Haber Merkezi
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer, 3 Ocak Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yılı dolayısıyla şehit yakınları ve gaziler onuruna akşam yemeği verdi. Yemeğe çok sayıda şehit yakını ve gazinin yanı sıra Mersin Valisi Ali İhsan Su ile Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe de katıldı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer yemekte yaptığı konuşmasında, toplumların tarihlerinde önemli günler olduğunu belirterek, Mersin’in tarihinde de 3 Ocak’ın önemine işaret etti. Başkan Seçer, “Ecdadımızın, dedelerimizin o tarihlerin koşullarında işgalcilere ‘Durun bu topraklar bizim topraklarımız. Yüz yıllardır, bin yıllardır biz bu topraklarda Osmanlı İmparatorluğu’nun çatısı altında huzur içerisinde, kardeşlik içerisinde yaşıyoruz. Biz esareti, baskıyı, vesayeti kabul edecek bir millet değiliz’ diyerek mücadele ateşini yakmasıyla bu toprakları işgalcilerden kurtararak, bugün özgürce, Mustafa Kemal Atatürk’ün laik demokratik cumhuriyeti çatısı altında yaşamayı armağan ettiler. Bütün çabamız, onlara layık birer evlat, birer torun olarak ülkemize hizmet etmek” dedi.
“HER YERDE GURURLA ‘MERSİNLİYİM’ DİYEBİLMELİYİZ”
Atatürk’ün, “Bir milletin varlığı tehlikeye düşmedikçe savaş cinayettir” yönündeki felsefesini hatırlatan Başkan Seçer, “Dünyada savaşlar olmasın, dünyada gözyaşı olmasın. Ateş düştüğü yeri yakar, analar ağlamasın. Hemen içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan acı olaylar insana acı veriyor, ıstırap veriyor. Bizler kardeşliği önceleyen bir milletiz. Bizler soylu bir milletiz. Umut ediyorum başta coğrafyamızda, sonra dünyada barış ve huzur ortamının sağlanması için elimizden gelen katkıyı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da göstereceğiz” diye konuştu. Mersin’in her yönüyle özel bir şehir olduğunu vurgulayan Seçer, “Mersininiz cennet bir vatan parçası. Akdeniz’in incisi. Burada yaşamaktan övünç duyuyoruz. Nereden gelmiş olursak olalım, doğusundan, batısından, kuzeyinden, güneyinden. Nerede doğmuş olursak olalım doyduğumuz topraklar Mersin. Bizim aidiyetimizin olduğu topraklar. Her yerde gururla ‘Mersinliyim’ diyebilmeliyiz. Bu aidiyeti sizlere sağlamak, güveni vermek bizim görevimiz. Seçilmiş siyasetçiler, idareciler olarak bu toprakları ekonomik, sosyal, kültürel, kısacası her yönüyle bir huzur toprağı haline getirmek başlıca görevimiz. Bizler sizlere birlik, beraberlik, kardeşlik vaat etmeliyiz. Bunun ötesinde hiçbir söylem ve davranış doğru bir yaklaşım değildir” dedi.