Biz tüccar değiliz, kamu görevlisiyiz!


CHP’nin Mersin’de düzenlediği ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı’nda konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Biz tüccar değiliz. Biz bir kamu görevlisiyiz. Biz sosyal demokrat siyasi görüşe sahip, kimliğe sahip insanlarız. Bizim uygulamalarımız halkçı politikalardır, sosyal demokrat politikalardır. Bundan taviz vermeyiz. Biz kafeler, restoranlar, iş yerleri açıp; eşimize, dostumuza, arkadaşımıza rant alanları yaratmak için göreve gelmedik. Biz halkın malı olan sahilleri halka açmak için geldik. Halkın parasını halka harcamak için geldik. Halkın parasıyla lüks oteller yapıp, mekanlar yapıp, gazinolar yapıp, işletmeler yapıp onu yandaşlarımıza ucuz ucuz kiraya vermek için gelmedik. Halkın parası önemli, değerli” dedi.

 

Tarih : 18 Ekim 2024 Cuma 15:24

Necdet TAŞ

CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek başkanlığında Mersin'de düzenlediği "Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı" başladı. Toplantıya; CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 4 büyükşehir belediyesinin Kültür ve Sosyal Hizmetler Daire başkanları ve 21 il belediyesinin Kültür ve Sosyal Hizmetlerden sorumlu başkan yardımcıları katıldı. Çalıştayın ana gündemini toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık çalışmaları oluşturdu.

BAŞKAN SEÇER: “ASIL İKTİDAR YEREL İKTİDARDIR"

Çalıştaya ev sahipliği yapan Vahap Seçer, açılış konuşmasında, “Biz kadına yönelik şiddeti, aile için şiddeti, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair kavramları tartışırken artık tespitleri bir tarafa bırakalım; somut, iktidara yürüyen bir partinin belediye başkanları olarak ‘neler yapıyoruz, neler yapmalıyız’ bunları konuşmak zorundayız. Elbette herkes biliyor Türkiye’de çok farklı nedenlerden sadece ekonomik değil, sadece sosyal değil, kültürel; bu topraklar üzerindeki inançlar, bunların yansımaları, ailevi kültürler, en küçük aile kurumunun içinde yetişme şartları, çevre faktörleri, bölgesel faktörler bunu çoğaltabiliriz; her coğrafyanın kendine göre sorunları vardır. Coğrafya kaderdir. Kabul ederiz, etmeyiz. Eden de vardır, etmeyen de vardır ama Güneydoğu coğrafyasının kaderi farklıdır, Marmara’nın, Trakya’nın farklıdır. Oranın sorun alanı bir kadın için ayrıdır buranın ayrıdır. Çukurova başkadır, Karadeniz başkadır. Buna böyle bakmak lazım. Dün faaliyete aldığımız Sosyal Politikalar Ofisi’nin aslında bütün yaptığı çalışmalar nihayetinde geliyor aileye, kadına, çocuğa, yaş almışa, dezavantajlı bireylere dayanıyor. Yaptığımız tüm bu uygulamalar Türkiye’de kadınların en büyük sorunun alanı olan kadına yönelik şiddeti, aile şiddetini önleyecek temel çalışmalar olarak görüyorum. İktidarın boş bıraktığı alanları 2019 yılından bu yana Cumhuriyet Halk Partili başta Büyükşehirler, il belediyeleri, ilçe belediyeleri olmak üzere; bu devletin, bu devlet sisteminin bu kurumları belediye kurumları dolduruyor. Belediye kamu kurumları içerisinde halka en yakın organize, manevra kabiliyeti yüksek, halka çok çabuk ulaşabilen, efektif işler yapabilen kurumlardır. Asıl iktidar yerel iktidardır. Zaten yerel iktidar olamıyorsanız genel iktidar olamazsınız. Aynı şeyleri söylemek ve yapmakla hiçbir yere de varamazsınız. Bugüne kadar eğer partimizi iktidar yapmak istiyorsak kendi ideolojik çerçevemiz içerisinde Türkiye’nin toplumsal gerçeklerine uyum sağlayacak politikalar geliştirmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

“BİZ TÜCCAR DEĞİLİZ, İŞ İNSANI DEĞİLİZ, BİZ KAMU YÖNETİCİSİYİZ”

“Hani biz halktan kopuktuk, hani biz iktidara gelirsek yardımları kesecektik, hani biz halka tepeden bakıyorduk, hani biz din düşmanıydık. Şimdi 2019’dan bu yana bu algılar tuzla buz oldu. Neden CHP'li belediyeler doğru politikalar uyguladı, halka gitti, ailesine girdi. Bir belediye haneye girmeli. Sosyal politika dediğiniz budur. ‘Sosyal politika yapıyorum demekle olmuyor. Gıda dağıtıyorum, hayvan dağıtıyorum demekle olmuyor. Bunun sürdürülebilirliği yoksa, takibi yoksa, geri dönüşü yoksa, halka teması yoksa, halkla gidip sohbet etmek yoksa, kalbini açmak, sevgini vermek yoksa bu projeler lafı güzaftır. Sadece şekil şartını yerine getirirsiniz. Kataloglarınıza süslü süslü şunu dağıttık, bunu yaptık, oraya gittik, bunu yaptık dersiniz. Ya da sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak hem kendimizi kandırırız ama toplumu kandırdığımızı zannederiz ama onları kandıramayız. Gerçekçi politikalar 2024 31 Mart’ında kendini ortaya çıkardı” şeklinde konuşan Başkan Seçer, “Biz tüccar değiliz, iş insanı değiliz, biz kamu yöneticisiyiz. Biz kar amacıyla hizmet yapmayız. Otobüsler kar etsin diye çalışmıyor, mahalle mutfaklarında 15 TL’ye üç çeşit yemek kar etmek için verilmiyor ya da çocuklarımıza açtığımız kreşler kar etsin diye açılmıyor. Bunu çoğaltabiliriz. Biz tüccar değiliz. Biz bir kamu görevlisiyiz. Elbette ki belediyelerimiz yönetirken zaman zaman piyasacı bir anlayışla düşünebiliriz, daha liberal düşünebiliriz ama mesele halka hizmet, sosyal politika olduğu zaman bizim yönümüz bellidir; biz sosyal demokrat siyasi görüşe sahip, kimliğe sahip insanlarız. Bizim uygulamalarımız halkçı politikalardır, sosyal demokrat politikalardır. Bundan taviz vermeyiz. Biz kafeler, restoranlar, iş yerleri açıp; eşimize, dostumuza, arkadaşımıza rant alanları yaratmak için göreve gelmedik. Biz halkın malı olan sahilleri halka açmak için geldik. Halkın parasını halka harcamak için geldik. Halkın parasıyla lüks oteller yapıp, mekanlar yapıp, gazinolar yapıp, işletmeler yapıp onu yandaşlarımıza ucuz ucuz kiraya vermek için gelmedik. Halkın parası önemli, değerli” dedi.

"KADINLARA SAYGIMIZ SONSUZ"

Yönetime geldiklerinde Mersin’in sosyo ekonomik, sosyal kültürel yapısına baktıklarını ve öncelikli olarak ‘sosyal politikalar’ dediklerinin altını çize Başkan Seçer, “Toplamda sosyal politikalar deyince 5 daire aklıma geliyor. Bir tanesi bugünkü toplantının teması olan Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı. Biz 2020 yılında kurduk gelir gelmez hatta 2019 yılının sonunda. Tabii ki prosedürü var meclisten kabul edildi geçti. İkincisi Sosyal hizmetler Daire Başkanlığı. Üçüncüsü Engelliler ve Sağlık Daire Başkanlığı. Dördüncüsü Sosyal İşler ve Kültür Daire Başkanlığı. Beşincisi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı. Bütün bunların yolu aileye çıkıyor, kadına çıkıyor. Toplamda 158 projeden bahsediyorum, uygulamada olan 158 projeden. Yerel eşitlik eylem planını yaptık, bitirdik ve denetlenebilir, izlenebilir yaptık. Bu önemlidir. Bu konuda otoriteler Mersin’in bu konudaki değerli çalışmalarını bilir. Eşine şiddet uygulayan çalışanlarımızla biz toplu sözleşmeye yollarımızı ayıracağız diye bir madde koyduk. Sadece erkeğin kadına şiddet uygulaması değil, kadının da erkeğe şiddet uygulaması konusunda Belediyemizle yollarımızı ayıracağız dedik. Hedefimiz kadın personel oranını yükseltmekti. Yüzde 18'lerden 25’e çıkardık. Şu anda daire başkanları içerisinde kadın daire başkanlarının oranı yüzde 22.4, şube müdürleri içerisinde yüzde 35. Gönül istiyor çok daha fazlasını. Kadın her yerde olsun, siyasette olsun, çalışma hayatında olsun, sosyal hayatta olsun, kültürel hayatta olsun, her yerde olsun. Kadınların bereket olduğunu biliyoruz. Kadınlara saygımız sonsuz. Her birimiz bir kadından dünyaya geldik, can bulduk, onun farkındayız. Beş  dairemizin bu yılki bütçesi 914 milyon 520 bin TL, 2024 yılı tahmini bütçesi. Bu da yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşir. Gelecek yıl için yüzde 63,36 artışla 1 milyar 494 milyon liraya yükselttik. Direkt aileye, kadına, çocuğa, yaşlıya, dezavantajlı gruplara dokunan bu dairelerimiz bu projeleri uygulasın diye yaklaşık olarak 1,5 milyar TL bütçeye para koyduk. Oysa bizim kümülatif anlamda Mersin Büyükşehir’in bütçesi bir önceki yıla göre yaklaşık olarak 19 milyar 750 milyondan 30 milyarlara, 29 milyarlara yükseldi. Yani yüzde 51 artış olmasına rağmen, 2024-2025 tahmini bütçeleri arasında sosyal politikalarda biraz daha farklı davrandık. İşte bu politikalar her hali ile bir haneye giriyor” diye konuştu.

ZEYBEK; "SOSYAL POLİTİKALARA DAHA ÇOK PAY AYIRACAKSINIZ"

Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ise, şunları söyledi: “Sizler açısından da tarihi bir sorumluluk var. Biz iktidara giden bir siyasi partiyiz. 47 yıl sonra Türkiye'de yüzde 38 oyla 413 tane belediyeyi toplam Türkiye nüfusunun yüzde 65'ini Türkiye ekonomisinin yüzde 80'ini CHP'li belediye başkanlarımızın yönettiği şehirler oluşturuyor. Biz iktidara giderken tıpkı hikayemizi oluşturduğumuz belediyelerdeki başarılarımızın üzerine şimdi buralardaki kadrolarımızdan hem parlamentoda devleti tanıyan devletle iş yapmayı başarmış olanlar nitelikli insanların siyaset tarafına geçmesini sağlayacak. Ama aynı zamanda sizler ve birlikte çalıştığınız liyakat sahibi, genç, kadın ya da erkek fark etmez ama gelecekteki CHP iktidarını yönetecek olan kadroları oluşturmakla görevlisiniz. Bugün burada bulunan hazirunun içinden yarın çok sayıda devleti yönetecek olan bürokratın çıkacağını ben biliyorum.  Biz elimizde bu kadar başarılı olmuş ve hikayeleriyle toplumda ciddi karşılık bulmuş olan belediyelerimizdeki kadrolarımızı göz ardı ederek geçmişte siyaset sahnesinde görev yapmış toplum tarafından itibarları kalmamış olan eski siyasetçilerden asla bir şey beklemiyoruz. Onlarla yol yürümeyeceğiz. Bunu açık açık söylemek istiyorum. Ülkenin yaşadığı en temel sıkıntı faiz sebep enflasyon sonuç adı altında akla mantıklara uymayan bir ekonomik göstergeyi gerekçe göstererek Türkiye'de yüzde 100, yüzde yüz 120, yüzde 130 enflasyon rakamlarının altında kamu bankaları eliyle yüzde 8-9-10 faizle uzun vadeli yandaşlara aktarılan trilyonlarca liralık kaynağın yarattığı ağır yükü bugün çekiyoruz. Enflasyon en acımasız ve en adaletsiz vergidir. Hele de TÜİK rakamlarıyla enflasyon rakamları arasında gerçekte bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ilk kaybeden ücretlilerdir, çalışanlardır, köylülerdir, çiftçilerdir. Ama bütün ağır ekonomik koşullar sonuçta döner bedelini önce ailede kadına sonra çocuğa... Çocuk eğitiminden fedakarlık etmek zorunda kalır. Kadın bütün yaşamından fedakarlık etmek zorunda kalır. O nedenle CHP'li belediyelerin üzerindeki tarihi bir sorumluluktur. Bugün yaşadığımız bu kadını ve çocukları çok ciddi bir şekilde yaşamını etkisiz hale getirmeye yönelik politikalar karşısında bütçelerimizden sosyal politikalara daha çok pay ayıracaksınız."

KAYA; “HER İKİ KADINDAN BİRİ 'GÜVENDE HİSSETMİYORUM' DİYE ADETA HAYKIRIYOR”

Çalıştayda konuşan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya ise, “"Demokrasi, yerelden başlıyor. Demokrasi, mahallelerimizden başlıyor. Demokrasi, kadınlardan başlıyor. Anayasamızın ikinci maddesinde de söylendiği gibi Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Tam bu temelden kaynaklı olarak, laik bir devlet, bir Cumhuriyet olarak kadın haklarına her daim sahip çıkmış, kadınları her daim eşit vatandaş olarak görmüş tanımlamış bir geçmişe, kültüre sahibiz. Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana, yüzünü evrensel değerlere dönmüş bir ülkenin kadınları olarak hukuk alanında, sosyo- ekonomik alanda pek çok kazanımlar elde ettik. Oysa Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında geldiğimiz noktada, ne acıdır ki kadınlar ve kız çocukları için adaletsizliğin, eşitsizliğin, ayrımcılığın ve her tür güvensizliğin yaşandığı bir ülke haline geldi ülkemiz. Her iki kadından biri 'güvende hissetmiyorum' diye adeta haykırıyor bugün ülkemizde. 2024 yılının başından içinde bulunduğumuz ekim ayının başına kadar 296 kadın cinayeti kayda geçti, 184 kadın ise aynı süreçte şüpheli ölümle hayatını kaybetti. 2023 yılında, ülkemizde, 16-17 yaş arasında 10 bin 471 kız çocuğu çocuk yaşta evlendirildi. 2023 yılı itibarıyla 720 bin kız çocuğu, eğitiminin ilk 4 yılından sonra okuldan ayrıldı. Son 6 yılda çocuk evlilikleri sayısı ise 230 bin aştı. İşte böylesi bir kara tabloda, ülkemizde eşitlik mücadelesinin vermenin ne kadar önemli ve de zor olduğunu biliyoruz. 22 yıllık bir iktidarın ortaya çıkardığı bu karanlık düzende, her gün en az bir, kimi zaman dört beş kadını kaybettiğimiz günler yaşıyoruz, kimini duyuyor, kimini duymuyoruz. Ama hepsinin birer rakam değil can olduğunu biliyoruz. Ülkede, iktidar eliyle yaratılan 'cinsiyet eşitsizliği' bir kadın düşmanlığına dönmüşken ve şiddetin her geçen gün artmasına sebep olan eril anlayış sokaklarda kol geziyorken, bizden tüm bunlara seyirci kalmamız beklenemez. Ülkeyi her geçen gün onlarca adım geriye götüren, laiklikten sapmak için her yolu deneyen ve yerine getirilmeye çalışılan 'tahakkümcü' yaklaşımla kadını ikinci sınıf görmeye çalışan bu anlayışı bizler yok edeceğiz” dedi.

"KADINLARIN ÖZGÜR VE EŞİT OLMADIĞI ÜLKELER KALKINAMIYOR, GELİŞEMİYOR"

“Geçtiğimiz günlerde, hepimizi çok gururlandıran bir haber duyduk öyle değil mi? Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü. Nobel jürisi yaptığı açıklamada, 'Hukukun üstünlüğünün zayıf olduğu ve halkı sömüren kurumların bulunduğu toplumlarda büyüme ya da daha iyiye doğru değişim gerçekleşmez. Ödül sahiplerinin araştırmaları bunun nedenini anlamamıza yardımcı oluyor' demiştir. Yani, Daron hoca, yaptığı çalışmalarda, bugün ülkemizde her ne yapılıyorsa tersinin yapılması gerektiğini söylemektedir. Özgürlükleri arttırmayı, hukukun üstünlüğünü sağlamayı, eğitim sistemini çağdaşlaştırmayı ve dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı önermektedir. Çünkü biliyoruz ki, kadınların özgür ve eşit olmadığı ülkeler kalkınamıyor, gelişemiyor. İşte tam da bu nedenle, bizler, her gün, aile içi şiddetin ve kadına karşı şiddetin önlenmesini amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi, 6284 sayılı yasanın harfiyen uygulanması ve kurumlar arası koordinasyonun derhal sağlanabilmesi için çağrılar yapmaktayız. 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' diyerek yeniden ses yükselttiğimiz bugünlerde şunu hatırlatmak istedim” diyen Kaya, “Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel, Grup Başkanvekilimiz olduğu dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali için Danıştay’da açılan ikinci davanın 7 Haziran 2022’deki duruşmasına, kişisel olarak dava açan biri olarak, taraf olarak katılmıştı. Ve Danıştay üyelerine 'Sözleşmeden çıkılmasının, hepimizin ortak geleceğine vereceği zararı düşünerek karar vereceğinizi ümit ediyorum' diyerek tarihi bir seslenişi o dönemde yapmıştı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının hukuka aykırı olduğunu savunmuştu. Bugün gelinen noktada, bizlere, partimizin belediyelerine düşen eşitlik mücadelemizi kararlı bir şekilde yükseltmek ve kadına, çocuğa ve tüm kırılgan gruplara karşı her türlü ayrımcılığı ve şiddeti sona erdirmek için sonuna kadar mücadele etmektir. Bu mücadelenin başladığı yerler de kentlerimizdir, sokaklarımız, kırsal ve dezavantajlı mahallelerimizdir. Evlerinden çıkmasın diye çaba sarf edilen kadınların, kentlerini en etkin ve verimli bir şekilde kullanmalarını sağlamaktır. Bunun için de belediyelerimiz, Yerel Eşitlik Eylem planlarını hayata geçirmektedirler. Bu planı, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi ve hassasiyetiyle hazırlayan belediyelerimizden biri de ev sahibimiz olan Mersin Büyükşehir Belediyemizdir” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından program yuvarlak masa çalışmalarıyla devam etti. Toplumsal cinsiyet temelli sorunların tespit edilmesi, sosyal politikaların uygulanmasına dair sorunların belirlenmesi, kültür politikalarının uygulanmasına dair sorunların tespit edilmesi, raporlanması ve giderilmesi konuları ele alındı. Ayrıca kadını güçlendirici çalışmaların uygulanması, kadınlara yönelik destek ve hizmetler, kadın, sosyal ve kültür politikalarında yenilikçi yaklaşımlar, belediyelerin kadın, sosyal ve kültür bağlamında kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi gibi konu başlıkları da çalıştayda masaya yatırıldı. Çalıştay yuvarlak masa çalışmalarının sonuç sunumu ve çalıştayın sonuç bildirgesi sunumuyla sona erdi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA