Haber Merkezi
Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz panelde yaptığı konuşmasında, “Pandemi sürecinde sağlıkla adalet yan yana geldiğinde, adalet mi? sağlık mı? Diye sorulduğunda, biz adaletli sağlık olmasını temenni ediyoruz. Ama görüyoruz ki, koyun can derdinde, kasap et derdinde. Ülkemizin içinde bulunduğu durum bu. Pandemi sürecinde insanların ekonomik, sosyal ve sağlık anlamında ciddi bedeller ödediği süreçte siyasi irade muhalif kesimleri, baroları, örgütlü yapıları nasıl pasifize edebiliriz? Nasıl böl, parçala yönet şeklinde bir yapıca dizayn edebiliriz? Şeklindeki projelerini tekrar raftan indirdi, tekrar gizli ajandalarından çıkardı” şeklinde konuştu.
“TOPLUMSAL BASKIYA DAYANACAKLARINI DÜŞÜNMÜYORUM”
Meslek örgütleriyle birlikte sosyal medyada ve billboardlarda kamuoyunda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Yeşilboğaz, “Çünkü dayanışarak mücadelemizi sürdüreceğiz ve dayanışarak büyüyeceğiz. Tabip Odası, TMMOB bileşenleri ve Türkiye Barolar Birliği Anayasal kurumlardır. Bunlar kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülleridir. Bu kurumlar toplum yararına toplum hizmeti yapan, toplumun menfaatini gözeten ve bu uğurda iktidarların eksik bıraktığı alanları doldurup, iktidarı olumlu anlamda yönlendiren kuruluşlardır. Bu nedenle bu kurumlar, toplumun en büyük sözcüsüdür. Baroların yapısı ve seçim sistemi değiştirilmeye çalışıldığında Anayasal suç işlenecektir. Bu çok tehlikeli bir süreç. Buna kamu teşekkülleri olarak ne barolar olarak izin vereceğiz, ne de toplum izin verecek. Kanunen belki yapmaya çalışacaklar ama hukuki anlamda meşruiyeti kesinlikle olmayacaktır. İktidarların yanlış yönlendirildiğini düşünüyoruz. FETÖ projesi olduğuna inandığımız bir projenin çok fazla gündemde kalacağını düşünmüyorum. Bu konudaki toplumsal baskıya çok fazla dayanacaklarını düşünmüyorum” diye konuştu.
“CEZAEVİ YETKİLİLERİYLE VE MAHKÛMLARLA GÖRÜŞTÜK”
Mersin ve Tarsus’taki cezaevlerinde corona virüs tedbirlerini yerinde inceleyerek yetkililerden bilgi alan Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Bu cezaevlerinde sadece bir-iki kişide corona virüs görüldüğünü ve buna karşı sıkı tedbirlerin alındığı bilgisini aldık. Ancak bazı mahkumlarla görüştüğümüzde, hijyen malzemelerinin ve yapılan temizliğin çok yeterli olmadığı söylendi. Dışarıdaki bireylerin kendisini koruması ile cezaevindeki kişilerin kendisini koruması arasındaki şartlar aynı değil deniliyor. Cezaevlerinde aynı şartların sağlanması mümkün değil ama en azından asgari seviyede hijyen koşullarının sağlanması, hijyen malzemelerinin verilmesi gerekiyor. Mahkûmlardan aldığımız bilgileri, talepleri yetkililere ilettik. Yetkililer bu konuda duyarlı olduklarını ve ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söylediler” şeklinde konuştu. Pandemi sürecinde aile içi şiddetin önlenmesi için yaptıkları çalışmaları anlatan Yeşilboğaz, “Şiddet mağduru kadınların bu süreçte bize ulaşmalarını sağlamak için canlı yayınlar yaptık, kamu spotları yayınladık. Şiddete uğradıklarında kime, nerede, nasıl ulaşabileceklerini, hangi birimlerin bu alanda faaliyet gösterdiğini sosyal medyada duyurduk. Birçok kişiye de ulaştığımızı düşünüyorum. Bu süreç içerisinde mağdur olan kadınlarımız baromuzun adli yardımından yararlandı” ifadesini kullandı.