Necdet TAŞ
Vali Hamza Pehlivan, Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında 'Türk mutfağının gizli hazinesi; Mersin lezzetleri' sloganıyla Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen etkinliğe katıldı. Etkinliğe; Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Murat Fırat, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Emel Gökbel, Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Adnan Gündoğdu, Gastronomi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şef Erol Kılıç, Toros Üniversitesi Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Kamuran Öztop, ilgili kurum, kuruluş ve dernek temsilcileri, şefler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Eşi Yıldız Pehlivan ile yöresel lezzetlerin yer aldığı stantları gezen Pehlivan, yöreye özgü mamul yaptı.
“BUĞDAY’IN ANAVATANI ANADOLU’DUR”
Mersin’in pek çok farklı lezzetlerinin tanıtıldığı programda konuşan Vali Pehlivan; Bugün bir araya gelmemize, 21-27 Mayıs tarihleri arasında 2022 yılından itibaren çeşitli etkinliklerle kutlanan Türk Mutfağı Haftası vesile oldu. Türk Mutfağı Haftasının tüm yurtta ve yurt dışındaki Türk temsilciliklerinde çeşitli etkinliklerle kutlanmasına Sayın Cumhurbaşkanımızın Saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi himayelerinde çıkartılan “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” eseri başlangıç noktası teşkil etmektedir. Adından da anlaşılacağı gibi hazırlanan bu eserin; gastronomi, mutfak, yemek kültürü alanında sahip olduğumuz asırlara dayalı tariflerin, yemeklerin, gıda ürünlerinin günümüze ve yarınlara taşınması açısından büyük önem arz eden bir çalışma olduğunu müşahade ediyoruz. Kültürümüzün çok önemli bir parçasını teşkil eden Türk Mutfağının unutulmaya yüz tutmuş yemek tariflerinin hem kalıcılığının ve sürdürülebilirliğinin sağlanması hem de bu yolla, ülke tanıtımına ve turizmine de katkı sağlanması hedefleniyor. Türk Mutfağı Haftasının üçüncüsü bu yıl “Sürdürülebilir Türk Mutfağı; Sağlıklı, Geleneksel, Atıksız” ana teması ile kutlanmaktadır. Yemek kültüründe sağlık elbetteki ön planda olması gereken unsurdur. Geleneksellik boyutu ile baktığımızda ise; Anadolu’da, her bakımdan zenginliklerle dolu bir coğrafya üzerinde yaşamaktayız. Buğday’ın anavatanı Anadolu’dur. Yaklaşık 10 bin yıl önce Anadolu'da buğdayın ekilip biçildiğinden tarihçilerimiz bahsediyor. Geçen yüzyıllar, bin yıllar içerisinde bu coğrafyada çeşitli uygarlıklar yaşadı. Son bin yılı aşkın bir sürede bizim medeniyetimiz, Türk medeniyeti bu coğrafyada hüküm sürmektedir. Tarihten elde etmiş olduğu zenginlikleri, derinlikleri Orta Asya'dan Anadolu'ya taşımış olduğu zenginliklerle bütünleştirerek birleştirip bunu mutfağına da yansıtmıştır. Mutfak kültürüyle ilgili yayınlar, kalıcı eserler elbette ayrı bir önem taşıyor. Bu konuda Selçuklu Devleti’nin, ardından Osmanlı Devleti’nin mutfak kültürü ile ilgili olarak 15. yüzyıldan itibaren 18. ve 19. yüzyıllarda da yapılan yayınları olduğunu görüyoruz. Her coğrafyanın, her kıtanın, ülkeler içerisinde de her bölgenin kendine has bir takım damak tatları ve birtakım özellikleri var. Bununla birlikte temel teşkil eden ortak yanları da tarifleri de var. Artık bu alandaki tarifler onlarla, yüzlerle değil, binlerle ifade ediliyor” ifadelerini kullandı.
“MERSİN’İN TESCİL BEKLEYEN 3 ÜRÜNÜ VAR”
Türkiye’de gıda ürünleri ve diğer ürünlerin tescil edilmesi konusunda Türk Patent ve Marka Enstitüsü’nün çeşitli çalışmalar yürüttüğüne dikkat çeken Vali Pehlivan, “Ülkemizde bin 584 tescilli gıda ve diğer ürünler var. Ülkemiz genelinde tescil çalışmaları devam eden önümüzdeki tarihlerde tescil edilmeyi bekleyen 684 ürün bulunuyor. Mersin İlimizin ise 23 tescilli ürünü bulunmaktadır. Bunun yanında 3 ürünün de tescil onayı beklenmektedir. İnşallah önümüzdeki süreçlerde bunların da tescilini gerçekleştirilmesini sağlayacağız. Mersinimizin tescilli ürünlerini hatırlatacak olursak; Anamur Batırığı, Anamur Muzu, Bozyazı Kavutu, Erdemli Lamas Limonu, Erdemli Muzu, Gezende Eriği, Gülnar Kuş Üzümü, Mersin Cezeryesi, Mersin Kerebici, Mersin Tantunisi, Mut Kayısısı (Yaş Sofralık), Mut Zeytinyağı, Silifke Yoğurdu, Silifke Çileği, Tarsus Beyazı Üzüm (Topacık), Tarsus Biberiyesi, Tarsus Fındık Lahmacunu, Tarsus Humusu, Tarsus Kebabı, Tarsus Sarıulak Zeytini, Tarsus Sarıulak Zeytinyağı, Tarsus Yayla Bandırması, Tarsus Şalgamı tescilli ürünlerimizdir. Tescil onayı bekleyen ürünlerimiz ise; Anamur Çileği, Mersin Bez Dokuması Bükme ve Mersin Kan Portakalı’dır. Peki bu tesciller ne fayda sağlıyor? Her şeyden önce sahip olduğumuz gıda ürünlerini ve bu gıda ürünleriyle yapılmış olan yemekleri kayıt altına almış oluyoruz. Bu sayede de sahiplenmiş oluyoruz. Bu yapılmaz ise zaman içerisinde unutulması ve üretilmesinin de terk edilmesi riski söz konusu. Bu riski bertaraf etmek adına kültürümüzün diğer birçok değerlerine, ürünlerine, varlıklarına sahip çıktığımız gibi gastronomi alanında da mutfak kültürü bağlamında da değerlerimize ve asırlardır yapılagelen yemeklere, gıdalara odaklanmak suretiyle bugünlere ve yarınlara taşımamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“MERSİN’İN DAHA FAZLA TANITILMASI LAZIM”
Bunun yanında tanıtım ve turizm boyutunun da büyük önem taşıdığının altını çizen Vali Pehlivan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu hafta aynı zamanda Müzeler Haftasını kutladık, çeşitli faaliyetlerle icra ettik. Turizm sezonu açıldı. Her yıl ülkemizde bu alanda yapılan çalışmalarla turizmde rekor kıra kıra ilerliyoruz. Ziyaretçi sayısı 50 milyonun üzerine çıktı. Hasılat olarak da neredeyse 60 milyar dolara ulaştı ülkemizin elde ettiği turizm geliri. Turizmi bir bütün olarak düşündüğümüzde Anadolu'muzun birçok yerinde olduğu gibi İlimiz de birçok yönüyle ön plana çıkıyor. Yanı başımızda Akdeniz'imizin sahili ve diğer doğal güzelliklerimiz var. Sayısız arkeolojik ve tarihi eserlerimiz var. Bin 700’e yakın tescilli taşınmazımız var. Bunların yanında hepsi birbiri kadar kıymetli 11 müzemiz ve 11 ören yerimiz var. 600 civarında otel ile 50 bine yakın yatak kapasitemiz bulunuyor. Bunlar içerisinde mutfak, gastronomi de adından da anlaşılacağı üzere işte damak tadına hitap eden, en az diğerleri kadar önemli bir konu. İnsanlar bir yemeğin tadına bakmak için bile uçağa veya diğer vasıtalara binip şehir ve ülke değiştirebiliyorlar. İlimizin daha da fazla tanıtılması konusunda burada gastronomi sektörünü temsil eden emektarlarımız, ustalarımız, şeflerimiz ile bu işe gönül vermiş hocalarımızın, akademisyenlerimizin gayretini, katkısını çok önemsiyoruz. Fikirlerimizi, projelerimizi ve imkanlarımızı birleştirerek, kamu kurumlarıyla, meslek kuruluşlarıyla, özel sektör kuruluşlarıyla, yerel yönetimleriyle bu alandaki çalışmalara ivme katmamız hem İlimizin hem de ülkemizin tanıtılmasına, gelişmesine, turizmin daha ileri noktalara gelmesine katkı sağlayacaktır. Bu alanda emek ortaya koyan herkese şükranlarımı sunuyorum. Türk Mutfağı Haftası’nın hayırlı ve faydalı gelişmeler vesile olmasını diliyor, bu alandaki çalışmaları himaye eden Sayın Cumhurbaşkanımızın Saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, İlimizde de bu organizasyonu gerçekleştiren İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz, Tarım ve Orman Müdürlüğümüz, Toros Üniversitemiz, Gastronomi Derneğimiz hasılı katkı ve emeği olan herkese teşekkür ediyorum.”
Gastronomi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şef Erol Kılıç ile Toros Üniversitesi, Aşçılık Programı Öğretim Görevlisi Kamuran Öztop, Valimiz Ali Hamza Pehlivan’a şef önlüğü takdim etti. Türk Mutfağının Gizli Hazinesi Mersin Lezzetleri Keşfi temasıyla şefler tarafından oluşturulan stantlar gezildi. Vali Pehlivan, standın arkadına geçerek şefler ile birlikte Mersin Kerebiçi hazırladı.