Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı öncecimi için düzenlediği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tek aday olduğu önseçime katılarak oyunu kullandı. Önseçim, Yunus Emre Kültür Merkezinde yapıldı ve hem parti üyeleri hem de üye olmayan yurttaşlar oy kullandı. Oylarını kullanmak için Yunus Emre Kültür Merkezine akın eden binlerce yurttaş, Başkan Yıldız’ın salona girişi sırasında Ekrem İmamoğlu’na destek mesajlarını iletti. Başkan Yıldız, önseçim sandıklarında görev alan partililerle selamlaştı, parti üyesi olmayan ancak oy vermeye gelen yurttaşlarla son gelişmeler üzerine sohbet etti. Başkan Yıldız, Ekrem İmamoğlu pusulasını oy sandığına attıktan sonra İmamoğlu’nun tutuklanması sürecini ve önseçime yansıyan halk tepkisini yorumladı.

“SİVİL DARBE GİRİŞİMİNİN OLDUĞU DÖNEMDE BU ÖNSEÇİM ÖNEMLİ”

Başkan Yıldız, “Bugün buraya demokrasinin en temel haklarından birisi olan seçme hakkımızı kullanmak üzere geldik.  Bugüne kadar yani 1923 yılında bize tanınmış seçme hakkı gibi bir şey değil; Türkiye'nin belki de en kritik döneminde gerçekten ciddi bir virajın aşıldığı dönemde Türkiye'ye, ülkeye karşı bir sivil darbenin yapılmaya çalışıldığı, bir sivil darbe girişiminin olduğu bir dönemde burada gelip oyumuzu kullanmanın, en demokratik hakkımızı kullanmanın daha özel daha güzel bir tarafı var.  Bütün konuşmalarımızda söylüyoruz seçimle gelenler ancak seçimle gitmelidir. Bunun dışındaki bütün yöntemler aslında bir biçimde gayri demokratik yöntemlerdir ve bunlara tevessül edilmemesi gerekir” dedi.

“BÜTÜN TOPLUMSAL MUHALEFET KESİMLERİ DESTEK VERMELİ”

Ekrem İmamoğlu’nun artık sadece bir cumhurbaşkanı adayı, sadece bir Büyükşehir Belediye Başkanı olmadığını, demokrasinin temel kuralları için verilecek mücadelenin simge isimlerinden biri haline geldiğine işaret eden Başkan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerek Ekrem İmamoğlu başkanımız gerekse bugün tutuklanan diğer belediye başkanlarımız görevlerinin başına gelinceye kadar; biz bütün halkla birlikte, bütün toplumsal muhalefet ile birlikte, çünkü artık mesele sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin meselesi olmaktan çıkmıştır, ülke meselesi haline gelmiştir. Bunu Türkiye'nin her yerinden halkımızın çok yoğun bir şekilde bu ön seçime katılması talebinden anlamaktayız.  Bu virajın dönüldüğünde gerçekten Türkiye'nin kritik bir aşamadan geçtiğini halkımız da farkında ve bu çerçevede kendi haklarına sahip çıkmak için, ülkelerine sahip çıkmak için bütün ülkenin yurtseverleri bugün sandık başına toplanmış durumdalar.   Mesele artık sadece bir Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi meselesi değildir, Türkiye'deki demokrasi meselesidir. Darbeye karşı direnme meselesidir. Dolayısıyla bütün toplumsal muhalefetin direnişin içinde yer alması gerekmektedir.  Ülke eğer bu durumdan çıkacaksa toplumsal muhalefetin biri bütünlüğünün mücadelesiyle direnmesi ile çıkacak.  Dolayısıyla hak hukuk adalet yerini buluncaya kadar biz bu mücadelenin içerisinde olacağız. Başkanlarımızın yanında dimdik ayakta duracağız. Kesinlikle ve kesinlikle sokaklarda direnişten vazgeçmeyeceğiz.  Ülkenin bir karanlığa sürüklenmesine, bir darbe sürecine sürüklenmesine, bir darbeye sürüklenip otokratik bir rejimin bu ülkede kurulmaya çalışılmasının kesinlikle ve kesinlikle önüne geçeceğiz. Bunu engellerse halk engelleyebilir. Ben buradan bütün hemşirelerimi, bütün eylemlerde mutlaka ve mutlaka yer almaya, bu darbe girişimine karşı direnişte bulunmaya, rejimin rayları tekrar yerine oturuncaya kadar sokakta bulunmaya davet ediyorum. Ve kesinlikle ve kesinlikle hırçın bir saldırganlığa yer vermeden, demokratik hakkımızı, demokratik anayasal hakkımızı kullanmak için mutlaka buralarda yer almalıyız.”