Necdet TAŞ

Sağlık çalışanları vergide adalet eylemlerini sürdürüyor. Sağlık çalışanları eylemlerinin 17. Haftasında bu kez Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi önünde toplandı. Eyleme; Mersin Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Tabip Sen üyeleri katıldı. Sağlık çalışanları adına bu hafta basın açıklamasını Mersin sağlık örgütleri adına Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Eşbaşkanı Sevgi Başkavak okudu. Vergide adalet eylemelerinin 17 haftadır sürdüğünü ifade eden Başkavak, “Vergiyi kimin ödemediği belli. Çalışanların vergi yükünü azaltmak yerine halkın sırtına yeni vergiler yüklemeyi kabul etmiyoruz. Bugün 3 Temmuz Çarşamba, 17 haftadır vergide adalet istiyoruz. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek iki ay önce vergide adaleti sağlayacağız diye demeçler verdi, Şimdide "Çok kazananları buradan uyarıyorum. Vergiden kaçınmanın cezalarını artıracağız, denetimleri sıkılaştıracağız.’ Derken kast ettiği, motor kuryecisi, evinin kapısında elleriyle örgü ören, bahçesindeki inciri satan vatandaş olduğu anlaşılıyor. Mehmet Şimşek’in vergi paketi içeriğinde, hafta sonu balık tutandan alınacak yeni vergiler, hekimlerden alınacak ek vergiler olması, çalışanlardan alınan yüksek vergi kesintilerini adaletsizliği şaşırtıcı olmamıştır” şeklinde konuştu.

“TOPLANAN VERGİLER HALKIN REFAHI İÇİN HARCANMIYOR”

12 aylık TÜİK enflasyonunun yüzde 71, açlık sınırının 18 bin 979 TL, asgari ücretin ise 17 bin 2 TL olduğuna dikkat çeken Başkavak, “Toplanan vergiler halkın refahı için harcanmıyor. Hükümetin yeni ek vergilerle toplayacağı gelirlerle ücretiyle nefes aldırmayı düşünmediği gibi asgari ücretin yüksek olduğu açıklamaları toplumda şaşkınlık yaratmıştır. Kimlerden vergi alınmadığını biliyoruz. Yaklaşık yüzde 70’i şirketlere ait 2,2 trilyon TL vergiden vazgeçen, devasa kar açıklayan şirketlerin vergilerini affeden, bir başına geçinmeye çalışan balıkçısından, doktoruna, boyacısından, motor kuryesine yeni vergiler getiren programın tercihi kolayca anlaşılıyor. Bir daha soruyoruz: Çalışandan yüzde 15, şirketlerden yüzde 15 vergi alsanız ülkenin vergi gelirleri kat be kat artacak. Vergide adalet diyerek yoksul halkın cebinden söküp devasa kar elde eden şirketlere vergi harcaması adı altında kaynak aktarmaktan ne zaman vaz geçeceksiniz? Özel hastaneler yüzde 10 şehir hastaneleri sıfır vergi verirken burada çalışan hekiminden hemşiresine, güvenliğinden sekreterine tüm çalışanlardan yüzde 35 vergi kesmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Çalışandan ve yoksuldan alınan vergilerden vazgeçin. Bizler her gün halkın yoksullaştığını ve dayanma gücünün kalmadığını görüyoruz. Halkın sırtına yeni ek vergiler yerine vergide adaleti sağlamaya çağırıyoruz. Hepimizin sağlığı için bu ay çalışma süresini uzattığınız Büyük Millet Meclisinde vergide adaleti sağlamaya çalışacak mısınız?” diye sordu.

“ÜCRETLERİMİZDEN YÜKSEK VERGİ KESİNTİLERİ YAPILIYOR”

Yılın ilk ayından itibaren tercihen düşük düzeyde tutulan vergi dilimlerine girdikleri gerekçesiyle ücretlerinden yüksek vergi kesintileri yapıldığına dikkat çeken Başkavak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kesinti oranları yılsonuna doğru yüzde 35 civarına çıkıyor. Bu adaletsizliğe ve eşitsizliğe itirazımızı sürdürmek, her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi kesintisi yapılsın talebimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Çalışma ve yaşam koşullarımız yüksek oranlı enflasyon nedeniyle her geçen gün ağırlaşmaktadır. Maaşlarımızın alım gücü sürekli düşerken gıda, eğitim, sağlık, kira, ulaşım başta olmak üzere temel yaşam gereksinimlerimize ödediğimiz paralar hızla artmaktadır. Toplu Sözleşme dönemlerinde hükümetin tek taraflı belirlediği ve yüksek enflasyon karşısında bir ay içinde etkisini kaybeden maaş zamları bu tabloyu değiştirmekten uzak bulunmaktadır. Durum böyleyken ücretsiz, güvenli ve kolay ulaşım hakkımızın sağlanmaması da bizleri haksız bir şekilde başka bir harcama kalemiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasını amaçlayan tasarruf tedbirleri paketi kapsamında kamu hizmetlerinde çalışanların servisleri kaldırılmaya başlandı, bunların ilki mersin üniversitesi personel servislerinin kaldırılması oldu. Artık maaşlarımızın yüzde 2 ila yüzde 4’ü işyerine ulaşımda harcanmaktadır. Açıklanan kamuda tasarruf paketi ile Memurların servis hakkının kaldırılması ve istihdamın sınırlandırılmasını öngören paket  kazanılmış hakların geri alınmasıdır. Aile hekimliği çalışanları ve diğer tüm sağlık çalışanları olarak on yedi haftadır sürdürdüğümüz ‘vergide adalet istiyoruz’ eylemlerimiz her Çarşamba olduğu gibi taleplerimiz karşılık bulana dek sürecek. Halkın sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının hakları için sürdürdüğümüz mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.”