Necdet TAŞ
Türkiye'de milyonlarca emekli, maaşlarına yapılacak olası zam haberlerini yakından takip ediyor. Enflasyonun etkisi ve artan yaşam maliyetleri karşısında, emeklilerin alım gücünü koruyabilmesi için zam beklentisi önem taşıyor. Son günlerde emekli maaşlarına yönelik çeşitli haberler ve kulis bilgileri gündeme gelirken, emeklilerin gözü hükümetten gelecek resmi açıklamalara çevrilmiş durumda. 2021 Tüm Emekliler Sendikası (2021 Tüm Emekli-Sen) Mersin Şubesi ile Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Mersin Şubesi ortak ‘Geçinemiyoruz, Beslenemiyoruz, Barınamıyoruz’ konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek binası önünde gerçekleştirilen eylemde konuşan 2021 Tüm Emekli Sen Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, “Genç yaşımızda başladık çalışmaya; işçi, memur, zanaatkâr, çırak, çiftçi, eğitimci, sağlıkçı, bilişimci, inşaatçı, madenci, hukukçu, fırıncı, iç ve dış güvenlikçi ve daha da sayabileceğim mesleklerin sahibiydik. Ürettik, doyduk doyurduk, yeni nesillerimizin yetişmesi için vergimizi primimizi ödedik. Yollar binalar yaptık, çiftlikler fabrikalar kurduk. Çeliği büktük demiri erittik, beynimizin ışığını, kollarımızın gücünü candan aziz bildiğimiz vatanımız için sarf ettik. Bunları yaparken bir gün bile of demedik. Nasıl olsa, yaşlılık veya engelimizden dolayı aktif çalışmayı bırakıp emekli olduğumuzda sosyal devletin gereği olarak insanca yaşamaya yetecek bir gelirimiz olacaktı. Çünkü çalışırken primlerimizi SGK'ya peşin olarak ödemiştik. Beklentimiz boşa çıktı. Çalışırken ücretlerimizden kesilen primler bir özel şirkete yatırılsaydı şimdi katbekat fazla gelirimiz olurdu” ifadelerini kullandı.
“ARTIK YETER. GEÇİNEMİYORUZ”
“Yıl yıldan kötü geldi, önce bütün çalışanların ücretleri budandı aşağıya çekildi. Ulusal servetten emekçilerin aldığı pay kademe kademe azaltıldı. İşe yeni başlamış çalışanlar için, geçici kısa süreli olması gereken asgari ücret ortalama ücret hâline dönüştürüldü. 2002 yılında en düşük emekli aylığı 257 lirayken asgari ücret 184 liraydı, yani asgariden yüzde 40 fazlaydı. Tarihi boyunca asgari ücretin üstünde olan emekli aylıkları 2016 yılına geldiğinde adım adım düşürülerek asgariyle eşitlendi. Sonrası tam felaket. 2024 yılında asgari ücretliye ara zam uygulanmayarak haksızlık yapıldı, koca yılı 17002 lirayla geçirdiler. Bugün 12 bin 500 lira olan emekli aylığı asgari ücretin yaklaşık yüzde 40 altında. Yani iktidar 22 yılda yüzde 40 fazlayı yüzde kırk eksiğe çevirmeyi becerdi” ifadelerini kullanan Kurt, “2024 yılını ‘Emekli Yılı’ ilan edenler, bizlere yüzyılın ayıbını yaşatıyorlar. Maaşlar kiraya yetmiyor barınamıyoruz, aldığımız 3 kuruş ile beslenemiyoruz. Artık yeter. Geçinemiyoruz. Kışın ayazında gece bekçiliği, köşe başlarında tablacılık yapmak istemiyoruz. 2025 yılı bütçesinde, bugüne kadarki hak kayıplarımız gözetilerek en düşük emekli aylığını en düşük memur maaşı ile eşitleyip, diğerlerine de aynı düzeyde zam yapılmalıdır. Emeklinin/emekçinin anasının ak sütü gibi hakkı olan insanca yaşamaya yetecek geliri iktidar yandaşlarına aktardı, dolar milyarderleri ve milyonerleri daha da semirsin diye KKM'ler icat etti, döviz garantili yap işlet devret modelleriyle halkın servetine el attı. Çoktan iflas etmiş neo-liberal borç faiz döviz ekonomisiyle bütün halkı fakirleştiriyor, özelleştirmelere doyamıyor. Daha geçen ay, işçileri kış kıyamette sefalete atmak pahasına Çayırhan Nallıhan Madenini bile özelleştirmeye çalıştılar. Çalışanlara hedef enflasyona göre zam yapmayı planlıyor, altta kalanın canı çıksın diyorlar. Yüzyılın ayıbına son verin” şeklinde konuştu.
“YENİDEN KAMULAŞTIRMA İSTİYORUZ”
Yeniden kamulaştırma istediklerinin altını çizen Kurt, “Ülkemizin emekçi halkını cendereye alan borç faiz döviz özelleştirme tuzağından hızla kurtulmamız gerekiyor. İşbirlikçi holding sermayesinin boyunduruğunu kırmak, çocuklarımıza torunlarımıza kendi ülkelerinde onurlu bir gelecek kurmak zorundayız. Bunun yolu Cumhuriyetin kuruluş yıllarında olduğu gibi devlet öncülüğünde tarım ve sanayi işletmeleri kurarak istihdam yaratmaktadır, dışa bağımlı hâle getirdiğiniz tarımı desteklemektedir, iflasa sürüklediğiniz esnafı, KOBİ’yi teşvik etmektedir. Bizler: Silifke’den başlayarak yol güzergâhındaki il ve ilçelerden Ankara’ya kadar sokak ve meydanlarda “Geçinemiyoruz- Beslenemiyoruz- Barınamıyoruz” diye haykırdık. Duymadınız. Bir daha İktidara sesleniyoruz. Duyun emekliyi, emekçiyi. Bizlere sosyal, siyasal ve ekonomik ekonomik olarak insanca yaşayacağımız olanakları sağlayın. Mahkeme kararlarına rağmen enflasyon sepetindeki verileri açıklamayan, güvenilirliğini yitirmiş TÜİK'in ısmarlama oranlarına göre yaptığınız artışlarla adeta bizimle alay ediyorsunuz. Gerçek hayatın öyle olmadığını siz de biliyorsunuz. Susmayacağız, kanaat getirmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz. İnsanca yaşama koşullarına kavuşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“EN DÜŞÜK EMEKLİ KÖK MAAŞI, EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞINA EŞİTLENSİN”
Taleplerini de sıralayan Kurt, “En düşük emekli kök maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin. Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70'e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. Emekli aylıkları bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin. Derhal tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 12 bin TL seyyanen zam yapılsın. TBMM'den emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın. İntibak Yasası acilen çıkarılarak, 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin. Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın ve temel yaşama yetecek kadarı ücretsiz olsun. Banka promosyonu günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin. Konut sahibi olamayan emeklilere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın. Sosyal devletin gereği olarak dul ve yetim maaşı en düşük emekli aylığından az olmasın. Çalışan emeklilerden sosyal güvenlik destekleme primi adı altında yüzde 32'lik kesinti kaldırılsın. EYT sorununu çözmek için SGK sistemi kökten bir reformla yeniden düzenlensin” şeklinde konuştu.