Necdet TAŞ
Adana, Mersin ve Hatay'da 22-25 Şubat tarihleri arasında etkili olan zirai don felaketi tarım ürünlerine büyük zarar verdi. Kayısı, şeftali, erik gibi meyvelerde çiçeklerin ve meyve tutumunun zarar görmesi nedeniyle rekolte kaybı bekleniyor. Özellikle erken dönem narenciye çeşitlerinde don nedeniyle hasar meydana geldiği belirtiliyor. Don, sebze ve meyvelerde de büyük zararlara yol açarak ürün kalitesini düşürdü ve rekolteyi azalttı. Donun buğday tarlalarında da etkili olduğu ve rekolte kaybına neden olacağı öngörülüyor. Çiftçiler, yaşanan don olayları nedeniyle uğradıkları zararın devlet tarafından karşılanmasını talep ediyor. Milletvekillerinden bu konuda gerekli girişimlerde bulunmalarını bekliyorlar. Tarım sigortası kapsamının genişletilmesi ve primlerin düşürülmesi de çiftçilerin beklentileri arasında yer alıyor.
ÇİFTÇİ DESTEK BEKLİYOR
Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, 23 Şubat'ta başlayan don olaylarının bölgedeki tarım ürünlerine büyük zarar verdiğini açıkladı. Özellikle sert çekirdekli meyveler, narenciye, sebze ve meyvelerde ciddi hasarlar meydana gelirken, buğdayda da rekolte kaybı yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Avcı, yaptığı açıklamada, "23 Şubat'ta başlayan donun etkisi kendini belli etti. Sert çekirdekli, narenciye, sebze ve meyvelerde büyük zararlara yol açan don maalesef buğdayda da rekolte kaybına sebep olacak" ifadelerini kullandı. Çiftçilerin yaşadığı mağduriyetin bir an önce giderilmesi gerektiğini vurgulayan Avcı, devletin çiftçilerin yanında olması gerektiğini dile getirdi. "Çiftçimiz bunu bekliyor, haklı olarak devletinin köylüsünün çiftçisinin yanında olmasını beklemek en doğal hakkı" diyen Avcı, milletvekillerine de seslenerek, bu konuda gerekli adımların atılmasını talep etti. "Sayın milletvekillerimiz bununla ilgili gerekenleri yapınız" çağrısında bulunan Avcı, çiftçilere de "Allah çiftçimizin yardımcısı olsun" temennisinde bulundu.
KOCAMAZ; “EN BÜYÜK ZARAR NARENCİYEDE”
Konuyla ilgili bir açıklama yapan İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ise, “Son don olaylarından sonra, bölgemizdeki çiçek açmış sert çekirdekli meyveler ile narenciye bahçelerindeki zararı yerinde tespit ettik. Çiçek açmış sert çekirdeklilerde don çiçeğe, dolayısıyla da bu yıl ki ürüne zarar vermiş. Bu ağaçlar seneye kendisini toparlar. Ancak narenciye ağaçları, özellikle de limon ağaçları dondan çok fazla etkilenmiş. Yaprakları kavrulan, gövdesi kuruyan ağaçların yeniden toparlanması mümkün değil. Bu nedenle yıllarca verilen emeklerle ve çok büyük masraflarla yetiştirilen narenciye ağaçları tek tek sökülmeye başlanmış. Rabbim tarımla iştigal eden vatandaşlarımızın yar ve yardımcısı olsun. Zira 23 yıllık AKP İktidarları döneminde izlenen yanlış tarım politikaları ile zaten zor durumda olan üreticilerimizi, yaşanan bu don olayı ile birlikte çok daha zor günler bekliyor. Devletimizin dondan zarar gören bölgelerde bir an evvel zarar tespitlerini yapıp, üreticilerimizi zararlarının karşılanması konusunda desteklemesi gerekiyor. Devlet bu zor günlerinde çiftçinin, üreticinin yanında olmayacaksa ne zaman yanlarında olacak?” diye sordu.
DOĞAN; “TARSİM KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ”
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da, başta patates, şeftali ve narenciye olmak üzere dikili ağaçlar ve tarla ürünlerinin büyük bir kısmının don nedeniyle kullanılamaz hale geldiğine dikkat çekti. Doğan, "Erkenci patateslerin tamamını kaybettik. Nisan ayı başında hasat edilmesi planlanan patatesler don felaketi nedeniyle yok oldu. Aynı şekilde, erkenci şeftalilerin tamamı zarar gördü, geç şeftalilerin ise ancak bir kısmı kurtuldu. Karpuz ekimi yüzde 10 oranında tamamlanmıştı ve bu alandaki zarar yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Narenciye ağaçları da bu felaketten büyük ölçüde etkilendi. Mayer cinsi limon, greyfurt, portakal ve bazı mandalina türlerinde hasar oranı oldukça yüksek" dedi. Doğan, TARSİM poliçelerinde ciddi eksiklikler bulunduğuna dikkat çekerek, "Tarla ürünleri 1 Mart'tan sonra don kapsama alanına alınıyor, ancak bu ürünler Aralık sonu ve Ocak başında ekildiği için zaten Ocak-Şubat aylarında don riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu ürünler toprak üzerine çıktığı andan itibaren sigorta kapsamına alınmalıdır. Avrupa'da sigortalı tarımsal üretim oranı yüzde 50 seviyelerinde iken, Türkiye'de bu oran yüzde 20 civarındadır. Çiftçiler, Ziraat Bankası'ndan sübvansiyonlu kredi kullanmadıkları takdirde, sigorta yaptırma oranı yüzde 5'e kadar düşer. Bu nedenle, TARSİM kapsamının genişletilmesi şart! Ayrıca, TARSİM tarafından şeftali ürünü için don teminatı verildiğinde yüzde 40 muafiyet uygulanıyor, sel, dolu gibi afetlerde bu oran yüzde 8 seviyelerinde. Don için de oranın yüzde 8 seviyesine çekilmesini acilen talep ediyoruz" şeklinde konuştu.