Haber Merkezi
Tatil devam ediyor. Öğrenciler bu zaman diliminde özgürce hareket etmeye, geç yatıp geç kalkmaya alıştı. Kahvaltı ve yemek saatleri değişti. Pek çoğu okullar kapandığından bu yana eline kalem almadı. Ancak okulların açılmasına da az bir zaman kaldı. Eğitim Danışmanı Barış balcı, artık öğrencilerin ve ailelerin psikolojik ve fiziksel olarak okula hazırlanmaları gerektiğini söyledi. Okullar açıldığında tatil modundan okul moduna keskin geçiş yapanların bocalayacağını belirten Balcı, bunun da akademik başarılarını olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu. 8. Sınıf ve 2. Sınıfı başlayacak olan sınav öğrencilerinin durumunun daha da önemli olduğu kaydeden Barış Balcı okula ve yeni eğitim öğretim yılına hazırlık konusunda öğrencilere ve ailelere şu önerilerde bulundu.
BİYOLOJİK SAATİNİZİ OKULA GÖRE AYARLAYIN
Tatil başlarken bir rahatlama moduna geçiyoruz ve o rahatlamayı bırakmak çok kolay olmuyor. Çünkü beden-zihin ona alışıyor ve tekrardan okul dönemi geldiğinde tempoya alışma konusunda zihin ve beden zorluk çekebiliyor. O yüzden şimdiden fiziksel ve zihinsel olarak yavaş yavaş okula hazırlanmak gerekiyor. Tatil döneminde daha özgür olduğumuz için yatış kalkış saatlerimiz dengesiz. Öğrencilerin bu süreçte yatış kalkış saatleri, yemek yeme saatleri gibi günlük rutinlerini yavaş yavaş okula göre düzenlemeleri gerekiyor. Tabii akşam 10’da yatıp sabah 7’de kalksınlar demiyorum, ama akşam yatış saatleri biraz daha erkene alınabilir, sabah kahvaltıları daha erken yapılabilir. Çünkü vücudumuzun yeni yatış kalkış saatlerine alışması 2-3 hafta sürüyor. Aksi takdirde okul dönemi başladığında sabahları kalkmakta zorluk çekiliyor, ilk ders saatleri uykulu geçiriliyor. Ya da akşam erken uyumakta güçlük çekiliyor.
KAPATILAN KİTAPLARI AÇMA ZAMANI
Diğer yandan birçok öğrenci 2,5 aydır kalem tutmadılar. Yaz döneminde ders tekrarı yapanlar, test çözenler, kitap okuyanlar ise kendilerine avantaj sağladı. Özellikle ilköğretim öğrencileri okuma yazmayla ilgili pratiklerini canlı tutmalılar, aksi takdirde yeni yıla geçtiklerinde sıfırlanmış ve tekrardan başlamış gibi olabilirler. Bu da akademik kariyerlerini, başarılarını olumsuz etkiler. Şu anda öğrencilerin geçmiş konuların tekrarını yapabilecekleri bir dönem. Konulara göz gezdirilebilirler. Konu anlatım videoları izlenebilir, testler çözülebilir, izlenilen videoyla ilgili, okunan konuyla ilgili özet çıkartılabilir. Ya da sonraki dönemde onları bekleyen yeni konularla ilgili tanışma da yapılabilir. Bazı dersleri kendi başına yapamasalar da çok rahatlıkla bazı sözler derslerinin konularının konu anlatım videolarını izleyebilir, konu özetleriyle ilgili küçük küçük notlar alabilirler. En azından o derse başlandığında, o konuya başlandığında zihni daha hazır olur. Öğrencilerin bu dönemde günde yarım saatlerini, bir saatlerini çalışmaya ayırmalarını öneriyorum. Kitap, defter açmak için okulun başlama gününü beklemesinler.
SINAV ADAYLARI PLANLAMALARINI YAPMALI
Sınav adayları için maraton başlıyor. Artık bir çalışma planı hazırlamaları gerekiyor. 8. ve 12. Sınıfa geçenler bu yıl yoğun bir şekilde sınava hazırlanacaklar. Şu an sahip oldukları en değerli şey zaman. Bu yüzden şu an sahip oldukları en değerli sermayeleri olan zamanlarını etkili kullanarak, bunu doğru planlayarak hedeflerine ilerlemeleri gerekiyor. Bazen çok küçük bir çalışmayla büyük hedeflere ulaşmaya çalışan öğrenciler oluyor. Sonra büyük hayal kırıklıkları yaşanıyor. Öğrenci gitmek istediği liseyi ya da gitmek istediği o üniversiteyi hak edebilmesi için ödemesi gereken bedellerin farkında olmalı. Hedeflerle emek ve çaba doğru orantılı olmalı. Çünkü sınav gelip çattığında yapılan çalışma ile elde edilen sonuç birbirine uyumlu olacaktır. Belli bir plan dahilinde çalışıldığında kişi çok hedefine giden yolda daha etkili yol alabilir. Öğrencinin kendisini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi önemli. Önceki yıl girdiği denemeler, okul notları bunun için önemli donelerdir. Eğer imkanları varsa, zayıf oldukları alanları güçlendirmek adına özel ders alabilirler. Buna imkan yoksa internette çok değerli hocaların konu anlatımları var, onları dinleyerek hazırlanabilirler. Okullar açılıp ilk denemeler, ilk sınavlardan sonra sonuçları görerek, ‘Eyvah bu konuda zayıfım, bu sorunu nasıl çözeceğim’ diye düşünmek yerine, şimdiden zayıf yönlerini belirleyip destek almak, hazırlıklı olmak çok daha anlamlı.
HIZLI OKUMANIN ÖNEMİ
Sınav adayları için hızlı okuma tekniklerini bilmek büyük önem taşıyor. Sınav anındaki o sınırlı zamanda bilgiyi etkin bir şekilde kullanabilmeleri önemli. Bu nedenle hızlı okuma eğitimlerimde sınav adayları ile yoğun olarak çalışıyorum. Anlayarak hızlı okuma teknikleri onlara sınavlarda zaman kazandırıyor. Hızlı okuma eğitimi almış öğrenci, zamanı kullanma becerisini geliştirmiş olması nedeniyle sınavda baskıyı daha az hissediyor, bilgisini daha iyi kullanabiliyor. İlköğretim ortaokul ve lise öğrencileri için yeni bir müfredat ve yeni bir sisteme geçiş yapıldı. Yeni gelen model tamamen okuma, anlama ve yorum becerisiyle alakalı. Artık sınav sistemlerinde kodlama yapmak yerine, cevap anahtarlarını işaretlemek yerine, bilgiyi yazılı olarak ifade etmeleri gerekecek. Yani okuma anlamına yorum becerileri çok daha değerli oldu. Küçük yaşlarda okuma becerisi güçlü olan bireyler de ortaokulda, lisede, bu tarz aşama sınavlarında daha avantajlı oluyorlar. Bu hem kendilerini ifade etmelerine, bilgiyi daha iyisini kullanmalarına katkı sağlıyor.
ANNE VE BABALARIN ÖĞRENCİNİN BAŞARISINA KATKISI
Bir şeyler olup bitmeden tedbir almak, öngörülü olmak çok anlamlı. Tabii yaşları gereği çocuklar daha küçük yaştayken bunu çok idrak edemeyebiliyor. Bu nedenle anne babanın disiplinli ve sistemli olması çocuğun da bu konudaki performansını, başarısını etkiliyor. Çocukların başarı ve başarısızlıklarında anne babaların da payı var. Ailenin tutumu da çok önemli. Evde insanların kitap okumaya önem vermesi, öğrenmeye karşı önem duyması, yeni bilgiler öğrenip bunu paylaşıyor olmaları bile çocuğa ilham verecektir. Bu dönemde aileler özellikle öğrencinin sevdiği öğretmenleriyle iletişime geçip onlardan öğrencinin durumu ve seviyesi, güçlü zayıf yönleri ile ilgili fikir ve öneriler alabilirler. Öğrencilerin ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmeleri açısından da bu önemli.
ÇOCUKLAR İLGİ ALANINA VE YETENEĞİNE GÖRE YÖNLENDİRİLMELİ
Özellikle küçük yaşlardaki çocukların sınıf öğretmenleri bunu çok daha iyi idrak edebiliyorlar. Çocukların güçlü ve zayıf yönlerini çok iyi fark edebiliyorlar. Onlardan fikir almak gerekiyor. Ayrıca meslek eğitim testleri yapılıp çocukların eğilimlerini fark etmek mümkün. İnsanların her birinin farklı farklı zeka türleri var. O zeka türleriyle kendini ortaya koyup, kendini gerçekleştirebileceği alanlarda aktivitelerde bulunması etkili oluyor. Çocuk sözelde mi başarılı, sayısalda mı başarılı, hangi önleri güçlü, hangi dersleri zayıf ona göre akademik yolculuğuna yön vermek gerekiyor. Ayrıca her öğrenci doktor, avukat olacak diye bir şey yok. Her çocuk biricik. Her birinin farklı özellikleri var. Örneğin kişinin resme karşı ilgisi, spora karşı ilgisi varsa o alanda bir iş sahibi olması, kendini orda gerçekleştirmesi de değerli. Çocukları o konularda da desteklemek gerekiyor. Anne babalarda bazen güvenli bir iş alanı oluşturmak, güvenli bir gelir oluşturma duygusu daha ağır basıyor. Bu da insanların sahip olduğu öz yeteneklerinin, öz becerilerin açığa çıkmasını engelleyebiliyor. Bu yüzden kişinin güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi ve ailenin bu konudaki tutumu çok önemli. Ailenin tutumu çocuğun o alanda kendisini besleyip geliştirmesine imkan sağladığı gibi ailenin bu konuyla ilgili kaygısı endişesi çocuğun kendisini gerçekleştirmesini engelleyebiliyor.
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞINA DİKKAT!
Günümüzde teknolojinin sunmuş olduğu çok güzel imkanlar var. Bunları çok iyi bir şekilde değerlendirebilir. Ancak teknolojinin oluşturduğu bir takım tehlikeler ve sorunlar da var. Bunları da çok iyi yönetmek gerekiyor. Yani teknoloji hayatımızda hep olacak. Çocuklarda teknoloji bağımlılığı ve zamanlarını ekran aşında boş şeylerle geçirmelerine engel olmak gerekiyor. Ailelerin bu konuda tutumu önemli. Çocuklar teknolojiyle çok meşgul oldukları için sosyalleşemiyorlar, arkadaşlarıyla oyun kuramıyorlar. Bu da önemli bir eksiklik. İlkokula başlayacak olan öğrenciler var, ortaokuldan liseye gidenler var. Bu tarz geçişler çok heyecan verici. Ama yeni başlangıçlar, yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler bir o kadar da insanları tedirgin edebiliyor. O yüzden bu konuda belki okulu birkaç defa ziyaret etmek binayı görmek iyi olur. Orada eğer karşılaşırlarsa idarecilerle, öğretmenlerle tanışmak, sohbet etmek, çevredeki bir esnafla tanışmak, orada biraz dolaşmak bile etkili olur. Çünkü kişinin orayı sahiplenmesi, görmesi gerekiyor. Okullar açılmadan bunu birkaç kez deneyimlenmesi öğrencinin okula adaptasyonunu kolaylaştırır.