CHP’NİN AHLAKİ ETİK DURUŞUNA AYKIRI!


Cumhuriyet Halk Partisi’nin Mersin’deki 13 İlçe Başkanının İl Başkanlığı seçiminde mevcut başkan Adil Aktay’ı destekleme kararını CHP’nin toplumsal ahlaki ve siyasetin etik duruşuna aykırı bulan partinin önemli isimlerinden Faruk Akar İlçe Başkanlarının deglerasyonunu değerlendirdi: “Süreç bu şekilde devam ettiği taktirde CHP tabanında büyük sıkıntıya neden olacaktır!”

 

Tarih : 28 Ocak 2020 Salı 14:29

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanlığı seçimi için geri sayım sürerken, 13 İlçe Başkanının yayınladıkları deklarasyon ile mevcut İl Başkanı Adil Aktay’a destek vermesi parti tabanında huzursuzluğa yol açtı. Özellikle İlçe Seçimlerinin bittiği günün akabinde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile yaptıkları toplantı sonrasının hemen ardından böyle bir açıklamanın gelmesi ise kafalarda soru işaretleri bıraktı. Görev süresi içerisinde partililerin yoğun tepkisini alan ve eleştirilen CHP’li Aktay’a karşı da tepkiler her geçen gün artıyor.

Biz de bu süreci ve İlçe Başkanlarının deklarasyonunu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Mersin’deki önemli isimlerinden olan ve İl Başkanlığı dahil partisinde birçok görevde bulunan Faruk Akar’a sorduk.

 

CHP’li 13 İlçe Başkanının mevcut il başkanı Adil Aktay’a yönelik destek verdikleri basın açıklamasını parti tabanında eleştirilere maruz kaldı. Siz 13 İlçe Başkanının aldığı bu kararı nasıl değerlendiriyor sunuz?

CHP İlçe Başkanlarının almış olduğu karar herşeyden önce CHP’nin ahlaki etik duruşuna aykırı görünüyor. CHP’de çok fazla seçim görmüş bir siyasetçi olarak geçmiş dönemlerde ilçe başkanlarımız il delegelerini toparlar, onların görüşünü alır, bu arada partinin adayları varsa onlar da ilçeleri gezer, delegelerle sohbet eder, kendisinin parti ile ilgili olan düşüncelerini anlatır. Parti delegesinden kendi lehine onay alınması ile ilgili bir uğraşı içerisinde olur. Seçime günler kala ilçe başkanı da delegeden almış olduğu mesajı kamuoyu ile paylaşır. Hangi adayı destekleyeceği, seçime nasıl gideceğini belli ederdi. Aynı görüşte olan İlçe Başkanlarının bir aday etrafında toparlanmasının herhangibi bir sıkıntısı olmazdı. Siyasetin doğası zaten böyle. Ancak şimdi bu iş böyle olmamıştır. Çok hatalı bir yöntem izlenmiştir. Pazar günü Erdemli İlçe Başkanlığımızda 4 adayın yarıştığı bir seçim yapıldı. Pazartesi günü ise daha delege listesi ortaya çıkmadan ilçe başkanı mazbatasını almadan Büyükşehir’in isteği ile ilçe başkanları bir lokantada toplanıp Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından ‘benim ve genel merkezin isteği mevcut il başkanı ile devam etmektir’ diyerek daha seçime 1 aydan fazla zaman varken, adaylar ortaya çıkmamışken hem ilçe başkanlarını hem siyaseti bloke etmiştir. Bu durum CHP tabanında huzursuzluk yaratmıştır. Bu süreç bu şekilde devam ettiği taktirde  CHP tabanında büyük sıkıntıya neden olacaktır.

 

Peki İlçe Başkanları partililerin bu konudaki görüşlerini almış mıdır?

Bu toplantıdan 2 gün sonra İl Başkanlığında yine ilçe başkanları ile bir toplantı yapılıp mevcut İl Başkanı Adil Aktay konusunda 13 İlçe Başkanı tarafından destek deklerasyonu açıklanmıştır. 13 İlçe Başkanımızın da kendi il delegeleri ile konuşma yapmadan şahsi iradelerini ilçelerinin temsiliymiş gibi göstermeleri CHP’de derin bir üzüntü ile karşılanmıştır. Öyle inanıyoruz ki CHP’nin ilçe başkanları delegeleri ile kısa sürede toplantı yapıp almış oldukları kararın delege tarafından ne kadar hoş karşılanıp karşılanmadığını tartacak, diğer adayların da yarışma şansının elinden alınmaması için doğru kararı verecektir.

 

Siz daha önce İl Başkanlığı olmak üzere partinizin birçok kademesinde görev aldınız. Bu ve buna benzer olaylarla hiç karşılaştığınız oldu mu? Yada bir başka değişle Büyükşehir belediye Başkanı yada başka bir siyasetçinin İl Başkanlığı seçimine müdahalesi gerçekleşti mi?

CHP’nin üyeleri diğer siyasi partilerin üyelerinden şu özellikleri ile ayrışırlar. Bağımsız niteliktedir. Özgürlükçü düşünür. CHP üyeleri kendi ellerindeki üyelik hakkını seçme seçilme hakkını başkalarının iradesi ile yönlendirmezler. Bu bağlamda bakılınca geçmiş dönemde de CHP içerisinde Belediye Başkanlarımızın taraf tuttuğu olmuştur. Çünkü onlar da siyasetin içerisinde olan kişilerdir. Onları CHP’nin içerisinde tamamen ayrı bir noktada bağımsız kalmalarını istemek çok da haklı olmaz. Siyasette taraf olabilirler, ekip kurabilirler, ekipleri ile siyasette etkin olmaya çalışabilirler. Bu da onların en doğal hakkıdır. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta var. CHP’nin belediye Başkanları üzerinde herkesin hakkı var. Seçimlerde herkes CHP’nin adayı kim olursa olsun onun kazanması için büyük bir uğraşı vermiştir ve onun eline büyük bir kamu kaynağı kazandırmıştır. Bu kazanılan kamu kaynağı parti görüşleri doğrultusunda kendi bölgelerinde hizmet için kullanılmalıdır. O kamu kaynağı partinin içerisindeki delegeleri yönlendirme, ilçe başkanlarını baskı altına almak amaçlı olmamalıdır. Geçmiş dönemde belediyenin işçilerinden İl ve ilçe başkanı adayları çıkmıştır. Yeri gelmiştir bu adaylar kendi belediye başkanları ile karşı karşıya ekipleşmişlerdir. Ama hiçbir zaman belediye başkanı kendi karşısına siyaseten çıkan personeline ‘Benim dediğimi yapmazsan ben de gerekeni yaparım’ dememiştir. Ben de Mersin’de 3 defa il başkanlığı seçimine girdim. Benim de yanımda Belediyede çalışan çok sayıda ilçe başkanı oldu. Ve karşımda da Belediye Başkanlarının ekipleri de oldu. Ancak hiçbir zaman Belediye Başkanlarının siyasi baskısı ile karşılaşılmadı. Bugün Mersin’de yaşanan, daha seçim sürecine 40 gün civarında bir süre varken ‘ortalıkta aday mı var ki? Bir aday var biz de onu destekleyeceğiz. O da Adil Aktay!’ demek CHP’nin Mersin’deki büyük siyasi sürecinin hatalı devam etmesine neden olmaktır. Bizde adaylar çıkar, dolaşır, görüşlerini anlatır, daha sonra kendi aralarında durumlarını arkadaşları ile gözden geçirir, aday olup olmamaya karar verir. İşte bu nedendendir ki bugün Mersin’deki siyasi süreç Belediye Başkanımızın ve İlçe Başkanlarımızın parti tabanından kopuk olarak ‘Ben dedim oldu’ şeklindeki yaklaşımlarından dolayı gelecek açısından S.O.S vermektedir. Yanlış giden sürecin biran önce düzeltilmesi gerekmektedir.

 

Bilindiği üzere parti tabanından mevcut Başkan Adil Aktay’a yönelik çok fazla tepki var. Bakıldığında Sayın Aktay başarılı bir yerel seçim dönemi geçirmiş gibi görünüyor Büyükşehir Belediye Başkanlığının kazanılmasından dolayı. Peki size göre bu tepkiler haklı mı?

2019 Yerel seçimlerinde Türkiye’de diğer siyasi partiler ile bir ittifak yapılmış ve seçime böyle girilmiştir. Bunun da adı Millet İttifakı’dır. Yalnız bu süreç Mersin’de çok hatalı çalışmıştır. Eski İçel dediğimiz bölgede kurgulama iyi yapılmamış, ittifak kendi içerisinde ayrı ayrı adaylar ile gitmiş, bölge tamamen CHP dışına itilmiştir. Mersin Merkezde ise Akdeniz Belediye Başkanlığını ve Toroslar Belediye Başkanlığını hatalı uygulamalar neticesinde Cumhur İttifakı’na geçmiştir. Büyükşehir’de HDP’nin desteği ile CHP Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmıştır. Ancak, ilçelerde yapılan hatalardan kaynaklı olarak Büyükşehir Belediye Meclisi’nde azınlık oluşmuştur. O dönem yapılan büyük siyasi hatanın neticesi olarak Büyükşehir Belediye Başkanımızın Büyükşehir Belediyesi’nde eli zayıflamıştır. Başka partilerin iyi niyetine muhtaç durumuna düşmüş durumdayız. Eğer dün bu politikaları daha gerçekçi yapmış olsaydık, bugün Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis tablosu bu şekilde olmazdı. CHP ağırlıklı yada ittifak ağırlıklı bir meclis tablosu oluşurdu. Yani CHP’nin Türkiye genelinde kurmuş oluduğu ittifak birlikteliği Mersin’de sadece Büyükşehir’de yürümüş, alt birimlerde çalıştırılamamıştır. Mersin’de bütün ilçelerde çok sayıda adayımızın siyasi beklentileri yanlış siyasetten dolayı yok edilmiş, bölgede Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısızlığında mevcut politika etkin rol oynamıştır. Adaylarımızın emekleri heba edilmiştir. Partililerimizin çalışması karşılıksız kalmıştır. Öyle ki, bazı ilçelerde partililer, İYİ Parti’nin adayına çalışmaya zorlanmıştır. Bunlar da kamuoyuna yansımıştır. Mevcut il Başkanı Mersin yerel ölçekteki siyasetin kurgulanmasında hata yapmıştır.

 

 

Özellikle sosyal medyada sizi takip edenler iyi bilir. Siz ve sizden önceki İl Başkanları, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yıllarını vermiş deneyimli siyasetçiler sık sık bir araya gelerek istişarelerde bulunuyorsunuz. Peki İl Başkanlığı seçimine girdiğimiz bu süreçte sizlerin bir tasarrufu olacak mı?

Oldukça uzun bir süredir Mersin’de görev yapmış eski İl Başkanlarımız bir araya gelip güzel bir birlik oluşturmuşlardır. Beraber toplantılar yapıp ilçelere geziler düzenleyip, partililerimizin beklentilerini yerinde incelemiştir. Bu deneyimli kadrolar yarın ki CHP’nin yol haritasında da görüşleri ile önemli bir ışık olacaklardır. Hatta Mersin’de oluşturulan bu birliktelik, Türkiye’nin diğer illerindeki örgütlere de örnek teşkil etmiş, oralarda da benzeri şekilde önceki dönem il başkanları biraraya gelip partinin geleceğine yön verecek fikirlere öncülük etmişlerdir. Partimizin genel merkezi de Mersin’de oluşturulan önceki dönem İl Başkanları gurubunu birçok yerde örnek olarak göstermiş, saygı ile bahsetmişlerdir. Biz, gezdiğimiz ilçelerde aktif, bölgesine hakim olan arandığı zaman bulunabilen, birbirine tutkun, bir CHP istendiğini gördük. Yaklaşan il seçimleri ile ilgili de CHP’nin sahadaki varlığını daha ileriye taşıyabilecek iktidarın her an ensesinde çalışkan bir yapının oluşturulması gerektiğini tesbit ettik. Bizim de içerimizde siyaset yapmaya hevesli genç arkadaşlarımız var. Partinin ilçe seçimlerinin bitmesi ile beraber başka arkadaşlarımızın da partililer tarafından görev alması ile ilgili isteklerini yakından takip ediyor ve izliyoruz. Eğer burada partinin çıkartmış olduğu delegasyon, birçok adayın içerisinden bize de bir görev verecek olursa bunu büyük bir onurla kabul ederiz.  

 

13 İlçe Başkanının Adil Aktay ile ilgili yapmış olduğu basın açıklaması, parti içerisinde İl Başkanlığına aday olmayı düşenen siyasetçiler için bir handikap olur mu?

Evet tabiki olur. Zaten şuan sorunun ana kaynağının ilçe başkanlarımızın alel acele, yangından mal kaçırır gibi karar oluşturmaya çalışması olmuştur. Şöyle ki, adaylar normal, demokratik sürecin içerisinde delegelerle buluşup, kendilerini anlatma aşamasında iken ‘ben merkezci tavırla sizler boşuna gezmeyin, bizler bu şekilde düşünüyoruz’ diyerek parti içerisindeki demokratik yarışın önüne engel koymuşlardır. CHP delegasyonu bilgilidir, bilinçlidir. Ben yaptım oldu anlayışına izin vermez. İlçe başkanlarımızın da parti tabanından gelecek olan sese kulak vereceğine inanıyoruz.

 

Parti tabanına mesajınız nedir?

Bir oldu bittiye karşı büyük CHP camiasının birlik ve beraberlik içerisinde CHP’yi geleceğe taşıyacak kadroları CHP’ye hiçbir dönemde ihanet etmemiş, siyaseti kendi menfaatine kullanmamış kadrolar içerisinden seçeceğine inanıyor ve güveniyoruz. Bu davranışın Mersin’de ve Türkiye’de vücut bulmasıyla CHP’nin gerçekten iktidarı için en önemli adım atılmış olacaktır.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!








 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA