Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın koordinesinde bu yıl ‘Tarihin İzinde, Efsaneler İçinde’ sloganıyla 1-2-3 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen ‘3. Uluslararası Tarsus Festivali’nin yarattığı sinerji, esnafın ve vatandaşların büyük beğenisini kazandı. Konserlerden sergilere, belgesel gösterimlerinden söyleşilere, dans gösterilerinden çocuklara yönelik değişik aktiviteleri barındıran festivalin Büyükşehir Belediyesi tarafından Tarsus’a kazandırılmış olması, vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

GÜL: “FESTİVAL SAYESİNDE TARSUS, UYUDUĞU UYKUDAN UYANDI”

Kentin dört bir noktasında gerçekleşen programlarla on binlerce kişinin katıldığı ‘3. Uluslararası Tarsus Festivali’, kent ekonomisinin kalkınmasına ve sıkıntılı süreç yaşayan esnafın da ciddi iş potansiyeli yakalamasını sağladı. Tarsus’un yöresel lezzetlerinin ön plana çıkmasının yanı sıra, tarihi ve kültürel değerlere dokunuşların yapılmasına imkan veren festival, sanatsal faaliyetlerin de her sene daha da artmasına olanak sağlıyor. İlk 2 yıla oranla bu yıl festival coşkusunda artış yaşandığına vurgu yapan Tarsuslular, önümüzdeki yıl coşkunun ve katılımın daha yoğun olacağına kesin gözle bakıyorlar. Tarsus’un vazgeçilmez lezzetlerinden olan fındık lahmacun ustası Murat Gül, festivalin kente çok şey kattığını belirterek, “Tarsus yıllardır bir uykudaydı. Sağ olsun Başkanımız Vahap Seçer sayesinde, bu uykudan uyandı. Şimdi tüm Türkiye Tarsus’u konuşuyor. Bu festivaller sayesinde her sene kendimizi geliştiriyoruz” dedi.

KARABAŞ: “COĞRAFİ AÇIDAN GEZİLECEK ÇOK YERLERİMİZ VAR”

Tarsus’un en eski humus ustaları arasında yer alan ve 64 yıldır bu mesleği icra eden Salim Evcimen, festivalin kentin tanıtımına büyük katkı sağladığını belirterek, “Geç kalınmış bir olay aslında. Yapıldığı da çok iyi oldu. Tarsus’un tanıtımı bakımından önemli. Esnafımız da faydalandı ve festivalde güzel iş yaptı” şeklinde konuştu. Yöreye has Tarsus Kebabı ustalarından Musa Karabaş, bu yılki festivalin daha da coşkulu geçtiğini kaydederek, “Festival, ekonomi anlamında da Tarsus’a çok güzel bir katkı sundu. Bunda en büyük pay Başkanımız Vahap Seçer’e ait. Coğrafi açıdan gezilecek çok yerlerimiz var. Gelen insanlar bunun için de geliyor. Gelmişken, gastronomi ile ikisi birleşince çok güzel bir manzara çıkıyor ortaya. Tarsus esnafının geneli çok memnun” ifadelerini kullandı.

DEMİR: “PORTAKAL ÇİÇEĞİ FESTİVALİ’NDEN FARKI YOKTU”

Tarihi Kırkkaşık Bedesteni esnaflarından Serpil Demir; bu yılki festivalin, ilk 2 seneye göre daha güzel geçtiğini söyleyerek, “Düzenlenen etkinlikler sayesinde her yer doluydu. Portakal Çiçeği Festivali’nden farkı yoktu. 4. festivalin çok daha kalabalık olacağını tahmin ediyorum. Çok güzel reklam ve tanıtım yapıldı” diye konuştu. Tarsus’un doğasıyla, tarihiyle ve kültürüyle çok kadim bir şehir olduğunu vurgulayan Çetin Kaya, “Tarsus’ta yerleşmiş bir kültür var. Dolayısıyla festivali başarılı buluyor ve ilerleyen zamanlarda çok daha büyüyeceğini düşünüyorum. Çünkü Tarsus’ta bu potansiyel var” dedi. Festivalin sadece Tarsus’un değil, Çukurova Bölgesi’nin tanıtımına da katkısı olduğunu belirten esnaflardan İnci Yılmaz, “Tarsus kozmopolit bir yapıya sahip. Gastronomi alanında da çok güzel lezzetlere sahip. Çok fazla bilinmiyor, ama bu tarz festivaller tanıtımda etkili oluyor. İnsanların birbiriyle etkileşimi, kaynaşması ve buraları tanıması için de çok verimli olduğunu düşünüyorum. Festival artık kökleşiyor ve her geçen yıl daha da iyi olacak gibi görünüyor” yorumunu yaptı. Tarsus’un dört bir noktasında yaşanan festival coşkusundan en çok çocukların faydalandığına dikkati çeken Şaban Kün ise, “Toplumumuzun buna ihtiyacı vardı. Herkes deşarj oldu ve çocuklar için yapılan etkinlikler kayda değer ve çok güzeldi. Çocukların o coşkusunu, verilen o hizmeti ben herkesin görmesini ve izlemesini isterdim” ifadelerini kullandı.