Türkiye'nin ilk serbest bölgesi olma özelliği taşıyan Mersin Serbest Bölgesi, 836 dönümlük alan üzerinde, yatırım alanlarının tamamı tahsis edilmiş olarak faaliyetine devam ediyor. Dünyada yaşanan ekonomik olumsuzluklara karşın, elde ettiği ticaret hacmiyle Mersin’e ve Türkiye’ye kazandırmaya devam eden Mersin Serbest Bölgesi, her yıl artan çalışan sayısıyla da istihdama büyük katkı sağlıyor. Ancak, artan yatırım taleplerine karşın bölgenin en büyük sorunu, bir genişleme alanına sahip olamaması.
“LİMANIMIZDA İŞLEM HACMİMİZİ 1,4 MİLYON TONA ÇIKARDIK”
Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, bölgenin 2019 faaliyetleri ve 2020 hedefleriyle ilgili açıklama yaptı. Mersin Serbest Bölgesinin, Doğu Akdeniz’in önemli bir noktasında bulunduğunu ve ulaşım bağlantılarının son derece güçlü olduğunu belirten Genel Müdür Mum, bugüne kadar gelinen süreçte ticaret hacminin genelde 3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini söyledi. 2018’de bölgede 2,9 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştiğini anımsatan Mum, “Biz geçen yıl için 3 milyar dolar ticaret hacmi hedeflemiştik, ancak uluslararası bazı ekonomik etkileşimler sebebiyle 2019 yılını 2,8 milyar dolar seviyesinde ticaret hacmiyle kapattık. Bir önceki dönemdeki 2,9 milyar dolar seviyesine göre, yaklaşık yüzde 6’lık bir azalma meydana geldi” dedi. Ticaret hacmindeki düşüşe karşın, liman faaliyetlerini artırdıklarını vurgulayan Mum, “Mersin Serbest Bölgesi, kendi limanı bulunması dolayısıyla yaptığımız ticaretlerde liman faaliyetlerini artırdı. Bu anlamda, bir önceki yılda 1,2 milyon tonluk işlem hacmimizi 1,4 milyon tona çıkardık. Bu da Mersin Serbest Bölgesinin deniz yoluyla yaptığı ticaretteki gücünü ortaya koymaktadır. Önümüzdeki yıl içerisinde ticaret hacmi açısından Mersin Serbest Bölgesinin 3 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedefliyoruz. Deniz yolu işlemleri açısından da 1,5 milyon tonluk bir işlem hacmi hedefimiz var” diye konuştu.
“EN BÜYÜK DEZAVANTAJIMIZ; GENİŞLEME ALANI BULAMAMAK”
Mersin Serbest Bölgesinde yatırım talepleri almalarına karşın, alan olmadığı için bunu gerçekleştiremediklerini dile getiren Mum, “Mersin Serbest Bölgesi olarak bizim en büyük dezavantajımız, mevcut alan içerisinde genişleme alanı bulamamak. Çünkü Mersin Serbest Bölgesinde yatırım talepleri alıyoruz, ancak yer tahsisleri yapamıyoruz. Bunları kısmen kapalı alanlarda kiralama şeklinde yapabiliyoruz. Dolayısıyla yeni yatırım alanlarında yeni yatırımcılar için alanlar temin edebilmiş olsak, bunların oluşturacağı değerlerle beraber Serbest Bölgenin ticaret hacminin 3 milyar doların çok daha üzerinde, yani 3,5-3,6 milyar dolar seviyesine rahatlıkla ulaşabileceğini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. Dünyadaki gelişmelerin Mersin Serbest Bölgesine etkilerini de değerlendiren MESBAŞ Genel Müdürü Mum, uluslararası ticaretin artık son derece rekabete bağlı hale geldiğine işaret etti. Pazarların tüm dünyaya açık olduğuna ve herkesin her yere ulaşabildiğine dikkat çeken Mum, ancak serbest bölgelerin, gümrük katı dışındaki işlem avantajlarıyla biraz daha avantajlı konumda bulunduklarını söyledi. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının ise sektöre bağlı bir etki oluşturduğunu kaydeden Mum, şöyle devam etti: “Bu, her firmanın çalıştığı bölgeyle bağlantılı. Ama Mersin Serbest Bölgesinde çok yönlü ticaret var. Mersin Serbest Bölgesinden 112 ülkeyle 682 değişik ürün ticareti yapılıyor. Dolayısıyla kısmen krizin doğduğu bölgelerle veya ülkelerle ticaret yapan firmaları etkileyebilir. Ancak, bunun dışındaki bölgelerle çalışan firmalar da var. Dolayısıyla bu anlamda biz doğrudan bir etkileşim görmüyoruz, çünkü Mersin Serbest Bölgesi için yelpaze son derece geniş.”
“11 BİN KİŞİLİK İSTİHDAMIYLA BÖLGE TÜRKİYE’DE İKİNCİ SIRADA”
Türkiye’de şu anda 18 serbest bölgenin faaliyet gösterdiği bilgisini veren Mum, Mersin Serbest Bölgesinin, bunların içinde hacmi açısından Ege Serbest Bölgesinden sonra ticaret ikinci sırada olduğunu vurguladı. Mersin Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren 119’u yabancı toplam 417 firma bünyesinde doğrudan istihdamla 11 bin kişinin çalıştığının altını çizen Mum, “İstihdam sayısı açısından da Mersin Serbest Bölgesi, Türkiye serbest bölgeleri içinde ikinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla önemli bir konuma sahip. Tek başına ticaret hacmi açısından bakıldığında da Türkiye serbest bölgelerinin gerçekleştirdiği yaklaşık 19 milyar dolar ticaret hacminde yüzde 14’lük payı var. Mersin Serbest Bölgesinin önemli ticari konumu, dünya üzerinde de çok önemlidir. Doğu Akdeniz’de önemli bir noktada bulunuyor, deniz yoluna doğrudan bağlantısı var. Bir diğer avantajı da Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanına doğrudan kapımız var. Konteynır yoluyla gelen ürünler de doğrudan limandan bölgeye giriş yapabiliyor. Bu da bizim için önemli, çünkü dünya ülkeleriyle bağlantılar bu şekilde daha da güçlendiriliyor” şeklinde konuştu. Gelecek dönemler için Mersin Serbest Bölgesinin yatırım alanlarına ihtiyacı olduğunu belirten Mum, şu anda genişleme alanı sıkıntısı yaşandığını dile getirerek, Mersin’de yeni bir alan oluşturularak ikinci bir serbest bölge kazandırılmasının, Mersin’i ön plana koyacağının altını çizdi. Mersin Serbest Bölgesinde, bugüne kadar hazır giyimin geliştiğini ve uluslararası birçok markanın bölgede dikilerek, Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini dile getiren Mum, “Dolayısıyla dokumacılık bölgede ilk sırada yer alıyor. Bunu takiben demir-çelik ürünleri, kimyasal ürünler ve gıda ürünleri de çok sayıda elleçlenebiliyor” dedi. (İha)