Haber Merkezi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ihracatı yasaklandığı için limonları ellerinde kalan, tepkilerini göstermek için Erdemli’de eylem yapan limon üreticilerinin durumunu değerlendirdi. Hükümetin aldığı ihracat yasağının tartışılması gerektiğini ifade eden Başkan Seçer, “Benim bildiğim bir gerçek var. Tarımsal üretim Türkiye’de bir hayli pahalıya mal olan bir alan. Başta akaryakıt, gübre, zirai ilaç, tohum, elektrik, çok pahalı girdiler. Limonu dalından alıyorsunuz, onu bir de yatağa alıyorsunuz ve aylarca depoda bekliyor. Neden? Limon 12 ay kullanılan bir tarım ürünüdür. Şimdi bunun bir de depolama maliyeti var. Depoya, yatağa aldığı zaman bir maliyeti var. Bunu üst üste bindirdiğiniz zaman şu anda bu ürünün maliyeti minimum 5 lira civarında. İhracat durunca fiyatlar geriledi. Oysa ki 7 liraya, 8 liraya kadar çıkmıştı” dedi.

“STOKÇU DEMEK YANLIŞ”

Ürünü elde kaldığı için eylem yapan üreticilere “stokçu” denilmesinin yanlış olduğunu, bu insanların yatakçı olarak anılması gerektiğini kaydeden Başkan Seçer, şöyle devam etti: “Yaş meyve sebze hasat ettiğiniz anda hemen pazara gidecek ve alıcısını bulacak. Çünkü çabuk bozulur. Yaş meyve sebze, limon da bunun içerisindedir, dalından aldınız, paketlediniz, belli bir süre içinde tüketilmesi lazım. Onun için de uzun süre pazara sunma adına bu yapılıyor. Dalında limon olmadığı zaman pazara sunalım diye bu yapılıyor. Bu bir yönetim zaafiyetidir. Eğer belirli tahminlerle karar alıyorsanız, sizin tahminlerinizin dışında gelişmeler oluyorsa bu sizin ferasetinizin noksanlığı demektir. Feraset noksanlığı da bilgi noksanlığından kaynaklanır. Bilgi noksanlığı da işinizi iyi yapmadığınız zaman olur. İşte gidip depolarda ne kadar üretim var, istihsal var, ne kadar ürün var, bunun envanteri elinizde doğru şekilde olsa böyle olmaz.”

“LİMON SORUNUYLA İLGİLİ FARKINDALIK YARATMAK İSTEDİK”

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin başta limon üretimi olmak üzere tarımsal alandaki gelişmeleri dikkatle izlediğini kaydeden Başkan Seçer, üreticiden gelen destek talebine olumlu yanıt verdiklerini ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 100 ton, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 50 ton limon almasına aracılık ettiklerini hatırlattı. Başkan Seçer, “Biz bunu farkındalık yaratmak amaçlı, Türkiye’ye duyurulması, insanlara duyurulması, insanların rağbet etmesi, alması amaçlı yaptık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 100 ton, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne 50 ton ürün gönderdik. Burası limon deposu. Yılda 400 bin ton limon üretiliyor. Bunlar sembolik gibi görünebilir ama insanlar bunu duysun, kamuoyunun dikkatini çekelim, farkındalık yaratalım diye yaptık. Diğer bir anlamda da bu zorlu süreçte hem belediyeler adına dayanışmayı ortaya koyabilmek hem de bizlerin adına Ankara halkına, İstanbul halkına bedava limon verebilmek, böyle bir farkındalık yaratmak için uğraştık” dedi.

SEÇER’DEN DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ MESAJI

Öte yandan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Seçer, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Hayatın en temel gereksinimi olan gıda, tarım ve tarımsal üretim, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun bütün ülkeler için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle ‘14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ tarımın ve üretimin öneminin kavranması bakımından son derece önemlidir. Dünya tarımında söz sahibi olan ülkeler, üreticilerini birinci sınıf vatandaş konumuna getirirken, ülkemizde ne yazık ki çiftçilerimiz yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle zor günler geçirmektedir. Çiftçilerin gününü kutlayabilmesi için hak ettikleri ve alın teri döktükleri ürünün değerini alabilmeleri, günümüzde hiç de kolay görünmemektedir. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bereketli topraklarımızdaki tarımın, hayvancılığın, suyun, gıdanın, havanın kısacası insana ve tabiata ait ne varsa onun belediyesi olma sorumluluğu içerisinde hareket ediyoruz. İçinden geçtiğimiz zor günlerde, önemi bir kez daha görülen tarımın ekonomik ve sosyal yapıdaki yerini göz ardı etmeden, özellikle küçük üreticilerimizi destekliyor, kooperatifleşmeyi özendiriyor ve çiftçilerimizin sorunlarının çözümünde onlara destek olmaya gayret ediyoruz. Bu anlamıyla göreve geldiğimiz günden itibaren birçok projeyi hayata geçirdik. Narenciye üretiminde lokomotif olan kentimizin, en önemli kaynaklarının başında gelen ancak büyük sorunlar yaşayan limon üreticilerimize katkı sağlamak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 100, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ise 50 ton limon almasına öncülük ettik. Süt Senin Gurur Mersin’in projemiz kapsamında, Mersinli üreticilerimizden aldığımız sütleri 200 ml paketler halinde ve bugüne kadar yaklaşık 1 milyon adet olmak üzere çocuklarımıza ulaştırdık. Mut’ta 2, Silifke’de 1 ve Toroslar’da da 1 adet olmak üzere toplam 4 Erik Boylama Makinesi’ni üreticilerimizin kullanımına verdik. Kadın üreticilerimizin kooperatifinde üretilen çiçeklerin süslediği güzel kentimizde, Erdemli ve Silifke’de önceki gün 60 bin lavanta fidesini üreticilerimize dağıttık. Yerel buğday çeşitlerinin korunması kapsamında Atalık buğday tohumlarını üreticilerimize kazandırdık. Yine bu yıl içinde 43 kırsal mahallemizde 60 kilometre sulama borusunu üreticilerimizin hizmetine sunacağız. Tarlada izi olmayanın harmanda gözü olmayacağını çok iyi biliyoruz. O nedenle üreticilerimize fide, ekipman ve eğitim desteğimizi hiç ara vermeden sürdürmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, her türlü zorluğa göğüs gererek, bereketli topraklarımıza alın teri dökerek, üretime ve ülke kalkınmasına katkı sağlamaya çalışan tüm çiftçilerimizin gününü kutlar, ürünlerinin bereketli olmasını dilerim.”