BİRBİRİMİZİ ANLAMAMIZ LAZIM!


Cemevleri’nin devletten maddi olarak destek almadığının altını çizen Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Pir Hasan Kılavuz, “Türkiye’de bir tek ibadet yeri vardır camidir, bir tek mezhep var hanifidir’ anlayışına kitlenmişler. Ama bu topraklarda yaşayan nice inançlar vardır. Bu konuda birbirimizi anlamamız lazım. Bu topraklarda yaşayan 20 milyondan fazla Alevi var ise Cemevlerine de aynı saygı, itibarı göstermemiz lazım. Kardeşlik, beraberlik, birliktelik böyle olur. Kavga ortamlarından uzak, insanların huzur içinde yaşaması, birbirine güven duyması, birbirine karşılıklı kabul etmesi ile olur” dedi.

 

Tarih : 2 Mart 2020 Pazartesi 10:55

Adem GÜNEŞ

 

Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi, Mersin Cemevi’nde düzenlediği toplantıda kentte görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Şube Sekreteri Özgür Emire, “Cemevimiz 24 saat açık. Yaklaşık 7 bin üyemiz ile Mersin’deki 400 bin Alevi’ye ve tüm yurttaşlarımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Cemevlerine gelen vatandaşlarımız cenaze anında bize müracaat ediyor ve buradaki tüm hizmetleri personelimiz ile beraber koordineli bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca belirli etkinliklerimiz oluyor. Örneğin 8 Mart etkinliği yapıyoruz. 22 Mart’ta Nevruz etkinliğimiz olacak. Biz dışa dönük açılmak istiyoruz. İnsanlar cemevini görsün, tanısın, düşüncelerini, fikirlerini, yanlışlarını bize söylesinler” dedi.

 

 

“20 YILDAN BERİ KURU OLAN BU CEMEVİNİ GÖRMEYENLER VAR”

 

Etkinlikte Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Pir Hasan Kılavuz, yaptığı konuşmada Cemevlerinin yasal statüsüne dikkat çekerek,  “Ülkemizde 34 şehidimiz var. Ülkemizin başı sağolsun. Hakkın rahmetine kavuşup şehit olanların da cenabı hak mekanlarını cennet, kabirlerini nur eylesin, ailelerine sabır, sebat ve taziyelerimizi sunuyoruz. Cenabı hak bu tür felaketlerden hem ülkemizi hem halkımızı korusun. Bu tür felaketleri bir daha yaşamayalım. Cemevimizde bizim sizlerle, sizin bizlerle ilişkilerimizin daha sıcak olması lazım. Mersin Cemevi var ama neler yapılıyor, ibadet ve inançlar, eylem ve söylemlerin anlatılması lazım. Mersinli olup da Cemevine hiç gelmeyen var. 20 yıldan beri kuru olan bu Cemevini görmeyenler var. Cemevinin sadece kapısı değil gönlümüzde açık. 24 saat açık olan Cemevinde herkesi buraya bekliyoruz: Gelişiniz ile biz hoş oluruz. Biz cami cemaati gibi akşam belli bir saatten sonra kapalı değiliz. Özellikle yazın dışarıdan gelen öğrencilerden gelip burada yatanlar oluyor. Gece gelip de sığınacak bir yeri olmayanlar için en güvenilir yer Cemevi oluyor. Tüm bu çalışmaların, dışarıyla olan ilişkilerimizin bilinmesi, var ise bir noksanlığımızın iyi bir dille uyarılmasının iyi olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

 

 

“DEVLET DESTEĞİ ALDIĞIMIZ YOK”

 

Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Pir Hasan Kılavuz, “Devlet desteği aldığımız yok. Çünkü devlet resmi statü ile inanç yeri olarak kabul ettiği yerlere destek veriyor. Burayı inanç yeri olarak görmüyor. Belediyeler, vakıflar gibi diğer kuruluşların yerel yönetimlerin yardımları oluyor. Cemevinin elektrik faturalarının Diyanet bütçesinden karşılanması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, yerel mahkemeler, Sayıştay ve Danıştay kararlarına uyulması için Türkiye genelinde itirazlarımız oldu. Ama bunlar ciddiye alınmadı, hayata geçirilmedi. Mahkemeler bizim lehimize karar vermedi.  Mersin’de de böyle bir müracaatımız oldu. Bilirkişi geldi cemevinde inceleme yaptı. Buranın ibadet yeri olmadığını ifade etti. Örneğin yemekhane alanını restoran olarak kabul etti ve aşağıda ki cenaze hizmetlerinin verildiği alanı da hizmet saymadı. Mersin Cemevi’nin yüzde 20’sinin ancak ibadethane türünde hizmet verdiğini belirttiği için bilirkişi tarafından talebimiz kabul edilmedi. Mahkemeyi kaybettik. Ancak biz itiraz ettik ve yeni bilirkişi talep ettik. Öte yandan FETÖ olayların, hakimlerin mahkemelerde yer değişmesinden dolayı daha henüz bir sonuç çıkmadı ama biz söylemimizin, istememizin takipçisiyiz. Alevilerin inanç yerini bir başkası tayin edemez. Burası bizim inanç yerimizdir. İsteriz ki devlet destek olsun. Aleviler birinci sınıf vatandaş ise olsun. Aleviler bu ülkede vergi veriyor, askere gidiyor, bir vatandaş olarak üzerine düşen tüm görevleri yerine getiriyor ise ibaret yerlerine de devletin eşit destek vermesi lazım. Zaman zaman bu konuyu ilimizin valisine de, diyanet görevlilerine de söylüyoruz.  Bizim fazla bir talebimiz yok; bu ülkede, bir camiye hangi haklar tanınıyorsa o hakların verilmesini istiyoruz.  Cemevlerinin statüsü ile ilgili hükümetin seçim döneminde verdiği vaatler vardı. Umudunuz var mı?  Umutsuz olunmaz. Umutla gidilir uzun yol, tutkuyla açılır koca dağlar. Geçmiş nice güzel olursa olsun, dönüp arkana bakma, yaşam hep öndedir. Bu bakımdan hep önümüze bakıyoruz ve umutsuz değiliz. İllaki hak yerini bulacak. 20 milyondan fazla Alevi’nin yaşadığı bu ülkede cemevlerinin yasal statüsünü bu iktidar tanımasa bile bir başka iktidar bunu mutlaka  tanıyacaktır” ifadelerini kullandı.

 

 

“BİRBİRİMİZİ ANLAMAMIZ LAZIM”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonrası ilk 100 günde Cemevlerinin statüsünün talebinin kabul edileceğini söylediğini ifade eden Kılavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ama 100 günün üzerinden kaçıncı 100 gün geçti, bir daha bunu dillendirmedi. Bu konuyu ilimizin valisine de, diyanet görevlilerine söylüyor, bu taleplerimizin yukarıya iletilmesini istiyoruz. İnanıyorum ki bu olacak ama bunun olması için ülkede bu işe bakan bu ülkenin birinci derecede sorumlu kişilerinin inançsal boyutta kendini aşması lazım. Kendisini aşmadığı sürece bu olmaz. ‘Türkiye’de bir tek ibadet yeri vardır camidir, bir tek mezhep var hanifidir’ anlayışına kitlenmişler. Ama bu topraklarda yaşayan nice inançlar vardır. Bu konuda birbirimizi anlamamız lazım. Bu topraklarda yaşayan 20 milyondan fazla Alevi var ise Cemevlerine de aynı saygı, itibarı göstermemiz lazım. Kardeşlik, beraberlik, birliktelik böyle olur. Kavga ortamlarından uzak, insanların huzur içinde yaşaması, birbirine güven duyması, birbirine karşılıklı kabul etmesi ile olur. Bunlar olur ise güzel olur. Umutsuz değilim. Umudunu yitirenler zaten yol almaz. Biz yol alıyoruz. Bu süreç 1980’lerin ortasında başladı. Alevi örgütlenmesinin başladığı günden beri bu çalışmalar var. Daha sonradan Alevilerin çocuklarının okullarda sunini öğreti ile asimile edilmesi, mecburi din derslerinden Alevi çocukların muaf tutulması, din derslerinde çifte standart uygulanmasın, hep Alevilik hem Sünnilik öğretilsin talebimiz yıllardır var ama bir aşama kaydedilemedi. ‘Alevi çocukların zorla Sünnileştirilemezsiniz’ diye mahkeme kararları olmasın rağmen tek yönlü hazırlanan eğitim programlarında çocuklarımız asimile ediliyor. Mahkeme kararları uygulanmıyor.”

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA