Merkez Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, düzenlenen törende, heyecan verici bir gün yaşadıklarını söyledi. 'Deniz Kaplumbağalarının Uydu ile İzlenmesi' projesinin sadece Türkiye için değil, dünya için de çok önemli verilerin alınmasını sağlayacak bir proje olduğunu belirten Ergene, cihazların monte edildiği kaplumbağaları denize gönderme zamanının geldiğini ifade etti. Yeşil deniz kaplumbağalarına uydu vericisi monte etmenin çok zorlu bir süreç olduğuna işaret eden Ergene, "Çünkü anaç kaplumbağayı ancak üreme zamanı alıkoyabilirsiniz. Yumurtasını bıraktıktan sonra alabilirsiniz ve hızlı bir şekilde de tekrar denize bırakmanız gerekir. Bu süreç oldukça uzun ve yorucu bir süreçtir. Canlıya zarar vermemeniz gerekir. Çünkü nesli tehlike altında olan bir türden bahsediyoruz" dedi.
"MUTLAKA DOĞDUKLARI KUMSALLARA GELİYORLAR"
Mersin'in yeşil deniz kaplumbağası için önemli bir bölge olduğuna dikkat çeken Ergene, "Mersin'de 5 üreme alanı var. Bu 5 üreme alanının 2'si Alata ve Davultepe kumsalları olmak üzere ben ve ekibim tarafından ilan edilmiştir. 25 yıldır çalışmalarımız bu alanlarda devam ediyor. Çok emek verdik. O emeğin meyveleri bilgilerle donanıyor. Dolayısıyla uydu cihazıyla alacağımız veriler de bunu destekleyecek" diye konuştu. Yeşil deniz kaplumbağalarının hayatlarının halen tehlikede olduğunu vurgulayan Ergene, şöyle devam etti: "Çünkü insanoğlu maalesef dur durak bilmeyen bir iştahla hala kıyıları, denizleri işgal etme ve kirletme durumunda. Deniz kirliliği, karasal kirliliği, kentleşme, sanayileşme, bunlar hep bu tip canlılara, hassas olan canlılara zarar veriyor. Deniz kaplumbağaları çok özel canlılardır. Çünkü 100 milyon yıldan beri dünyamızda yaşıyorlar ve değişmeden günümüze kadar geliyorlar. Onların en önemli özellikleri mutlaka doğdukları kumsallara geliyorlar. Dolayısıyla 321 kilometrelik Mersin sahilinde bu canlıların yumurtlayacağı toplam 33 kilometrelik bir alan kalmış durumda. Yani toplam kumsalın yüzde 10'u. Dolayısıyla bu canlılar için bir şeyler yapmamız gerekiyor. Sadece karada koruma değil. Çünkü kara, sadece onların sadece yüzde 10 vakit geçirdikleri bir yer, yumurtalarını bırakmak için geldikleri bir yer."
"KÜRESEL ISINMA ARTIK ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİREN BİR DURUMA GELDİ"
Ergene, çalışmalarının temel amacının yeşil deniz kaplumbağalarını denizde takip etmek olduğunu ifade etti. Denizde takip edebilmenin önemini, "Özellikle hangi bölgelerde bulunuyorlar? Beslenme için nereyi tercih ediyorlar? Hangi rotayı takip ediyorlar? Çoğunlukla vakit geçirdikleri yerler neresi?" şeklinde açıklayan Ergene, "Çünkü artık bu canlıların alışkanlıklarının değiştiğini görüyoruz. Özellikle de Mersin Balıkçı Barınağı bu anlamda çok önemli. Artık burada kışladıklarını görüyoruz. Ve bunu kanıtlamak gerekiyor. Küresel ısınma artık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alışkanlıkları değiştiren bir duruma geldi. Çünkü bu canlılar göç eden canlılar. Gelirler, yumurtalarını bırakırlar ve tekrar giderler. İtalya'ya gidebilirler, Mısır'a gidebilirler, Tunus'a gidebilirler. Ama burada kalıp kalmadıklarını bu projeyle de kanıtlamış olacağız. Bu sadece Türkiye için değil, dünya için çok önemli bir veriyi sağlayacak" dedi.
BİRİNE 'KIZKALESİ', DİĞERİNE 'MERSİN ÜNİVERSİTESİ' ADI VERİLDİ
Denize bırakılan yeşil deniz kaplumbağalarından 1 ila 2 yıl sinyal almayı umut ettiklerini dile getiren Ergene, deniz kaplumbağaları zarar görmeden bunu gerçekleştireceklerini umut ettiklerini söyledi. Denize salınacak kaplumbağalardan birinin adına 'Kızkalesi' adını verdiklerini ifade eden Ergen, "Kızkalesi aynı zamanda bu bölgenin çok önemli tarihi değerini ifade ediyor. Kızkalesi'nin dünyaca görünürlüğünü sağlasaydık müthiş şeyler de olabilirdi. Belki bu kaplumbağa bir aracı olur. Çünkü kaplumbağalar şans getirir. Umarım bu isimle Mersin'e de şans getirir. Diğeri ise çok destek gördüğümüz için üniversitemizin adını, Mersin Üniversitesi ismini alacak ve Mersin adıyla anılacak" diye konuştu. İlerleyen süreçte yeşil deniz kaplumbağalarının takip edileceği platformları paylaşacaklarını belirten Ergen, projeye emek veren paydaşlara teşekkür etti. Konuşmaların ardından önce 'Kızkalesi', ardından da 'Mersin Üniversitesi', Millet Bahçesi sahilinden denize bırakıldı. (İha)