Neşet TORUN

Tarsus Ticaret Borsası’nın Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Meclis Başkanı Murat Kaya, “Küresel ısınma iklim değişikliğini tetikliyor. Mevsimsel yağışları da artık alamıyoruz. Türkiye’nin su stresi seviyesi 2040 yılına gelindiğinde 4,27 olacak. Böylece stres oranı yüksekten çok yükseğe çıkacak. Böylece Türkiye 161 ülke içinde su stresinin en yoğun yaşandığı 27. ülke olacak. Kesinlikle önümüzdeki en büyük tehlike su sıkıntısı. İklim değişikliklerinden dolayı belki bunu önümüzdeki yıllarda daha çok yaşayacağız. Allah’ın bize emanet ettiği dünyaya maalesef iyi bakamadık, iyi kullanamadık. Dolayısıyla bu dengesizliklerin içerisinde ciddi sorunlar, dengesizlikler oluştu. İklim değişikliğiyle bırakın içme suyunu, önümüzdeki yıllarda tarımsal gıda da bu sorun büyük sıkıntılara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.

“HEPİMİZ SORUMLUYUZ”

Bu sorununun ciddi anlamda önlemlerinin alınması gerektiğinin altını çizen Kaya, “Şu anda su konusunda bir kriz yaşamıyor olabiliriz. Ancak gelecek nesillere sağlıklı içme suyu bırakabilmek için bugünü kontrol altına almamız gerekir. Sanayiden hizmet sektörüne, kamudan hane halkına kadar hepimiz su kaynaklarını verimli kullanmalıyız. Çünkü bu değişimden hepimiz sorumluyuz. Su hayattır su çok kıymetlidir. Önümüzdeki yıllarda suyu daha düzgün, sağlıklı ve tutumlu kullanılması için ne gerekiyorsa yapılması gerekir. Tarımsal sulama alanları ile artan nüfusun yanında gelişen ekonomisi ve büyüyen kentleriyle Türkiye ‘su fakiri’ olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’de kişi başı günlük su kullanımı TUİK verilerine göre 216 litreye ulaştı. Bir kişinin günlük su kullanımında israf ettiği su 92 litredir. Biz su zengini bir ülke değiliz. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Hükümet olarak bu konuya çözüm bulmamız, önlem almamız, bir program yapmamız gerekiyor. Özellikle tarımda vahşi sulamanın kesinlikle kaldırılması lazım. Modern sulama sistemlerinin devreye girmesi lazım. Çözüm için etkili bir su yönetimine ihtiyaç vardır. Ürün deseni havzalardaki su durumuna göre planlanmalıdır. Tamamen kapalı devre sulama sistemlerine geçilmelidir. Su hasadı konusu, kamunun altyapı yatırım planlamasına acil olarak alınmalıdır. Sanayiden hizmet sektörüne, kamudan hane halkına kadar hepimiz su kaynaklarını verimli kullanmalıyız. Çünkü bu değişimden hepimiz sorumluyuz. Bana göre bu konuda çok geciktik” dedi.