Limanın işletmesi ihalesiz 49 yıla uzatılıyor


Tarih : 6 Ocak 2022 Perşembe 14:08

Mersin Limanı başta olmak üzere özelleştirilen limanların işletmesini de ihalesiz olarak 49 yıla uzatan kanun teklifi Meclis’te kabul edildi. Konuyla ilgili mecliste söz alan CHP’li Mersin Milletvekilleri düzenlenmeye tepki gösterdi. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Hiçbir limanın süresi 2023’ten önce ya da 2023’te dolmuyor, en erken 2027’de doluyor. Şimdi, ben buradan sormak isterim: Aceleniz nedir?” diye sordu.

Necdet TAŞ

Stokçulukla mücadele kapsamında uygulanan para cezalarının artırılmasını ve daha önce özelleştirilen limanların işletme sürelerinin ihalesiz uzatılmasını da içeren kanun teklifi TBMM’de kabul edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti tarafından hem komisyon aşamasında hem de Genel Kurul’da verilen değişiklik önergeleri ise AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

İHALESİZ SÜRE UZATILABİLECEK

Kanuna göre, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait bazı limanların işletme hakkı verilmesi/devri yöntemiyle özelleştirilmeleri neticesinde imzalanan 49 yıldan az süreli sözleşme süreleri; başvuru gerçekleştirilmesi ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile davalardan vazgeçilmesi halinde 49 yıla kadar uzatılacak. Ek sözleşmelerde süre uzatımı, ek sözleşme bedeli ve ödeme koşullarıyla ilgili konular dışında, özelleştirme sözleşmesini değiştirecek herhangi bir hükme yer verilemeyecek. Ek sözleşmeyle uzatılan süre, yatırım sürelerine eklenemeyecek. Ek sözleşme bedelinin tespitinde, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri kapsamında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre değerleme yapmaya yetkili en az iki kuruluş danışman olarak görevlendirilecek. Özelleştirme sözleşmesi bedeli, işletici/alıcı tarafından yapılan yatırım tutarları, kapasite artışı ve özelleştirme sonrasında işletici şirket hisselerinin satışı söz konusu olmuş ise bu bedeller ve diğer tüm veriler dikkate alınarak, uluslararası değerleme standartlarına göre hazırlanmış değerleme raporlarıyla belirlenen ek sözleşme bedeli, uzatım süresi ve diğer konular, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayına sunulacak. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayı halinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca alıcı/işleticilere ek sözleşme imzalanmak üzere üç ayı geçmemek üzere süre verilecek. Talep halinde bir defaya mahsus olmak üzere ilk verilen süreyi geçmemek üzere ek süre verilebilecek.

BAŞARIR: “ACELENİZ NE?”

Konuyla ilgili mecliste söz alan CHP’li Mersin Milletvekilleri düzenlenmeye tepki gösterdi. İlk olarak söz alan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Hiçbir limanın süresi 2023’ten önce ya da 2023’te dolmuyor, en erken 2027’de doluyor. Şimdi, ben buradan sormak isterim: Aceleniz nedir? Ha, gidiyorsunuz, gitmeden de bir parlamenter gibi davranmıyorsunuz, bir tasfiye heyeti gibi davranıyorsunuz; olmaz arkadaşlar, olmaz. Bunu yeni gelecek iktidara bırakmalısınız. 2005 yılında Mersin Limanı özelleştirildi. Kim aldı? Akfen aldı. Ya, 755 milyon dolara aldı, on yıl sonra bu limanın yüzde 20’sini yabancılara ne kadara sattı? 869 milyon dolara sattı yani siz 4 milyar dolarlık Mersin Limanı’nı 755 milyon dolara verdiniz. Şimdi diyorsunuz ki: “Limanların uzatılmasını tek adama verelim.” Bu olacak şey mi? Bu olacak şey mi? Ve ikinci tur başlıyor soygunda. Mersin Limanı, Antalya Limanı, Trabzon Limanı bir tur peşkeş çekildi, şimdi ikinci tur. Ya, kızacaksınız ama bir eve soyguna giden hırsız bile 2’nci kez o eve girmez. Ya, ikinci tur yapıyorsunuz bunu. Bir tek milletvekili gelip sordu mu ben merak ediyorum: “Ya, bu Mersin Limanı’ndaki zararı nereden alacağız?” “Kim ödeyecek?” Şimdi, Lima, Kolin, Cengiz İnşaat, Katar, Albayrak, bunları düşünüyorsunuz, bunlara bedelinin çok altında veriyorsunuz ve uzatıyorsunuz. Bunun hesabının gerçekten sorulmayacağını mı düşünüyorsunuz? O şirketleri korumayın. O şirketlerin 2023’ten sona sonu pek iyi değil. Bu verdiklerinizi gırtlağından değil, onların midelerinden alacağız. Onlara bunların hesabını soracağız. Burada, 84 milyonun, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ne güzel, bak laf atıyorsunuz. Gelin, bir gün de burada insanlar için konuşun. 2.500 lira emekli aylığı alan bir vatandaş için konuşun. Niye itiraz ediyorsunuz? Rakam veriyorum, rakam Mersin Limanı’ndan. Soymuşsunuz, soydurmuşsunuz. Mersin Limanı’nı sekizde 1 fiyatına vermişsiniz, şimdi, ikinci tur bunu yapmak istiyorsunuz; olmaz. Siz, Nihat’ı falan düşünmeyin, Limak inşaatı, öğretmen Nihat’ı düşünün, atanamıyor. Siz, Albayrak’ı düşünmeyin. O limanlarda bir al bayrak olacaksa o kırmızı al bayrak olmalı, bizim bayrağımız olmalı, Albayrak olmamalı. (CHP sıralarından alkışlar) Cengiz’i düşünmeyin, o Cengiz’i düşünmeyin, 2.500 lira emekli aylığı alan Cengiz amcayı düşünün. Bir parça vicdan. Burada laf atabiliyorsunuz. Bu ülkenin geleceğini, bu ülkenin topraklarını, limanını, fabrikasını hâlâ satmaya devam ediyorsunuz. Siz AK Parti olarak değil, sanki bir akbaba gibi çöktünüz bu ülkenin üzerine” dedi.

GÖKÇEL: “SİZİN VİCDANINIZ BUNU NASIL KABUL EDİYOR?”

CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel ise, “AKP, az önce kabul ettiği maddeyle ülkemizin geleceğini sattı, haberiniz olsun. Limanlarımızı yandaşlarına peşkeş çektiler. Dişimizle tırnağımızla biriktirdiklerimizi batan geminin malları gibi satıyorlar. Daha bir ay önce getirdikleri teklifi geri çekmişlerdi, bu teklifte limanların kiralarının kırk dokuz yıllığına uzatılması söz konusuydu. Ne oldu da bir ay önce geri çektiğiniz teklifi yeniden getirdiniz buraya, ne değişti? Siz çıkıp daha önce sözleşmesi yapılmış, yirmi yıl, otuz yıl ihaleyle kiraya verilmiş limanların kira sürelerini ihalesiz kırk dokuz yıla çıkartmaya kalkıyorsunuz. Ya, bu limanlar sizin babanızın malı mı arkadaşlar? Kimin malını kime peşkeş çektiniz? Değerli arkadaşlar, 49 yıl ne demek biliyor musunuz? Yarım asır demek, yarım asır. Sizin vicdanınız nasıl kabul ediyor bunu? Allah aşkına, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Sizin mideniz bunu nasıl kabul ediyor? Çocuklarımızın geleceği olan limanları peşkeş çekmeye kalkıyorsunuz, insan biraz utanır. Bakın, elimde liste var. Değerli arkadaşlar, bazı limanların kira süresi ihalesiz 2066 yılına ötelenecek. Şu anda Cumhurbaşkanının yaşı 68, bu kanunu Cumhurbaşkanı yürütmeyle yetkilendiriliyor kanun yasalaştıktan sonra. Değerli arkadaşlar, 68 yaşındaki bir insan 2066 yılına kadar limanlarımızı ipotek altına aldırıyor; uyan ey Türk halkı, uyan! Kira sürelerini neden kırk dokuz yıla çıkarttığınızı ben size söyleyeyim aslında. Yandaşlarınız gittiğinizi görüyor, sizi sıkıştırıyor, “Bizi unutmayın.” diyor, siz de milletin mallarını gasp ettiriyorsunuz. Ama az kaldı, merak etmeyin, bu millet tarihin tozlu raflarına sizi elbette ki gömecek, siz de bunu biliyorsunuz. Dünya ticaretinin yüzde 80’i limanlardan yapılıyor. En kazançlı yatırımlar liman yatırımları artık. Bu limanların sözleşmeleri bittiğinde, yeni ihale yapıldığında devletin geliri katbekat artacak. Siz bunu ortadan kaldırdınız az önce. İhale yapmadan milletin alın terini kime, neden pazarlıyorsunuz? Burada kamu yararı nerede? Siz kendi mülkünüzü kırk dokuz yıllığına birine kiraya verir misiniz? 50 metrekarelik, 60 metrekarelik dairelerinizi kırk dokuz yıllığına kiraya verir misiniz? İçinizde kiraya verecek olan varsa ben talibim” dedi.

“HİÇ KİMSEYİ KANDIRMAYIN”

“Limanlarımızda son yıllarda yoğun uyuşturucu trafiğine de şahit olmaya başladık. AKP’nin pudra şekerinin kaynağı da bu limanlar. Sizin başka bir derdiniz de bu aslında. Yoksa beş sene sonrası için bu telaşınız neden? Bu kanunları değiştirmeyi pudracılarınız ile uyuşturucu baronları mı istiyor? Değerli arkadaşlar, Mersin Limanı’ndan da örnek vermek istiyorum. Mersin Limanı 1962 yılından beri çalışıyor. Mersin Limanı dünya ticaretini kimi dönemlerde sırtlamış bir liman, siz ise onu peşkeş çekiyorsunuz. İhaleye çıkmadan limanın kira süresini uzatmaya kalkıyorsunuz, bunu da yatırım diye allayıp pullayıp bizlere yalan söylüyorsunuz. Liman işletmecisi yeni yatırım yapacak diye milleti kandırmaya çalışıyorsunuz” ifadelerini kullanan Gökçel, “Mersin’de o liman işletmecisi kentte rekabeti bitirdi. Lojistik sektörü liman işletmecisi yüzünden Mersin’de bitti. Siz İskenderun liman işletmecisi Limak üzülmesin, Mersin liman işletmecisi MIP üzülmesin diye… Dokuzuncu ve Onuncu Kalkınma Planı’nda yer alan Mersin Ana Konteyner Aktarma Limanı Projesi’ni ortadan kaldırdınız. Eğer siz bu ülkeyi düşünüyorsanız işte orada proje, işte orada yatırım yapacak liman yeri; gelin, yatırımı oraya yapın, hiç kimseyi kandırmaya çalışmayın. Pazartesi günü Mersin’de asrın projesi olan metronun temel atma töreni yapıldı. Aslında, bu çok güzel bir altyapı. Biz bölgeyi aslında ticaret merkezi yapmayı düşünüyoruz ve Mersin dünyaya açılan kapımız olacak, bölge illeri olan Hatay, Gaziantep, Adana, Niğde, Kayseri ve Şanlıurfa’da üretilen ürünler, katma değeri yüksek ürünler Mersin Limanı’ndan dünyaya açılacak. Allah nasip ederse CHP bunu yapacak” şeklinde konuştu.

ANTMEN: “MIP, ATATÜRK PARKI’NA DOĞRU GENİŞLEMEYİ UNUTSUN”

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise, “Kamu yararı kavramı her an toplumsal yaşamı belirleyen, bireylerin davranışlarını ciddi ölçüde etkileyen, hava ve su gibi olmazsa olmaz ve yadsınamaz bir durumdur. Parlamentoların ortaya çıkış gerekçeleri, kalabalık şehir devletlerinde her an herkesin her konuda konuşabilecek ve her vatandaşın her değişiklikle ilgili oy kullanabilecek zaman ve imkânının olmamasından kaynaklanmıştır. İşte bizlerin görevi sayın milletvekilleri, tam da budur. Her zaman kamu yararını ve halkın çıkarlarını düşünmek, gözetmek ve buna göre yüce Mecliste oy kullanmak zorundayız ama sizler konuyu salt bir el kaldırmak ya da yürütmenin talimatını uygulamak olarak gördüğünüz için kamu yararı ve halkın çıkarlarını asla düşünmüyorsunuz. Üzülerek belirtmeliyim ki AKP Grubu, kamu yararına olmayan, halkın çıkarına aykırı, özel rant odaklarının sipariş teklif ve değişikliklerini Meclise sürekli getirerek MHP Grubunun desteğiyle kanunlaştırmaktadır. İşte, gündemimizdeki torba yasadaki durum da aynen bu şekildedir. Görüştüğümüz torba kanun teklifinin yegâne, tek amacı halkın ve halka ait olan limanların ihalesiz bir şekilde ihale sürelerinin, kullanım sürelerinin uzatılmasıdır. Limanların ihale sürelerinin yeni bir ihale olmadan uzatılması kamunun yararına değildir, halkın çıkarına aykırıdır, bağlı kalacağınıza namusunuz üzerine yemin ettiğiniz Anayasa’ya uygun değildir. Bu ülke halkı, kâr eden şirketlerinin, fabrikalarının ve kıymetli arazilerinin neredeyse bedelsiz, yok pahasına ve hatta Tank Palet Fabrikasında olduğu gibi bedelsiz olarak yandaşlara ve başta Katar olmak üzere yabancı sermayeye peşkeş çekildiğini gördü. Siz buna bugün limanlarımızı da eklemek istiyorsunuz. Dünyanın neresinde bu uygulamalar var biliyor musunuz? Ya aile şirketine ya da mafyaya dönüşmüş iktidarın ülkelerinde ancak bu kadar olur. Ballı ihalelerinizi görüyorduk da şimdi ihalesiz rant sağlamayı da ilk sizden öğreniyoruz. Seçim bölgem Mersin’deki Mersin Limanı’nı 36 yıllığına ihaleyle özelleştirdiniz, yok pahasına devrettiniz; aradan on üç yıl geçti ve hâlen yirmi üç yıl süresi var. Şimdi neden bu süreyi ihale yapmadan çok daha yüksek bedelli tekliflerin gelebileceğini de göz ardı ederek on üç yıl daha uzatmak istiyorsunuz? Zaten hâlen yirmi üç yıl süresi olan şirkete ihale yapmaksızın on üç yıl daha neden ek süre vermeyi düşünüyorsunuz? Özellikle Mersin’de Mersin Limanı’nın doğusunda planlaması yapılan konteyner ana aktarma limanını neden hayata geçirmiyorsunuz, neden bu yatırımı yapmıyorsunuz? Bu sorulara verecek cevabınız yok ama insanın aklına tek bir cevap geliyor: Ortak mısınız arkadaş? Bugün belki de tarihimizin en büyük ekonomik krizini yaşıyoruz, bir gıda ve enerji krizinin tam ortasındayız. Zamlar artık aylık değil, dakikalık geliyor, yağmur gibi yağıyor; insanlar gün geçtikçe yoksullaşıyor. İnsanlar aç, insanlar iktidarınız sayesinde yandaş zengin azınlık dışında mutsuz ve umutsuz. Elektriğe, doğal gaza, akaryakıta ardı ardına gelen zamlar da eklenince vatandaş kuru soğana ve ekmeğe muhtaç hâle geldi. Döviz geçiş garantili ihaleler de eklenince -üzülerek söylüyorum- ülkemiz sayenizde iflas etti. Ne yaparsanız yapın, önünde sonunda seçim geliyor, o sandık gelecek ve siz gideceksiniz. Bu halkı kimler soymuş, kimler buna göz yummuşsa, kim kul hakkı yemişse bağımsız yargı önünde bunun hesabını verecek; halkımız hiç merak etmesin. Halkımız umutsuzluğa kapılmasın, halkımız dirayetli olsun. Bu son söz, Mersin Liman işletmecisi şirkete: Mersin’in onuru Atatürk Parkı’na doğru genişlemeyi unut, aklına bile getirme. Limana ya da denize dolgu yaparak Mersin’in silüetini kapamayı aklından bile geçirme. Limanın doğu tarafında yapılması planlanan yeni konteyner aktarma limanımıza engel olmaya kalkma. Daha da önemlisi, Mersin Limanı’nı uyuşturucu kaçakçılarına bir kapı hâline getirme, buna geçit verme yoksa bunların hesabını verirsin” dedi.

HATİMOĞULLARI: “MERSİN LİMANI UYUŞTURUCU İLE ANILIYOR”

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatimoğulları ise, “Bugün Mersin Limanı Türkiye'den “narko devlet” şeklinde bahsedilmesine sebep olan bir liman hâline getirildi. Peki, bu limanın bu şekilde uyuşturucu trafiği için bir nokta hâline gelmiş olmasından bir rahatsızlık duyuluyor mu? Mersin Limanı'nın işletmesi şimdi kimdeymiş, ona bakalım: Singapurlu bir şirkette. Ve kimde olursa olsun, bakın, kimde olursa olsun bugün yabancı bir şirkete ya da yerli bir şirkete bir limanı teslim ederseniz olacağı bu. Ha, haklı olarak diyeceksiniz ki “Bu narko işlerde İçişleri Bakanının doğrudan ismi de geçiyor.” Peki, devletin doğrudan yönetimi olsaydı, devletin doğrudan işletmesi olsaydı bunlar olmaz mıydı? Zaten bu ülkeyi vicdanıyla, adaletle, demokrasiyle yönetmeyen bir anlayış var ise tabii ki böylesi sonuçları da olacaktır ve şunu bir kez daha söylüyoruz: Var olan sözleşmeleri değil uzatmak, derhâl o sözleşmeler feshedilmelidir, limanlar kamu eliyle işletilmelidir” ifadelerini kullandı.

 




Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  BİK İLANLAR




 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

akdenizgaztesi.net © Copyright 2018-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.


URA MEDYA