Haber Merkezi
‘Yaşam Seni Sevmek Gibi’ sloganıyla, Mersin Barosu, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Belediyesi, Gökdelen İş Merkezi, MEPİAD, MTSO, Gradi, Plastik Sanatlar Topluluğu ve Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliği ile Mersin Barosu Konferans Salonunda düzenlen ‘Mersin Art 2020’ kültür sanat etkinliğine, panelin moderatörü Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, etkinlik başkanı Prof. Nurseren Tor, kurum, kuruluş, oda ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Sunuculuğunu Gazeteci Fatih Alkar’ın yaptığı panelin açılış konuşmalarını Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yesilbogaz ve Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrt. Üyesi, etkinlik başkanı, Küratör Prof. Nurseren Tor yaptı. Panelin onur konukları olan Atilla Toroğlu ve Av. İrfan Tümer, Mersin’in çok eski dönemleri ile ilgili anılarını anlatarak, katılımcılara duygulu anlar yaşattı.
“MERSİN’E, DEMOKRASİYE, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYORUZ”
Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz yaptığı konuşmasında, Mersin’in kurtuluş gününde ihanete uğrayan ve hak ettiği yere gelemeyen bir kent olduğunu ifade ederek, “Bu kenti kurtarmaya çalışan bir avuç insan, şu an burada çırpınıyor, ancak kentin tüm dinamikleri olarak hep birlikte el ele vermezsek, Mersin’i kurtaracak imkânımız olmayacak. Atatürk’ün çok önemli olan, ‘Mersinliler, Mersin’e sahip çıkınız’ sözü, çok farklı ideolojik anlamlara çekilmeye çalışıldı. Hâlbuki Atatürk bu cümleyi dümdüz söylemişti ve bizim de dümdüz anlamamız gerekiyordu. Bu cümlenin içindeki cevher görülemedi. Atatürk aslında Mersin’in o bakir durumunu gördü. Mersin’in yapılaşmada, sanayide ve tarımda gelişmesinde, nasıl ihanete uğrayacağını çok açık bir şekilde görmüştü. Bugüne kadar gelen yönetimler, siyasiler, rant peşinde koşanlar, Mersin’e kötülük yaptılar. Mersin şu anda çarpık kentleşmenin en büyük örneklerinden bir tanesi. Bu panele katılan sanatçılarımız, duyarlı insanlar, eski Mersin’i bizlere anlatmaya, çalışıyorlar. Hafızalardaki Mersin’i yeniden yaratmaya çalışıyorlar. Bunu gerçekleştirmek şimdi zor ama birlikte olduğumuz sürece bu sorunun üstesinden geleceğimize inanıyoruz” ifadesini kullandı. Türk milletinin hiçbir zaman esarete boyun eğmeyeceğini Mersin halkının 1922 yılında gösterdiğini belirten Yeşilboğaz, “Atalarımızın bize bıraktığı bu güzel emanete birlik, beraberlik içerisinde sahip çıkmaya devam edeceğiz. Büyüklerimizden, bizden önceki nesillerimizden gördüğümüz; Mersin’e, demokrasiye, geleceğimize sahip çıkma mücadelesini, şu anda bizler Mersin Baro Başkanı olarak sürdürüyoruz. Bizden sonraki kuşakların da aynı kararlılıkla ve azimle bu mücadeleyi sürdüreceğine inanıyorum. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
TURGUT: “MERSİN GÜVENLİK KONSEPTİYLE YÖNETİLMEMELİ”
Panele konuşmacı olarak katılan Emekli Öğr. Gör. Ali Şahinoğlu, ‘Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Şiirlerinde Milli Mücadele’, Prof. Dr. Şerife Yorulmaz, ‘100. yılında Milli Mücadele, Milli Mücadelede Mersin Hatıralarında Kesitler’, Gazeteci Yazar Mirza Turgut ise, ‘Mersin’in Kurtuluşu, Kurtulamayışı’ konulu sunum yaptı. Mersin’in iki altın çağı olduğunu ifade eden Gazeteci Yazar Mirza Turgut, “Mersin, kuruluş tarihi olan 1860’tan, 1900’e kadar olan dönemde gelişmeye başladı. Çok kültürlü, çok sesli bir Mersin kuruldu. Esas kalkınma, 1953-1970 arasında başladı. Bu yıllarda Mersin, hızla kalkınmaya ve sanayi kenti haline gelmeye başladı. Hızla kalkınan Mersin, 1980 yılından sonra neden gerilemeye başladı? Benim bir iddiam var. Çünkü Mersin yıllarca güvenlik konseptiyle yönetiliyor. Mersin’in bu konseptle yönetilmemesi lazım. Mersin’de yaşayanlar, her göç dalgasıyla Mersin’e gelenleri ötekileştirmiş. Bizlerin kent tarihini ve kent kültürünü dile getirerek, kaynaşmayı sağlamamız lazım. Alevi’siyle, Sünni’siyle, Türk’üyle, Kürt’üyle birlikte yaşıyoruz. Mersin bizim ortak vatanımız” diye konuştu. Daha sonra günün anlam önemine ilişkin, fotoğraf, malzeme ve kişisel sergi açılışı yapıldı.