üniversitesi, bilim ve teknoloji alanında üstün başarılar elde etmeye odaklanmış bir üniversitedir. Ar-Ge projeleri ise bu yolun temel taşlarından birini oluşturmaktadır. Ar-Ge üzerine bina edilen projeler, öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin bilgi birikimini pratiğe dönüştürme yeteneğini ortaya koymaktadır. Bugün burada sergilenen projeler, üniversitemizin yenilikçi potansiyelini yansıtmaktadır. Her proje; titiz bir araştırmanın, yaratıcılığın ve iş birliğinin ürünüdür. Bu projelerin hem akademik alanda hem de endüstride önemli bir etkiye sahip olacağına inanıyorum. Özellikle öğrencilerimiz, bu projelerde gösterdikleri motivasyon ve kararlılıkla geleceğin liderleri olma yolunda önemli adımlar attılar. Bu projeler, onların sadece teorik bilgiyi değil, aynı zamanda pratik becerilerini de geliştirmelerine olanak sağladı" ifadelerini kullandı. Bu etkinlikte paylaşılan bilgilerin, tartışılan fikirlerin ve oluşturulan yeni iş birliklerinin gelecekteki projelerimizin altyapısını oluşturacağını ifade eden Prof. Dr. Erol Yaşar, "Bu vesile ile sektördeki paydaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Sizlerin katkıları, ortaya çıkan projelerin daha etkin olmasını sağladı. Bu iş birlikleri, üniversitemizin başarısına da önemli katkılar sunmakta. Üniversite-sektör iş birliğinin önümüzdeki süreçlerde artarak devam edeceğine inanıyorum. Çünkü Mersin Üniversitesi kente ve sektöre kapıları açık bir kurumdur. Bu vesile ile “Ar-Ge Proje Pazarı 2024” etkinliğinin koordinasyonunu yapan Mersin Teknoloji Transfer Ofisi ekibine, Proje Pazarı Düzenleme Kurulu Üyelerine ve bu etkinliğin düzenlenmesi adına iş birliği yapılan tüm kurumlara üniversitem adına çok teşekkür ediyorum. Bu etkinliğe projesi ile katılan akademisyenlerimize, öğrencilerimize, firmalarımıza ve tüm katılımcılarımıza teşekkür ederim” dedi.
PROF. DR. ÖZTÜRK, "AR-GE BOYUTU TOPLUMSAL FAYDA OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR”
Küreselleşmenin hızla arttığı günümüzde rekabet edebilirliğin temeli bilgiye dayandığını ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk ise, “Bir ülkenin kalkınması, katma değer üretmesi, istihdam sağlayabilmesi, üretimlerini sürekli artırarak devam ettirebilmesi ancak bilgi birikiminin artması ve artan bilginin bilim ve teknolojiye dönüştürülmesi ile mümkün olabilmektedir. Ürün ve hizmet çeşitliliğinin çok fazla olduğu göz önüne alındığında ülkelerin ve üreticilerin bu faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve rekabet edebilmeleri için yenilikler ortaya koyması gerekmektedir. Bu bakımdan, Ar-Ge büyük önem taşımaktadır. Ar-Ge, hali hazırda bulunan bilgilerden yeni ürün, yeni üretim yöntemlerinin geliştirilmesi veya yeni teknolojilerin, ürünlerin, üretim yöntemlerinin elde edilmesi olarak tanımlanabilir. Devletimiz de, Ar-Ge yatırımlarını teşvik etmekte ve destek vermektedir. Bu kapsamda birçok kurum ve kuruluş; girişimcilerin, firmaların, akademisyenlerin Ar-Ge projelerini sağladığı katma değer oranında desteklemektedir. AR-GE boyutunda desteğin belirlenmesinde etkin olacak katma değer ise toplumsal fayda olarak değerlendirilmektedir” ifadesinde bulundu. TÜBİTAK 1503 Proje Pazarları Destekleme Programı tarafından desteklenen ve çeşitli kurumlarla iş birliği içinde Mersin TTO koordinasyonunda gerçekleşen bu etkinliğin ana temalarının “Biyomedikal, Biyoteknoloji, Çevre, Gıda, Tarım, Makina, Elektrik ve Elektronik Teknolojileri ve diğer alanlar" olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, "Mersin dışında, yakın uzak birçok ilden ve üniversiteden 104 proje başvurusu alındı. Dış paydaşlarımızın da katıldığı ve toplamda 16 kişiden oluşan proje değerlendirme jüri üyesinin ön değerlendirmesi sonucunda, etkinliğimizde 72 projeye yer verildi. Jüri üyelerimiz tarafından belirlenen ilk üç projeye birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülleri, 2 projeye de jüri özel ödülü takdim edilecektir” dedi.
GÖKBULUT, “DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM YARATACAK ŞEYLERE YATIRIM YAPMALIYIZ”
Analog düşüncenin ve buna bağlı analog ekonomilerin dijital düşünceye, dijital bir ekonomiye dönüştüğü, klasik dünyanın resetlendiği, büyük sıfırlama denen günleri yaşadığımızı belirterek sözlerine başlayan MTSO Yön. Kurulu Üyesi Gökben Gökbulut da, “Bir çağ yaşıyoruz demiyorum. Çünkü dünya artık çağdan çağa değil, yıldan yıla; hatta günden güne değişiyor ve dönüşüyor. Dünya ekonomisi artık klasik üretim mantığından bilgi ekonomisine doğru kayıyor. IPTS denilen, internetin odak noktası olduğu, yapay zekânın baskın hale geldiği, bilgi ve iletişim teknolojileri; artık iş yapma şeklimizi değiştiriyor. Ve bu anlamda nitelikli, gelişmiş ve yaratıcı işler hızla artıyor. Yaratıcı işler, yaratıcı, insan kaynağı gerektiriyor. Sonuç olarak ülkelerin ve bireylerin ekonomik başarısı artar şekilde insan sermayesine dayanıyor. Yani bilgi, beceri sahibi, bilgi, beceri yaşam boyu yenileyebilen bir insan kaynağına dayanıyor. Gelişmiş ülkeler, değişime yatırım yapıyor. Biz de taşa, inşaata, paradan para kazandıran kolaycı rantlara değil; değişim ve dönüşüm yaratacak şeylere yatırım yapmalıyız. Değişime yatırım; eğitime, insan kaynağına, teknolojiye üretebilecek ve kullanabilecek ekosistemlere yatırım yapmaktır. İşte bu vizyonla Mersin Üniversitesi proje pazarı ara vermeden 13. etkinliğini düzenliyor. Bu önemli bir başarıdır. Bahsettiğimiz ekosistem de budur. Uygulamaya girmeyen, somutlaşmayan düşünceler, hiç çekilmemiş bir film senaryosu gibi ya da hiç yapılamayan, pişirilemeyen bir yemek tarifi gibi raflarda ve kitap sayfalarında kalmamalıdır. İşte bu anlamda somut bir AR-GE düşüncesi ya da projesine sahip öğrencilerin ve araştırmacıların ilgili sanayi kuruluş temsilcilerinin bir araya gelmesine olanak sağlayan Mersin Üniversitesi ARGE Proje Pazarını önemsiyor ve projelerin somutlaşmasına katkı veren bir yer olarak görüyoruz. Başarı iltifata tabidir derler. Bu somutlaşan projeler yani aile projeleri için öğrencileri ve araştırmacıları daha da motive etmektedir. Proje sahiplerini canı gönülden kutluyorum. Onlara başarılar diliyorum. Proje pazarının etkin sonuçlarının kentimizin ve ülkemizin bu dönüşümle büyük katkılar yapacağına ise yürekten inanıyorum. Sizleri şahsım, Mersin ve Ticaret Sanayi Odası adına tekrar saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. "Modifiye Kalp Kapağı Yapılanması" adlı projeyle birinciliği kazanan Mehmet Erin Tüysüz ve Zülfü Doğan'a ödülünü Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar verdi. "Gıda ambalajları için balık pulları kullanılarak biyoplastik film üretimi (BioFilm)" adlı projesiyle ikinciliği kazanan H. Duygu Bilgen, Marina Naz Özsoy, Gülseven Aleyna Yatmaz, Besime Gül Hizmetçi ve Ümmühani Önder'e ödülünü Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın'ın vermesinin ardından üçüncülük ödülüne geçildi. "Lifeline" adlı projeleriyle üçüncülük ödülünü kazanan Emine Çakmak, Ali Tuç, Zehra Nur Mangal ve Rümeysa Sevinç'e ödülünü Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Serkan Özada takdim etti. Jüri özel ödülünü ise iki proje kazandı. "Özobar" adlı projeleriyle Ela Erdoğan ve Ali Talha Kelleci ile "Topel C64 Otonom İnsansız Hava Aracı (SİHA) Projesi" adlı projeleriyle Abdullah Kaan Şen, Doğukan Aykut, Ayda Su Adıgüzel, Onur Şevki Okan, Kıvanç Günay, İbrahim Enes Kurdak ve Akın Anık'a ödüllerini MESİAD Başkanı Adnan Gündoğan verdi. Ödül töreni toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.