Necdet TAŞ
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, partisi adına TBMM’de görüşülen Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı bütçeleri üzerine söz aldı. Konuşmasına Gelir İdaresiyle ilgili bilgiler vererek başlayan Dinçer, “Tabii, Gelir İdaresi 2015 yılında kuruldu, ondan önceki dönemde defterdarlıklara bağlı vergi daireleri ve mal müdürlükleriyle bu işlemler zaten gerçekleşiyordu. Ancak o dönem, 2015 yılında herhâlde bazı kişilere mevki, makam tahsis etmek adına böyle bir Gelir İdaresi kuruldu ve o günden bu tarafa da oraya değişik kadrolar atandı. Ama görüyoruz ki, şimdi, 1 Eylül 2024 tarihinde, herhâlde masraflar ağırlaştı ki, yeniden bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle eskiye dönüşe başladılar. Demek ki yapılan iş hem hatalı hem de gereksizmiş. Anayasa, devletin temel yapısını ve işleyişini düzenleyen, kişilerin hak ve özgürlüklerini koruyan en üst kanundur. Bu kanunun üzerinde bir kanun yoktur. Vergi kanunlarımızın da Anayasa'ya aykırı olması düşünülemez. Anayasa’nın 2, 10, 55 ve 73'üncü maddelerine baktığımızda da burada da yine aynı şekilde, bu vergi sisteminin, özellikle adalet, eşitlik, genellik ve ayırma ilkeleriyle güç dengesine, bunu vurguluyor. Ancak, gelin görün ki, günümüzdeki vergi sisteminde ne güç var ne adalet var ne denge var” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ, GELİR İDARESİNİN BALANS AYARINI BOZDU”
AK Parti iktidarının Gelir İdaresinin balans ayarını bozduğunu iddia eden CHP’li Dinçer, “AKP; tamamen haksız, yersiz ve mesnetsiz bir vergi sistemiyle Türk halkını karşı karşıya bıraktı. Mali güç nedir? Mali güç insanın geliri, serveti ve harcamalarıdır; vergi düzenlemeleri bunun üzerine yapılır. Ancak gelin görün ki öyle bir vergi sistemi var ki işte buralarda da konuştuk dolaylı vergiyle halkı kıskaca almış, halkın boğazını sıkıyor Hazine ve Maliye Bakanlığı. Şimdi, vergideki dağılıma bakın, yüzde 65 dolaylı vergi, yüzde 70'lere tırmanıyor; normal, dolaysız vergilerin oranına baktığınızda yüzde 35 ile 40 balans ayarında, hatta yüzde 35'leri de geçmiyor ama ne hikmetse, özellikle yandaş firmalar, şirketler, imtiyazlı şirketler, bunların ödediği doğrudan vergi yüzde 15'ler civarında. Şimdi, buradan vergi alınamadı mı ne yapıyor AKP Hükûmeti? Dolaylı vergileri artırma yolunu seçiyor, tamamen dolaylı vergilerin üzerine; ya dolaylı vergilerde rakam artırıyor ya da yeni yeni vergi sistemleri icat etmeye çalışıyor. Ama gelin görün ki bir fabrikatör ile bir işçinin, bir esnafın, bir dar gelirlinin ödediği vergi aynı; böyle bir sistem olmaz. Dolayısıyla, madem vergiyi tabana yayacaksınız, o zaman şu vergi ödemeyen vergi yüzsüzlerine bir gidin, biraz onların üzerinde bir işlem yapın, bir vergi ödemelerini sağlayın. Değerli milletvekilleri, esnafa gelince "hasılat tespiti" diyorlar, "Ayda 3 kere sizin iş yerinize geleceğiz, 12 ay geleceğiz." diyorlar. "Ne alıyorsunuz, ne satıyorsunuz?" diye tespit ediyorlar, tespit edecekler. Niye? Çünkü mükellefin beyanına inanmıyorlar, güvenmiyorlar. Sayın Bakan, bir de şu şirketlere güvenmeyin, şu vergi ödemeyenlere bir güvenmeyin. Bir hasılat tespitini de onlara yapın, onlardan bir vergi alalım” şeklinde konuştu.
“EMEKLİ MAAŞLARI YERLERDE SÜRÜNÜYOR”
“Dolayısıyla vergi sistemi adaletli olacaksa, tabana yayacaksanız, vergi vermeyenleri vergi altına alın. Hani burada diyorlar ki: "Tabana yayılacak, bütün vatandaşa vergi salın." Böyle değil, herkesin gücü oranında. Emeklinin gücü mü kaldı? Dar gelirlinin gücü mü kaldı? Bunların zaten imkânı kesildi, elindeki maaşla ay sonunu getiremiyor bu insanlar” diye konuşan Dinçer, “Dolayısıyla bunlara vergi salmak, verginin vergisini almak, KDV'ydi, ÖTV'ydi, efendim, özel işlem vergisiydi, BSMV'ydi, bunlarla halkı boğmanın çok fazla bir anlamı yok. Sayın Bakanlar, şimdi, yıllarca esnafa, orta ölçekli işletmelere, KOBİ'lere dediniz ki: "Sizlerin bütün sorunlarını çözeceğiz." İşte, Ticaret Bakanımız burada. Niye bir perakende yasasını çıkarmıyorsunuz Sayın Bakan? Niye getirmiyorsunuz bunu Meclise? İşte, esnaf kan ağlıyor, yılda binlerce, 100 binin üzerinde esnaf kepenk kapatıyor. Bu neden? Bu AVM'lerden kapatıyor, bu zincir marketlerden kapatıyor. Maliye Bakanımız burada. Esnafa söz verdiniz, "Prim gün sayısını düşüreceğiz." dediniz. Niye 9000'den 7200'e düşürmüyorsunuz Sayın Bakan? Bu insanlar bunu hak etti mi? Bu insanlar otuz yıl, kırk yıl prim ödüyor. Bu insanlar elinden geldiğince yanında çalışanı bile emekli ediyor ama kendilerine gelince bir imkân yok. Emekli maaşları yerlerde sürünüyor Sayın Bakan, olmaz böyle bir şey” ifadelerini kullandı.