Aradığınız Tarım Bakanı’na ulaşılamıyor!


Mersin’de bulunan çiftçilerin yaşadıkları sorunların çözümü için Ziraat Odası başkanlarıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya iletmek üzere bir yılda defalarca randevu talebinde bulunduğunu fakat maalesef bir kez olsun randevu alamadıklarından dert yanan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, “Bu bakanlara milletvekilleri ulaşamıyorsa üreticiler nasıl ulaşacak? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; serbest piyasa Mersin çiftçisine zarar ettirmekte, kazançlarını ellerinden almakta ve çiftçi her yıl biraz daha yoksulluğa sürüklenmektedir” dedi.

 

Tarih : 29 Kasım 2024 Cuma 14:32

Necdet TAŞ

İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ve 20 milletvekili tarafından Mersin'de bulunan çiftçilerin yaşadıkları sorunların araştırılarak bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla 7 Aralık 2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 28 Kasım 2024 Perşembe günkü birleşiminde yapılması önerildi. Ancak öneri AK Parti ve MHP’li Milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

“MERSİN ÜRETİMDE YALNIZ BIRAKILIYOR”

Önergeyle ilgili konuşan Kocamaz, “Mersin ihracatta Türkiye'nin en büyük 7'nci ili, vergi tahakkuku ve tahsilatında da 6'ncı ili konumundadır. Mersin, dış ticaretteki bu başarısını tamamen tarımsal alanda yaratmış olduğu katma değere borçludur. Bu kapsamda, Mersin, ekonomiye önemli katkılar sağlamanın yanı sıra, tarımsal ürün çeşitliliği ve çiftçisinin göstermiş olduğu büyük gayret ve fedakârlık bakımından da birçok ilimiz için örnek teşkil edecek bir konuma ulaşmıştır. Akdeniz havzasında yer alan Mersin, Türkiye sebze ve meyve üretimi içerisinde sahip olduğu yüzde 6,6'lık payla 3'üncü sırada, meyve üretiminde ise yüzde 13'lük payla 1'inci sırada yer almaktadır. Mersin, örtü altı tarım alanları ve üretim miktarlarıyla 2'nci büyük il konumunda, yaş meyve ve sebze ihracatıyla da Türkiye'deki toplam sebze meyve ihracatının dörtte 1'ini karşılamaktadır. Mersin; arazi yapısı, tarımsal çeşitlilik bakımından, özellikle de meyve sebze üretiminde ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. Elverişli tarım yapısı, bitkisel üretimde sulu tarımın yaygınlığı, iklim koşulları ve gelişmiş altyapısıyla yüksek katma değerli ürünler yetiştirmektedir. Görüldüğü gibi Mersin çiftçisi, üzerine düşen görevi fazlasıyla ve özveriyle yapmakta, buna rağmen üretirken de ürettikten sonra da yalnız bırakılmaktadır. Burada üzerine düşen görevi yapmayan sadece iktidardır. İktidar ve uygulamış olduğu politikalar, yüksek girdilere karşı çiftçileri perişan ediyor, hayatından bezdiriyor” dedi.

“BU SENE BİRÇOK ÜRÜN PARA ETMİYOR”

 Bu sene birçok ürünün yine para etmediğini ve bazı ürünlerde de rekolte kayıpları yaşandığına dikkat çeken Kocamaz, “Mesela, mandalinada yüzde 70-80 oranında ürün kayıpları yaşanırken portakalda bu oran yüzde 50 oranında, limonda ise yüzde 60'larda gerçekleşmektedir. Bilindiği gibi, Çukurova'da geçen yıl limon ağaçlarının büyük bir kısmı sökülmüştü. Bazı ürünlerde verim kayıplarından dolayı üreticilerimiz ekmek yiyemez ve kazanamazken erkenci limon dalında kalmış, dikenli limon ise 7-8 TL yani üç yıl önceki fiyatlardan satılmaktadır. Maliyetlerin yükseldiği, fiyatların yerinde saydığı, hatta gerilediği bir ortamda çiftçilerin para kazanmaları ve bu işi sürdürebilmeleri asla mümkün değildir. Yüksek maliyetlerin yanı sıra üretimde yaşanan işçi sorunu her geçen gün büyümektedir. Tarlada ve bahçede çalışan işçilerin büyük bir kısmı Suriyeli sığınmacılardan oluşmaktadır. Toplamda günlük sekiz saat çalışması gereken bu işçiler beş veya beş buçuk saat çalışmaktadır. Bu işçiler çalışırken yüzde 15-20 oranında ürün kayıplarına da neden olmaktadır, ürün kayıplarını bu işçilerden tazmin edebilmek de maalesef mümkün değildir. Halbuki tarım işçilerine yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı bir düzenleme yapsa, çalışma saatleri ve çalışma koşulları oluşturulsa tarım işçileri de üreticiler de rahat edecek. Bu konuda yaşanan sorunları ve çözüm önerilerimizi ziraat odası başkanlarımızla birlikte Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı'ya iletmek üzere bir yılda defalarca randevu talebinde bulundum fakat maalesef bir kez olsun randevu alamadık. Bu bakanlara milletvekilleri ulaşamıyorsa üreticiler nasıl ulaşacak? Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; serbest piyasa Mersin çiftçisine zarar ettirmekte, kazançlarını ellerinden almakta ve çiftçi her yıl biraz daha yoksulluğa sürüklenmektedir. Bu başıbozuk sistemde çoğu ürün tarlada, bahçede ucuz, marketlerde ise çok çok pahalı fiyatlardan satılmaktadır. Bu nedenle, özellikle narenciye konusunda taban ve tavan fiyat uygulamasına geçilerek narenciye borsası mutlaka kurulmalıdır. Böylece hem üreticilerin hem de tüketicilerin mağduriyetleri bir nebze de olsun giderilebilecektir. Ürün planlaması çok geç kalmış bir uygulamadır, tarımsal ürünlere uygulanan yurt dışı kotalar tamamen kaldırılmalıdır. Kota uygulamalarında kaybettiğimiz dış pazarları yeniden kazanabilmemiz maalesef mümkün olamıyor. Ayrıca, ihracatçıya verilen primlerin üreticiye hiçbir faydası olmamaktadır. Akdeniz meyve sineğine mutlaka bir çözüm bulunmalıdır, ürün kayıpları artmıştır. Bakanlık tarafından yapılan tuzak dağıtımı dekar başına hem artırılmalı hem de daha geniş alanlara yaygınlaştırılmalıdır. Yaşanan verim kayıplarının ve maliyetlerin altındaki satışların telafi edilmesi amacıyla çiftçilerimize düşük faizli, uzun vadeli krediler verilmelidir. Ayrıca, sübvansiyonlu kredilerin limiti artırılmalıdır. Böylece, az da olsa çiftçilerimizin üretimden kopmasını önlemiş olabiliriz diyor, benim için ya da İYİ Parti için değil üreticiler için desteklerinizi bekliyor, yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

EKMEN; “ÇİFTÇİ KÜSTÜRÜLMÜŞ”

Önerge lehine söz alan DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ise, “Mersin Türkiye'nin tarımsal gayrisafi hasılada 3'üncü olan Büyükşehridir. Mersinli çiftçinin ciddi sorunları bulunmaktadır. Ben İYİ Partiye ve Sayın Burhanettin Kocamaz'a bu tartışma zeminini burada oluşturdukları için teşekkür ederim. Sayın Ali Bozan, önemli konulara değindi. Daha önce de Sayın Gülcan Kış ve yine, bu bağlamda Sayın Talat Dinçer ve aslında Sayın Ali Kıratlı da konuşmasının ilk kısmında çiftçilerin sorunlarına değinmiştir. Bu önerge bir muhalefet önergesi değildir. Türkiye'nin en çok üreten, narenciye, avakado, muz, zeytin ve diğer ürünlerde Türkiye'nin ihtiyacını karşılayan bir çiftçinin küstürülmemesine ilişkin bir araştırma önerisidir. Az önce bu öneri reddedildi ama iktidardan ricamız odur, Sayın Kıratlı Vekilimiz bir öneri getirsin, burada bu öneri kabul edilsin ama çiftçimizin sorunlarını konuşalım. Aksi hâlde, ithalata mahkûm ve küstürülmüş bir çiftçi” dedi.

BOZAN: “HEM ÜRETEN HEM DE TÜKETEN DERTLİ”

Önerge lehine söz alan İYİ Partili Kocamaz’a sorunu gündeme getirdiği için teşekkür eden DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan da, “Mersinli çiftçilerin sorunlarının araştırılması için bu önergeyi veren Burhanettin Bey'e teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, aynı zamanda yılmadan üretmeye devam eden Mersinli çiftçilerimizi de saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Aslında, bugün burada konuştuğumuz sorun sadece üreticilerin ya da çiftçilerin sorunu değil, aynı zamanda 85 milyon tüketicinin sorunu. Değerli arkadaşlar, ben bu kürsüye gelmeden önce Kazanlı Mahallemizde çiftçilik yapan bir yurttaşımızı aradım. Bana diyor ki: "Ben ürünümü 10 liraya satıyorum, zarar ediyorum; benim ürünümü İstanbul'da 100 liraya satın alan tüketici de zarar ediyor." Şimdi, üreten zarar ediyor, tüketen zarar ediyor. Peki, biz buradan iktidara soruyoruz: Bu politikaları belirleyen sizsiniz, ülkeyi yöneten sizsiniz. Üreticinin de, tüketicinin de zarar ettiği bir ortamda kâr eden kimdir? Bunun cevabını vermesi gereken iktidar. Değerli arkadaşlar, çiftçilerin sorununu konuşurken çiftçilik yapılması gereken bir yerden bahsetmemiz lazım, tarım alanlarından bahsetmemiz lazım, çiftçilik yapmak için arazi lazım. Mersin'de tarım yapılacak, çiftçilik yapılacak tarla bırakılmadı, alan bırakılmadı. Özellikle Mersin ve Tarsus alanındaki tarım alanları fabrikaların ve sanayi alanlarının, sanayi bölgelerinin atıklarından kaynaklı zehirlenmekte. Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bir soru önergesi verdik, fabrika ismi verdik, mahalle adı verdik, dedik ki: Buralarda hem çevre kirliliği yaratılıyor, aynı zamanda tarım alanlarına zarar veriliyor. Bakanlık bize cevap vermiş, diyor ki: "İl Müdürlüğümüzce yapılan denetimlerde çevresel açıdan olumsuz bir duruma rastlanılmadığından herhangi bir idari işlem uygulanmamıştır." Ya, artık masa üzerinde önergelere cevap vermeyi bırakın. Gelin, o söylediğimiz fabrikaları bizzat yerinde inceleyin. Gelin, "Talan ediliyor." dediğimiz "Zarar veriliyor." dediğimiz tarlaları yerinde inceleyin. Gelin, bu tarlaların sahipleri olan çiftçileri bizzat dinleyin. Gelin, eğer kendinize güveniyorsanız sizi Homurlu Mahallesi'ne götüreyim, Homurlu Mahallesi'nde sadece beş dakika durabilecek misiniz? Oradaki fabrikaların atıklarından kaynaklı oluşan kokudan sadece beş dakika durabilirseniz ben özür dileyeceğim, konuşmamı geri alacağım. Eğer Bakanlık diyorsa ki: "Bizim işimiz çok. Bizim zamanımız yok Mersin'deki çiftçinin derdini dinlemeye, Mersin'deki çiftçinin derdine derman olmaya." gelin, Mersin milletvekilleri olarak -iktidarıyla muhalefetiyle- hepimiz Mersin'de yaşayan yurttaşların sorunlarını çözmekle görevliyiz, eğer Bakanlık gelmiyorsa buradan iktidarın Mersin milletvekillerine çağrımdır: Gelin, Adanalıoğlu'na gidelim, Homurlu'ya gidelim, oradaki yurttaşların sıkıntılarını, sorunlarını bizzat yerinde inceleyelim. Son olarak, Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen Bey'le görüşlerimiz çok aynı olmasa da geçtiğimiz günlerde Tarım Komisyonunda Tarım Bakanına Mersinli çiftçilerin sorunlarıyla ilgili kimi sorular sormuştu. Bu soruların cevabını biz de merak ediyoruz. Bakanlıktan bu soruların cevaplandırmasını bekliyoruz” diye konuştu.

DİNÇER; “BAKANLIK SORUNLARA EL ATMAK ZORUNDA”

CHP Grubu adına önerge lehine söz alan Mersin Milletvekili Talat Dinçer ise, “Şimdi, Mersin'den bahsediyoruz. Mersin öyle bir kent ki tabiri caizse, 72 milletin bir arada yaşadığı ancak şimdi artık yani 72 millet de demiyoruz, dışarıdan gelen, diğer ülkelerden gelen sığınmacılarla beraber artık bundan sonra bütün dünyanın bir arada yaşadığı bir kentten bahsedeceğiz; Mersin böyle bir kent. Aynı zamanda Mersin'de en önemli üretim alanlarından biri tarım, sanayi, ticaret, lojistik, liman faaliyetleri, gümrük faaliyetlerinin hepsinin bir arada yaşandığı bir kent. Mersin'de tarımla uğraşan bütün çiftçilerimiz canla başla üretim yapmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Şu an Mersin, belirlenmiş 83 meyve ve sebzenin yetiştirilebildiği ama bununla beraber tropikal bitkilerinde yetiştirildiği bir kent hâline geldi. Şimdi, birçok üründe Mersin üretimde 1'inci; muz, çilek, limon, erik, badem, keçiboynuzu, yenidünya, sakız kabak ve taze bakla üretiminde Türkiye 1'incisi; şeftali, biber, salatalık, kayısı, avakado, brokoli, patlıcan, greyfurt ve nar üretiminde Türkiye 2'ncisi; mandalina ve nektarin üretiminde Türkiye 3'üncüsü ve Türkiye'nin muz üretiminin yüzde 61'ini Mersin üretiyor. Limon ihtiyacının da yüzde 53'ünü yine Mersin üretiyor. Mesela, diğer bir sektör, kesme gülde Türkiye 1'incisidir Mersin. Bu kadar önemli bir kent ancak böyle önemli üretim yapan çiftçilerimizin çok önemli sorunları var. Her şeyden önce maliyetler çok yüksek. Çiftçi, artık ürettiği ürünün karşılığını alamaz durumda. Mazot, gübre, zirai ilaç aldı başını gidiyor, önlenemiyor bu fiyatların yükselişi. Kuraklık ve sulama maliyetlerinin yüksekliği çiftçileri inanılmaz derecede sıkıntıya sokuyor. Akdeniz Sineği, geçen sene burada bahsettik, kürsülerden çağrı yaptık, inanılmaz bir derece çiftçilerimizi sıkıntıya sokuyor ve biz buna çare için Tarım Bakanlığını çağırdık ancak Tarım Bakanlığı yeterli desteği vermedi. Bak, yerel idare Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı 16 milyon bütçe ayırdı şu Akdeniz sineğiyle mücadele için ama Tarım Bakanlığının bunun 10 katını, 20 katını, daha fazlasını yapması gerekiyordu. Artık üretimden insanlar vazgeçiyor, artık insanlar limonlarını kesmeye başladılar. Dolayısıyla Tarım Bakanlığı bir an evvel özellikle Mersin'de ve Çukurova bölgesinde üretim yapan çiftçilerin sorunlarına bir el atmak zorunda. Şimdi, çiftçilerin en önemli sorunlarından biri de pazar sorunu. Yani öyle bir duruma geldi ki çiftçiler artık şirketlere mahkûm edildi, şirketler üretim yapıyor, artık fiyatları hal belirlemiyor, hallerde öyle bir Hal Yasası var ki işlevsiz. Tamamen dışarıda büyük şirketlerin eline düşmüş bu olay; AVM'ler, zincir marketler, bunların hepsi dışarıda üretim yaptırıyor ve fiyatları da kendileri belirliyorlar ve bunun karşısında çiftçi eziliyor. Burada yapılması gereken devlet eliyle bu ürünleri endüstriyele dönüştürebilecek fabrikaların oluşturulması; 2000 yılında bir tanesi açılmıştı, 2004 yılında AKP iktidar oldu, 2004 yılında fabrikayı özelleştirdi. Özellikle Tarsus'taki tüm üzümcüler vesaire para kazanırken kazanamaz duruma geldi” dedi.

 

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA