Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Türkiye’nin siber alandaki güvenliğini sağlamak ve yaklaşık 2 milyar dolar işlem hacmine sahip siber güvenlik pazarındaki yabancı marka tekelini kırmak amacıyla yüzde 100 yerli teknoloji ile geliştirilen Chomar Antivirüs, bu zorlu korona virüs (Covid-19) döneminde dev bir kampanya başlattı. Korona sürecinde evden çalışma döneminin yaygınlaşmasıyla herkesin bilgisayara ve internete yönelmesi üzerine harekete geçen şirket, sağlık çalışanları ve güvenlik güçlerine 1,5 yıl boyunca kendi geliştirdiği yerli siber güvenlik ürünlerini ücretsiz sağlayacak bir kampanya başlatmıştı. İHA haberi üzerine Milli Eğitim camiasından da yoğun talep alan şirket, öğretmenleri ve okulları da dahil ederek kampanyasını genişletti.
“MİLLİ EĞİTİM CAMİASINDAN YOĞUN TALEP ALDIK”
Şirket CEO’su Bilgehan Üstündağ, kampanyanın detaylarını anlattı. Şirketin, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi üyesi olduğunu belirten Üstündağ, bu kümelenme içinde yerli üreticilerin, korona virüs sürecinde ürünlerini ücretsiz olarak kullandırmasıyla ilgili bir kampanya başlatıldığını söyledi. Üstündağ, “Biz de şirket olarak Ocak 2022’ye kadar geliştirmiş olduğumuz yerli siber güvenlik ürünlerini tüm sağlık çalışanlarımız ve tüm güvenlik güçlerimize ücretsiz kullandıracağımızı taahhüt ettik. Özellikle son iki günde İhlas Haber Ajansında çıkan haberimiz sonrasında Milli Eğitim camiası, kampanyaya kendilerinin de dahil edilmesi noktasında yoğun e-mail, telefon trafiğimiz oluştu. Bugün aldığımız kararla hem mayıs sonu olarak belirlediğimiz kampanyaya başvuru süresini haziran ayı sonuna kadar uzatıyoruz hem de tüm okullarımız ve öğretmenlerimizin kullanabilecekleri şekilde genişletiyoruz” dedi.
“2 MİLYON 200 BİN KİŞİLİK KULLANICI KİTLESİNE 220 MİLYON TL’LİK SİBER DESTEK SAĞLAYACAĞIZ”
Türkiye’nin, Covid-19 ile mücadele ettiği bu günlerde sağlığın yanı sıra dijital dünyada da vatandaşları koruyabilmek için ihtiyaçları olan siber güvenlik yazılımlarını ücretsiz sunmak istediklerini vurgulayan Üstündağ, “Kampanyamızın birinci fazında yaklaşık 1 milyon kullanıcı bu ücretsiz lisans kullanımından yararlanacaktı; o da 100 milyon TL’lik bir lisans bedeli oluşturuyor. Milli Eğitim personelimizi de göz önünde bulundurduğumuzda toplam 2 milyon 200 bin kişilik bir kullanıcı kitlesinden bahsediyoruz. Bu da 220 milyon TL tutarında bir lisans bedeline tekabül ediyor” diye konuştu. Bu süreçte siber güvenlik ürünlerini kullanma ihtiyacı olduğuna işaret eden Üstündağ, bu süreçte yerli ürün kullanımının önemine dikkat çekti. Üstündağ, “Şu anda döviz artışı noktasında da sıkıntılarımız mevcut. Buna da destek olabilmek açısından yerli ürün kullanılırsa döviz otomatik olarak ülkemizde kalacak” ifadelerini kullandı. Kampanyaya başvuruda herhangi bir ön koşul aramadıklarının altını çizen Üstündağ, şirketin web sayfasında gerekli yönlendirmelerin yapıldığını, mail atıldıktan sonra ücretsiz lisansla ilgili sürecin başlayacağını bildirdi.
“HACKERLER BOŞ DURMUYOR”
Covid-19 sürecinde tüm dünyada evden çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte siber saldırıların ve antivirüs kullanımının öneminin de arttığına dikkat çeken Üstündağ, “Salgınla birlikte bilgisayar karşısında geçirdiğimiz süreler inanılmaz arttı. Fiziki yapılan toplantılar elektronik ortama taşındı. Bununla ilgili siber güvenlik kümelenmesi içerisinde yerli video konferans yazılımı geliştiren firmalarımız hızla ortaya çıktı. Bunda da yabancı menşeli yazılım kullanılmasının önüne geçilmek üzere. Yabancı menşeli ürünlerde güvenlik zafiyetleri mevcut ama video konferans bittikten sonra kişi bilgisayarını kullanmaya devam ediyor. Burada da muhakkak bir antivirüs yazılımı kullanması gerekli, çünkü e-mail trafiği devam ediyor, internet üzerinden gezinti yapmaya devam ediyor; ödev yapacaksa öğrencimiz ödevini yapmaya devam edip internetten araştırma yapıyor. Tabi hackerler de boş durmuyor. Bu fırsattan yararlanabilmek için onlar da bilgisayar karşısında bize olabildiğince zarar vermeye çalışıyor. Özellikle yerli antivirüs kullanmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı. Bilgisayar başında geçirilen süreye paralel olarak güvenlik zafiyetlerinde de ciddi bir artış olduğunu belirten Üstündağ, “Artan e-ticaret hacmi, kredi kartı bilgilerinin online olarak girilmesi, hackerler için bu durumu cazip hale getirdi. İnternet üzerinden alışverişte yaklaşık yüzde 87’lik bir artış söz konusu. Bunun paralel ataklarda da ciddi bir oran artışı var. Zaten bilgisayar üzerinde kalma süremiz arttığı için bu ataklara maruz kalma süremiz de uzamış oldu. Muhakkak bir antivirüs ürün kullanmamız gerekli. Bunda da yerli ürün tercih etmemizde fayda var” uyarısında bulundu.