Ben Türkiye İnternet Gazeteciler Derneği Akdeniz ve K.KT.C Bölge Başkanı ve Mersin konusunda en fazla yazı yazan , kentin son çeyrek asırdır bütün haberlerini arşivinde tutan bir  kişi olarak  MESİAD ‘ı ancak basından takip edebildim ve hiçbir etkinliklerine çağrılmadım.

Yine basından takip ederek, yeni dönemde neler olacağını size söyleyeyim:

*Çukurova Havalimanı’na gidilecek; burada fotoğraf çekilip, incelemelerde bulunulduğu, bir an önce tamamlanması için yetkililerle görüşüldüğü belirtilecek.

(İlk açıklandığında karşı çıkıldığı, güya bir anket yapılıp, bu yatırımın Adana’ya yapılması fikrinin öne çıktığı… hatırlanmayacak !)

*Daha sonra Kazanlı Turizm Projesi bölgesine gidilerek fotoğraf çekilip, turizm tesislerinin bir an önce yapılması temennisinde bulunacaklar.

(Burada bölgenin eski Belediye Başkanı ve MESİAD üyesi Ali Can sayesinde bakir kaldığı ve hiçbir inşaata izin verilmediği konusunda Ali Can’ı minnetle ve takdirle anmak gerek).

*Belki biraz daha ileri giderek, Karboğazı’na da bir gezi düzenlenecek, buranın kayak merkezi olması için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirtecekler.

Bu arada yeni MESİAD yönetimine çeşitli tebrik ziyaretleri olacak. Bazılarını anlayabileceğiz; ama “bankacıların ziyaretleri” (?) gibi bazılarını da garipseyeceğiz.

Bu geziler azalınca MESİAD yönetimi karşı ziyaretlere başlayacak. Bütün kent protokolünü ziyaret edecekler, bizler de birlikte çektirdikleri fotoğrafları izleyeceğiz.

Yine özel günlerde demeçler verecekler, ara sırada ekonomi ile ilgili, kent sorunları ile ilgili demeçlerini göreceğiz.

*                      *                      *

Bundan önceki yazılarımda MESİAD dışından bazı çevrelerden tepki aldım. Yazılarımın gerçek amacını anlayamayıp birilerini savunma adına, bazen eleştiri nezaketini aşan tepkilerle çok kez karşılaştım.

O tepkileri gösterenler ve çevresindekilerin birçoğu artık kent gündeminde yoklar. Ben yapıcı eleştirilerle kente her konuda geri adım atmadan katkı vermeye çalışacağım.

Eleştiri özürlü bir milletiz. Hâlâ eleştirilerin yapıcı olabileceğine, hataların düzeltilmesine yardımcı ve sonuçta da başarıda katkısı olacağına inanmıyoruz.

Eleştirinin Yunanca  kökeni kritikos, Fransızca kökeni critique; o da elemek, yani olumsuzu dışlamaktır. Kriter de elek demektir. Yani eleştiri  iyi niyetli katkıyı amaçlar; yol göstericidir ve onsuz yönetim sakattır. Ama bizim kültürümüz, kişisel ve kurumsal anlamda hep onaylamaya dönüktür; özellikle güç sahiplerinin çevresi onaylayıcı kuklalarla doludur. Bu nedenle modern yönetim anlayışının onsuz yapamadığı eleştiri, bizim ülkemizde pek sevilmez . Özellikle siyaset erbabı hatasız kullar olduğu için eleştiriden nefret eder.

Daha önce İçel Sanat Kulübü için de bir yazı yazmıştım. 30 yıllık kulüpte günün şartlarına uygun bir yenilenme yapılmasını önermiştim.

Bu önerimin içeriği, dayanakları ve sonuçları da eleştirel bir dürüstlüğe, iyi niyete ve yapıcı kaygıya dönüktü.

MESİAD da 30 yılın üzerinde bir kuruluş. Bir öz eleştiri yapıp, biz bu kente nasıl daha yararlı olabiliriz? diye düşünüp kafa yorabilirler; bugüne kadar yapılanlarla ve sonuçları ile yüzleşebilirler. Yapılan eleştirileri sakince not ederek, daha ileri bir hizmet için faydalanabilirler.

Yeni Başkanın ve yönetiminin iyi niyetle Mersin’e katkı vermek istemelerinden en ufak bir şüphem yok. Bu bağlamda geçmişten alınacak dersler çok değerlidir; sonuçta hem önemli bir kurumsal kimlik olan MESİAD, hem de bu kent rasyonel tartışmalarla yol alacaktır; öfkesiz bir olgunlukla, birbirimizi dinleyerek ve anlayarak…

Bu samimi inançla kendilerine başarılar diliyorum.

HARUN ARSLAN…