AYNI TEZGAHTA 3 FARKLI FİYAT

Ziyarette dikkat çeken en çarpıcı detay, domates tezgâhındaki üç farklı fiyat etiketi oldu. Aynı tezgahta 30 TL, 15 TL ve 5 TL’lik domateslerin sergilendiği görülürken, en düşük fiyatlı olan 5 TL’lik domatesin çürük olduğu gözlemlendi. Gülcan Kış, bu durumla ilgili şunları söyledi: “Vatandaş utana sıkıla 5 TL’lik çürük domatesi almak zorunda kalıyor. Bu tablo, halkımızın içine düştüğü ekonomik krizin bir özeti. Asıl utanması gereken, halkı bu duruma düşüren iktidardır!” Bir vatandaş, yaşadığı çaresizliği şu sözlerle dile getirdi: “30 TL’ye domates alamıyorum. Mecburen 5 TL’ye çürük domates alıyorum. Pazar alışverişine gelirken bile utanıyorum. Ama yapacak bir şey yok, başka çaremiz yok.” Pazarcı esnafı da müşteri yokluğundan ve artan maliyetlerden şikâyetçi. Bir pazarcı esnafı, şunları ifade etti: “Tezgâh açıyoruz ama müşteri yok. Gelen birkaç kişi de fiyatlardan şikâyet ediyor. En ucuz ve kalitesiz ürünü almak zorunda kalıyorlar. Bizim maliyetlerimiz her geçen gün artıyor. Mazot, gübre, elektrik… Her şey pahalı ama sattığımız üründen kar etmeyi bırakın, zarar ediyoruz. Bu iş böyle yürümez.”

“GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR”

Ziyaret sırasında bir emeklinin, “İki kişi emekliyiz ama maaşlarımız yetmiyor. Eskiden her şeyimizi alabiliyorduk, şimdi temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz,” sözleri üzerine Gülcan Kış, ekonomik politikaların değişmesi gerektiğini vurguladı. Gülcan Kış, şu ifadeleri kullandı: “Vatandaşlarımız pazara gelirken kredi çekmeyi düşünür hale gelmiş durumda. Fiyatlar sürekli artıyor, alım gücü düşüyor. Biz CHP olarak diyoruz ki, geçim yoksa seçim var. Bir an önce seçim yapılmalı ve halkın bu sıkıntılarına çözüm üretecek bir yönetim iş başına gelmelidir.” CHP’li Gülcan Kış, ziyaretleri sırasında vatandaşların ve esnafların taleplerini tek tek dinlediğini, notlar aldığını ve bu sorunların TBMM’de gündeme taşınacağını belirtti. Son olarak şunları ekledi: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak halkın yanındayız. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi, alım gücünün artırılması ve ekonomik adaletin sağlanması için çalışıyoruz. Bu sorunları hep birlikte çözeceğiz.” Adana’da yapılan bu ziyaretler, ekonomik adaletsizliği gözler önüne sererken, değişim ve çözüm çağrısının ne kadar acil olduğunu bir kez daha ortaya koydu.