Haber Merkezi
Baro başkanlarının engellenmesine tepki gösteren Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Sabah kısa bir süreliğine ayrıldığımız Meclis önüne bu kez bizi almadılar. Meclis’in bahçesine bile girmek yasak dediler. Şu anda da ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunma üzere Ankara Sıhhiye Adliyesine geldik. Meclis önünden Ankara Adliyesine doğru polis eşliğinde yürüdük. Baro başkanlarını komisyona almayı bırakın, Meclis’in giriş kapısına dahi almıyorlar. Ülkenin şu andaki hukuk sisteminin geldiği, adalete bakış açısı bu. Günlerdir bunu dillendiriyoruz, bağırıyoruz, yazıyoruz ancak bir türlü anlamıyorlar” dedi.
“FEYZİOĞLU HÜKÜMETİN SÖZCÜSÜ KONUMUNDA”
Kendileriyle ilgili bir yasa görüşülürken, konunun muhatapları olan barosuz ve avukatsız bir yasa geçirilmeye çalışıldığını ifade eden Yeşilboğaz, “Bu siyasi iradenin savunma mesleğine bakış açısını, hukuk devleti ilkesine bakış açısını, hukukun üstünlüğü ilkesine bakış açısını net bir şekilde gözler önüne seriyor. Yargının sadece adı kaldı. Her kesimden temsilcinin olduğu yerde bizler temsil edilemiyoruz. Bu yapılanlarla ilgili, özellikle geçen hafta tüm baro başkanlarımıza insanlık dışı muamele uygulayan ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunmak için Ankara Adliyesi’ne geldik. Artık kanun da tanımıyorlar. Maalesef ülkenin başkentinde yaşadığımız durum bu. Komisyon görüşmelerine üç baro başkanımızın girmesini, süreci anlatmasını istedik. Bizler de Meclis’te bir yerde süreci izleyelim istedik. Bu ülkenin savunma hakkıyla ilgili çok önemli kararlar alınacak dedik. Ancak bunu kabul etmediler. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ve siyasi iktidar sözcüleri ‘biz davet ettik gelmediler’ diyor. Bize yapılan teklif temsilcileriniz gelsin, onları alalım, konuşmalarını yapsın, çıksın. Baro başkanlarını Meclis’e almayacağız dediler. Zaten komisyona hepimizin girme niyeti yok. Meclis’te bir sürü oda var. Bizde meslektaşlarımızı orda bekleyelim istedik” ifadelerini kullandı.
“VARLIĞIMIZDAN RAHATSIZLAR”
Hükümetin Baroların varlığından rahatsız olduğunu iddia eden Yeşilboğaz, “Ancak varlığımızdan rahatsız olmuşlar ki, bizi içeri almadılar. Ancak sosyal medyadan, ‘komisyona davet edildiler ama gelmediler’ şeklinde yalan, yanlış beyanlarda bulunuldu. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz. Bizler sabaha kadar neden bekleyelim? Bu kadar yalan olabilir mi? Bu ülkenin bekası için, bölünmez bütünlüğü için, bu ülkenin hukuk devleti olması için ve halkın sesinin kesilmemesi için tüm gücümüzle savunmayı savunmaya devam edeceğiz. Toplanmak için adliye geldiğimizde, bu kadar çok yoğun güvenlik önlemlerini görünce bir an kendimi çok farklı hissettim. Gerçekten bu kadar tehlikeli miyiz? Ne yapabiliriz ki? Elimizde cübbemizden başka hiçbir şey yok. Cübbemizden bu kadar korkuyorlar. Asıl korkmaları gereken cübbe, bizim cübbemiz değil. Sahtekarların cübbesi, din istismarcılarının cübbesinden korkun. Bu cübbelerden zaten bu ülke kurtulmuş olsaydı, ülkemizde böyle sorunlar yaşanmayacaktı. Yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Savunmanın cübbesi hepinizi koruyabilir. Savunmanın cübbesi, sadece hukuk ve adalet için giyilir. Bütün mağdurları, kimsesizleri, cübbesinin içerisinde koruyabilir. Bunu anlamaları gerekiyor. Burada Meclise yürümek isteyen bizlere biber gazı ile müdahale ediliyor. Utanç verici bu durumu kınıyorum” dedi.