Sn. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Mersin ziyareti, Sn. Valimizin onurlarına

verdiği yemekle son buldu.
Ziyaretin başarılı olmasında en büyük pay, baştan sona konuk
Cumhurbaşkanı’nın yanında olan, ev sahipliği yapan Sn. Valimizindir.
Mersin Milletvekilleri Sn. Baki Şimşek ve Sn. Olcay Kılavuz da ziyaretin önemli
bir bölümünde Konuk Cumhurbaşkanı’na eşlik etmişlerdir.
Toros Üniversitesi Rektörü de ziyaretin bir çok kısmına eşlik etmiştir.
Bu tür etkinliklerde etkinliğin önemini gölgeleyecek bazı aksaklıklar olabilir.
Böyle durumlarda hep perde arkasında gönüllü kahramanlar vardır. Onlar
aksaklıkları ve olabilecek olumsuzlukları önceden görürler ve gerekli uyarılarda
bulunurlar; adeta resmî bir görevli gibi gönüllü çalışırlar.
Bu ziyaret sürecinde, sizlerle de paylaştığım çalışmaları gerçekleştiren gönüllü
kişi, Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi Türkiye Koordinatörü
Mevlüt Sezer’ dir.
Kendisi uzun yıllar Kıbrıs’ta kalmış bir Kıbrıs ve ülke sevdalısı bir yardımsever
olmanın yanında, organize işlerinde başarılı bir profesyoneldir.
Bütün ayrıntılarıyla başarılı geçen bu ziyarette, başta Sn. Valimiz olmak üzere
bu anlamlı ziyaret programında katkısı olanlara, katılanlara, ziyaret boyunca
eşlik edenlere kentimiz ve ülkemiz adına takdir ve minnetle teşekkür ederiz.

* * *

Şimdi hedefimiz Türkiye ve Kıbrıs arasında işbirliğini, ortak yatırımları, birlikte
yapılacak projelerle ekonomik alanda ilerlemeyi ve güçlü olmayı başarmaktır.
Bu genel hedefin öncü adımlarını atarak, ülkemizin KKTC politikasına her
düzeyde zemin hazırlamak, destek olmak ve bu bağlamda kentsel gelişim için
de bu sorumluluğu fırsata çevirmek biz Mersinlilere düşer. Çünkü Kıbrıs’a en
yakın il olarak Mersin, Yavruvatan’la deniz üzerinden sınır komşusudur;
stratejik, sosyolojik ve lojistik ilişkiler açısından rakipsizdir.
Oysa maalesef Mersin, bugüne kadar bu işbirliğinde çok geride kaldı.
Şimdi Sn. Cumhurbaşkanı’nın Mersin’e yaptıkları bu çok anlamlı ziyaret ve
Mersin’e verdikleri özel değerden sonra, artık biz de ayağa kalkıp yol almaya
başlamalıyız.
Düşünelim:
* Hatay, Kıbrıs’a deniz otobüsü seferlerini başlatmak üzeredir ve alt yapısı
hazırdır.
*Konya, özellikle Maraş’ta yapılacak inşaatların yapımına taliptir.
Ayrıca ilginç iki konudan söz edeceğim:

*Bir Adana televizyonu ve gazetesi Tarsus’a gelerek Sn. Cumhurbaşkanı ile
röportaj yapıyor, canlı olarak yayımlıyor.
*Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden bir üst düzey yönetici ekip, Mersin’e
gelerek Konuk Cumhurbaşkanı ile görüşüyorlar.
Peki Mersin’de bunlara paralel bir çalışma niçin olmuyor?
Her türlü medya çalışmasında ve tanıtım fırsatlarında Mersin’in öncü olması
gerekmiyor mu?
Meselenin Mersin kenti açısından şimdilerde ve uzun vadede taşıdığı çok büyük
önem, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından derinliğine idrak edilmelidir.

* * *

Bir acı gerçeği üzülerek hatırlayalım: Kentte lokomotif görevi yapması gereken
bazı kent dinamikleri ve yöneticiler maalesef bundan önceki dönemlerde yeterli
başarıyı gösteremediler, sorumluluk almadılar.
Şimdi yeni dönemde özellikle Büyükşehir Belediyesi, Mersin Tarsus Organize
Sanayi Bölgesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası,
Mersin Yatırımcı İş adamları Derneği, Mersin Sanayici ve İş adamları Derneği,
Türk Arap İşadamları Derneği birleşerek ortak bir çalışma ile Kıbrıs/ Mersin
ilişkilerini masaya yatırıp gerekenlerin yapılmasını sağlamalıdırlar.
Burada Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri ile özellikle tanınma aşamasında
bir süredir Ankara’da Büyükelçilere ziyarette bulunan TURAB’ a önemli görev
düşüyor.
Tabii bu durumda Kıbrıs Başkonsolosluğu da yeni duruma ayak uyduracak bir
yapılanma içine girmelidir.
Mersin’in önü açıktır. Kıbrıs’ın da önünün açılmasında, gelişmesinde,
tanınmasında Mersin’in işbirliği ve katkısı mutlaka çok etkili olacaktır.
Kıbrıs kahramanlık şarkısının sözleri de bunu destekliyor;
Irkımın Akdeniz’de bir sevinci var,
Yurdumun Mersin’den öte bir devamı var
Girne’den yol bağladık Anadolu’ya
Şanlı ordumun Kıbrıs’ta bir zaferi var

* * *

Ülkemizin dış politika açılımında KKTC konusu büyük bir kırılmayı işaret
etmektedir. On yıllara dayalı kararlı, inançlı ve haklı bir politika sonrasında
KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak inşası için bir büyük dönem önümüzdedir.
KKTC ekonomik olarak güçlenmelidir, uluslararası sahnede tanınarak yol
almalıdır.

Bu anlamda hem Sn. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın vizyoner ve donanımlı
kişiliği, hem de Türkiye ile olan tam mutabakata dayalı politik analizleri
meselenin büyük ölçüde çözümlendiğini gösterir.
Doğu Akdeniz, Libya , Suriye ve hatta Yunanistan bağlantılı sorunların çözümü,
KKTC meselesiyle doğrudan ilişkilidir; yani konu iç siyaset üstüdür, ulusaldır.
Sn.Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın varlığı, “Garantör” Türkiye için bir büyük
“Garantörlük” demektir.
Son olarak: Sn. Cumhurbaşkanı’nın, Girne’den Torosları görürken ki sevinci
nasıl bizim Anamur’dan Kıbrıs’ı gördüğümüz zamanki sevincimizle buluştu ise,
içten gayretleri ve önderlikleri sayesinde iki kıyının da buluşması yolunda büyük
mesafe alınmıştır.
Bu nedenle Mersin ziyaretine ayırdıkları zaman için, buradaki ilişkilere verdikleri
değer için minnetlerimi, şükranlarımı sunuyorum.
Sorunlarımızın büyük ölçüde çözülmüş olacağı daha dingin zamanlarda, zaten
bir Mersin hemşerisi olan Zat-ı Devletlerini tekrar Mersin’de ağırlamaktan,
Mersinliler olarak her zaman onur duyacağız...