Necdet TAŞ
Ülke gündemini değerlendiren İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, özellikler üreticinin zor günler geçirdiğinin altını çizdi. Çiftçinin durumunun geçen yıldan çokta farklı olmadığını kaydeden Kocamaz, “Geçen yıl Narenciye ürünleri, özellikle limon para etmemiş ve limon bahçelerinin bir kısmı sökülmüştü, bu yılda Narenciye ürünlerinin fiyatı geçen yıldan çokta farklı değil. Bir çok yerde, bir çok ürün elde ya da tarlada kaldı. Mesela domates ve karpuz tarladan toplanamadı. Çünkü üretilen domates, bırakın üretimi için yapılan masrafları, tarladan toplama işçiliğinin maliyetini dahi karşılayamadı. Salça fabrikaları bile üretilen domatesi almadı. Kapya biber üreticileri de aynı akibeti yaşıyor. Üreticilerin ifadesine göre geçen yıl üretim eksikliği yaşandığı için biraz fazla ekilen kapya biberin bu yıl yüzüne bakan yok. Soğanın durumu da çok iç açıcı değil. Narenciye ekimine yasak getirildi ama yıllık ürünlerle ilgili herhangi bir planlama ve kısıtlama yok. Üretici ne yapsın? Ekse olmuyor, ekmese olmuyor” ifadelerini kullandı.
“DENİZ BİTTİ GEMİ KARAYA OTURDU”
Üreticinin her yıl biraz daha içeriye girdiğini ve elinde avucunda ne varsa harcadığını ifade eden Kocamaz, “Para etmediği için dalında kalan ürünler, pazarlarda, manavda ve marketlerde el yakıyor. Mesela, tüccarın bahçede kilosuna 10 TL bile vermemek için direndiği narenciye ürünleri marketlerin vitrinlerinde 80-90 TL fiyatlarla gerdan kırıyor. Sorduğunuzda da herkes birbirini suçluyor. Devreye işçilik maliyetlerinin, aracıların, komisyoncunun ve nakliye fiyatlarının yüksek olduğu şeklinde binbir türlü bahane giriyor. Neticede üreten tarlada, bahçede ürettiği ürünün karşılığını alamazken, tüketici o ürünleri almakta zorlanıyor. Çünkü çalışanların yarısından fazlası asgari ücretle çalışıyor. Açlık sınırının, yani bekar bir çalışanın yaşam maliyeti manipülasyonlu TÜİK rakamlarıyla bile 24 bin 972 TL’yi aştığı bir Ülkede asgari ücret 17 bin 2 TL, dört kişilik bir ailenin aylık yoksulluk sınırı ise 6 bin 772 TL’ye ulaşmış durumda. Emekli maaşı ise 12 bin 500 TL. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Sayın Cumhurbaşkanına buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Henüz yönetime gelmezden önce yani halkımızın tabiriyle bekarken, yaptığınız çay simit hesabını birde bugün yapsanız da, halkımız bir kıyaslama imkanı bulabilse. Ancak, Yapamazsınız. Çünkü Ülkeyi yönetemiyorsunuz. Göreve ilk geldiğinizde tüm dünyayı etkileyen global kriz nedeniyle 57. Hükümetin almış olduğu radikal kararların gölgesinde ve Cumhuriyetin tüm birikimlerini satarak bir kaç yıl bir rahatlama yaşattınız. Ancak daha sonra satılacak bir şey kalmadı. Tabiri caizse, deniz bitti gemi karaya oturdu. O gün, bu gündür gemiyi hala yüzdüremediniz. Hala acemiliğinizi üzerinizden atamadınız. Hala deneme yanılma yöntemleriyle iş yapıyorsunuz. Hala ceklerle caklarla Milleti avutmaya çalışıyorsunuz” dedi.
“HALKTAN KOPTUNUZ. VATANDAŞI UNUTTUNUZ”
“Hala, hırsız dediğiniz, dürüst olmadığını söylediğiniz İngiltere vatandaşı Mehmet Şimşek’ten medet umuyorsunuz. Milleti yek ekmeğe mahkum ettiniz. Millet, Size hiçbir iktidara vermediği, 22 yıl gibi uzun bir süre iktidar olma şansı verdi. Ama siz bu şansı yeterince değerlendiremediniz” şeklinde konuşan Kocamaz, “Güç zehirlenmesine kapıldınız. İtibardan tasarruf olmaz dediniz. Şatafata, gösterişe merak sardınız. Saraylara çekildiniz. Halktan koptunuz. Vatandaşı unuttunuz. Liyakati ortadan kaldırdınız. Hiçbir özelliği olmayan liyakatsiz ve beceriksiz yandaşlara devlet dairelerinde alan açtınız. Devleti cemaatlerle yönetebileceğinizi zannettiniz. Devleti FETÖ’ye teslim ettiniz. Hatta Ordumuzun mahremi olan, kozmik odaya bile girmelerine izin verdiniz. Üstelik Sayın Arınç aracılığıyla bununla da övündünüz. Sonunda ne oldu? Bu Millete 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimini yaşattınız. FETÖ’ye bu kadar alan açmamış olsaydınız, onlar devletin içine bu kadar girmemiş olsaydı, böyle bir ihanet girişimine cesaretleri olamazdı. Neyse… Tüm bunları değerlendirmeye kalksak, bırakın sosyal medya platformlarını günler aylar yetmez. Ama tüm bunlar, sizin iktidarınız döneminde bu Ülkede yaşandı. Genellikle beşli çeteye yaptırdığınız yatırımlarla övünüyorsunuz. Müsaade edin de, 22yıl gibi uzun bir süre görevde kalan bir iktidar bazı hizmetleri de yapsın. Bir futbol maçında, sahada yapılan güzel hareketler, paslaşmalar, bireysel olarak rakibe atılan çalımlar, hatta estetik olarak çok güzelde olsa ofsayt gerekçesiyle sayılmayan goller çok fazla akılda kalmaz. Akılda kalan tek şey maçın sonucudur. Sizin de 22 yıllık iktidarınızın sonucunda akılda kalan, hakkı, hukuku ve adaleti rafa kaldırmak, demokrasiyi farklı algılamak, Cumhuriyetle kavgalı bir görüntü vermek, Yandaşları kayırmak, liyakati ortadan kaldırmak, Cumhuriyetin birikimlerini çarçur etmek, Atatürk gibi büyük bir lideri ve İstiklal Harbini birlikte kazandığı arkadaşlarına üç beş ayyaş diyerek aşağılamak, en sonunda da bu tek adam sistemi ile ekonomiyi altüst etmek. Bugün, Milletin ekonomik olarak sizin sayenizde geldiği en dip nokta burası. Ekonomisi dibe vurmuş bir halktan hala fedakarlık bekliyor, ancak sizler itibardan tasarruf olmaz diyerek, israfa ve şatafata devam ediyorsunuz” dedi.