Haber Merkezi
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesine ilham olmuş, ortak olmuş, cepheden cepheye bilgi yaymış Anadolu basınının bugünkü temsilcilerinin tam anlamıyla can çekiştiğine dikkat çeken Dr. Şevkin, itibardan tasarruf etmeyen iktidarın ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ bahanesiyle yerel basına yeni bir darbe daha vurduğunu kaydetti. Araştırma Önergesi’nin gerekçelerini açıklayan Dr. Şevkin, “Zaten kamu kurum ve kuruluşları aldığı gazetelerin sayısını kısıtladı, abonelikleri bitirdi. Şimdi Sosyal Sigortalar Kurumu da ilan yayımlama zorunluluğu getiren rayiç bedeli beş kat artırarak binlerce insanın işiyle, aşıyla, ekmeğiyle oynamaya başladı. Rayiç bedelin 500 bin liradan 2,5 milyon liraya çıkarılması, yerel medya için ciddi bir tehdittir. Bu durum çok ciddi bir endişe kaynağıdır. Yerel basın kuruluşlarının kapılarına kilit vurma zorunluluğu anlamını taşır ki binlerce insanın zaten zor şartlarda evine götürdüğü ekmeği de kesmek demektir. Zaman kaybedilmeden bu yanlıştan dönülmelidir” dedi.
“YEREL BASIN AYAKTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR”
Anadolu basınının içinde bulunduğu zor şartların araştırılması, çözüm bulunması amacıyla meclis araştırması açılmasını isteyen Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kamu harcamalarında tasarruf sağlamak amacıyla çeşitli kısıtlamalar yapmaya kamu kurum ve kuruluşlarının aldığı gazete sayısını kısıtlayarak başlaması kabul edilemez. Yerel medya kuruluşları, özellikle pandemi sürecinden bu yana ekonomik anlamda büyük zorluklar yaşamaktadır. Zaten sınırlı olan gelir kaynakları, ekonomik kriz ve reklam bütçelerindeki daralmalarla iyice azalırken, SGK’nın yeni düzenlemesi bu kuruluşlar için bir darbe daha anlamına gelmektedir. İlan gelirlerinin büyük bölümünü kaybetme riski taşıyan yerel medya, bu gelişmelerle birlikte ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Rayiç bedelin bu denli yüksek bir oranda artırılması, birçok küçük ve orta ölçekli yerel basın kuruluşunun ilan yayımlayamaz hale gelmesine neden olabilecektir. Bu gelişme, sadece basın kuruluşlarının ekonomisini değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkını da olumsuz etkilemektedir. Basın, demokrasinin dördüncü kuvveti olarak kabul edilir ve kamuoyunu bilgilendirme, denetleme ve eleştirme görevini yerine getirir. Ekonomik zorluklar nedeniyle basının zayıflaması, bu görevlerin yerine getirilmesinde aksamalara yol açabilecektir. Yerel yönetimlerden, mahalle sorunlarına kadar geniş bir yelpazede habercilik yapar. Halkın yerel gelişmelerden haberdar olması, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği açısından hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, yerel medyanın zayıflaması, yerel haberlerin yaygınlaşmasında ve kamuoyunun yerel konularda bilgi sahibi olmasında büyük eksiklikler yaratacaktır.
“ACİL ÇÖZÜME KAVUŞMALIDIR”
Bu nedenlerle Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Nazmi Bilgin’in açıkladığı aşağıdaki çözüm önerileri son derece önemlidir ve hayata geçirilmelidir. İlan yayımlama zorunluluğu için belirlenen rayiç bedelin tekrar gözden geçirilmesi ve yerel medyanın ekonomik durumu göz önünde bulundurularak daha makul bir seviyeye çekilmesi yerinde olacaktır. Yerel medyanın sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla devlet tarafından sağlanan teşvik ve desteklerin artırılması gerekmektedir. Bu destekler, ilan gelirlerinin düşmesi durumunda medyanın ayakta kalabilmesi için önemlidir. Yerel medya kuruluşlarının bağımsızlıklarını koruyarak alternatif gelir modelleri geliştirmeleri teşvik edilmelidir. Dijital abonelik sistemleri, yerel işletmelerle işbirlikleri gibi yeni gelir kaynakları oluşturulabilir. Yerel medyaya destek verilmeli, dijital gelişmelere hazırlanmalıdır. Günümüzde geleneksel metodlar ve çalışma tarzıyla gazeteciliğin yürütülmesi giderek zorlaşmaktadır. Yerel medya kuruluşları güçlerini birleştirerek, daha sağlam yapılar oluşturmalı, gittikçe zorlaşan şartlarda daha etkin gazetecilik yapılabilmesini mümkün kılacak dönüşüme hazırlanmalıdırlar.”