Vali Pehlivan, Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında 'Türk mutfağının gizli hazinesi; Mersin lezzetleri' sloganıyla Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen etkinliğe katıldı. Eşi Yıldız Pehlivan ile yöresel lezzetlerin yer aldığı stantları gezen Pehlivan, yöreye özgü mamul yaptı.
Pehlivan, Türk Mutfağı Haftası'nın bu yılki temasının 'Sürdürülebilir Türk Mutfağı: Sağlıklı, Geleneksel, Atıksız' olarak belirlendiğini söyledi. Yemek kültüründe sağlığın ön planda olması gerektiğini ifade eden Pehlivan, "Anadolu gibi her bakımdan zenginliklerle dolu bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz. Tarihçilerin de tespit ettiği üzere buğdayın ana vatanı Anadolu varsayılıyor. Yaklaşık 10 bin yıl önce Anadolu'da buğdayın ekilip biçildiğinden tarihçilerimiz bahsediyorlar. Geçen yüzyıllar, bin yıllar içerisinde bu coğrafyada çeşitli uygarlıklar yaşadı. Ve son bin yılı aşkın bir süredir de bizim medeniyetimiz, Türk medeniyeti bu coğrafyada hüküm sürüyor ve tarihten elde etmiş olduğu zenginlikleri, derinlikleri ta Orta Asya'dan Anadolu'ya taşımış olduğu zenginliklerle bütünleştirip, birleştirip bunu mutfağına da yansıtmış, yansıtmaya da devam ediyor" dedi.
"ÜLKEMİZDE ŞU ANDA BİN 584 TESCİLLİ GIDA VE DİĞER ÜRÜNLER VAR"
Her coğrafyanın, her kıtanın, ülkeler içerisinde de her bölgenin kendine has birtakım damak tatları ve bir takım özellikleri olduğunu ifade eden Pehlivan, bununla birlikte temel teşkil eden yapıları ve tarifleri de olduğunu belirtti. Bu konuda artık ülkeler arasında bir yarış olduğunu dile getiren Pehlivan, şöyle devam etti: "Değişik coğrafyalara ait ürünleri dahi alıp tescil etme konusunda ve bunun üzerinden tanıtım yapma konusunda da bir yarış olduğunu görüyoruz. Ülkemizde gıda ürünleri ve diğer ürünlerin tescil edilmesi konusunda Türk Patent ve Marka Enstitüsü çeşitli çalışmalar yürütüyor. Ülkemizde şu anda bin 584 tescilli gıda ve diğer ürünler var. Ve 684 de çalışmaları devam eden ve muhtemelen önümüzdeki günlerde tescil edilecek ürünler var. Bunlar içerisinde Mersin ilimize ait 23 ürünün tescilli olduğunu biliyoruz. Nitekim artı 3 ürün üzerinde de çalışmalar yapıyoruz. Artı 3 ürünümüzün de inşallah önümüzdeki süreçlerde tescilinin gerçekleştirilmesini sağlayacağız. Böylelikle her şeyden önce sahip olduğumuz gıda ürünlerine ve bu gıda ürünleriyle yapılmış olan yemekleri kayıt altına almış oluyoruz. Bu sayede de sahiplenmiş oluyoruz. Bu yapılmaz ise zaman içerisinde unutulması ve üretilmesinin de terk edilmesi riski söz konusu. Bu riski bertaraf etmek adına nasıl ki kültürümüzün diğer birçok değerlerine, ürünlerine, varlıklarına sahip çıkıyorsak, gastronomi alanında da mutfak kültürü açısından da değerlerimize ve bu alanda sahip olduğumuz, asırlardır yapılagelen yemeklere, gıdalara da odaklanmamız, bugünlere ve yarınlara taşımamız gerekiyor.
“BİZDE YEMEKLER YEMEKLER SEVGİ KATILARAK YAPILIR"
Mersin'in turizm açısından önemli bir konumda olduğunu ve birçok yönüyle ön plana çıktığını ifade eden Pehlivan, turizmin yanı sıra gastronominin de önemine işaret ederek, "İnsanlar, bir yemeğin tadına bakmak için bile uçağa binip şehir, ülke değiştirebiliyorlar. O yüzden ilimizin daha da fazla tanıtılması konusunda işte burada gastronomi sektörünü temsil eden kardeşlerimiz var, ustalarımız var, şeflerimiz var. Bu işe gönül vermiş hocalarımız var, akademisyenlerimiz var. Gücümüzü birleştirerek, imkanlarımızı birleştirerek, kamu kurumlarıyla, meslek kuruluşlarıyla özel sektör kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle bu alandaki çalışmalara da ivme katmamız hem ilimizin hem de ülkemizin tanıtılmasına, gelişmesine, turizmin daha ileri noktalara gelmesine katkı sağlayacaktır. İlimiz, ziyaretçilerine kendine has yemekleriyle birlikte 81 vilayetin yemeklerinin de tadılabildiği bir ortam sunuyor. Zaman içerisinde marka değeri teşkil eden yemeklerimiz veya yemeklerin sunulduğu restoranların sayısının da artmasıyla bu konuda da güzel gelişmeler oluyor, daha da olacak" diye konuştu. Türk mutfağının çeşitlilik zenginlik anlamında ön plana çıkan çıkan yanları bulunduğunu dile getiren Pehlivan, "Bizde yemekler sadece gıdaların birleştirilmesiyle yapılmaz. Bizde yemekler sevgi katılarak yapılır, ruh katılarak yapılır, dua edilerek yapılır. Dolayısıyla aynı yemeği çok değişik kişiler yapsa da sevgi katılan yemeğin lezzeti de bir farklı olur. Onu biz kendi mutfağımızdan da çok net bir şekilde görüyoruz. Sevgi katarak üretmeye, sevgi katarak mutfağımızı geliştirmeye devam edelim" ifadelerini kullandı.
Mersin Gastronomi Derneği Başkanı Erol Kılıç'ın da konuşma yaptığı etkinlikte, Vali Pehlivan'a aşçı ceketi de giydirildi.