Haber Merkezi
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Hakan Boyar, “Yaklaşık olarak 6 aydır pandemi süreci devam etmektedir. Mart ayında okullar tatil edilir edilmez uzaktan eğitime başlandı bu uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerimiz görev aldı ve imkanlar dahilinde elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştı. Uzaktan Eğitimde öğrencilerin eğitime, öğretmenlerin öğrencilerine ulaşması noktasında öğrencilerin evlerinde internet, bilgisayar, hatta televizyon bulunmamasından dolayı sıkıntılara neden olmuştur. Bu durum eğitimde fırsat eşitsizliğinin daha da artmasını sağlamıştır. Bu eşitsizliği yaratan nedenlerin ortadan kaldırılması Sosyal devlet ilkesi üzerine kurulu ülkemizin yöneticilerinin en temel görevidir” ifadelerini kullandı.
“ HİÇBİR ŞEY SAĞLIKTAN ÖNEMLİ DEĞİL”
Öğretmenlerin öğrencilerine bir an önce kavuşmak o pırıl pırıl beyinlerini ilim ve irfan ile donatmak için sabırsızlıkla beklediğini ifade eden Boyar, “Öğretmenler olarak bizler okulların açılması için velilerimizden ve öğrencilerimizden daha istekliyiz. Ancak Dünyada hiçbir şey sağlıktan önemli değildir. Sağlık dışında her şeyin telafisi vardır. Bizler özel okul sahiplerinin tamamen ticari dayatması ile değil öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin sağlığının en üst düzeyde güvenlik tedbirleriyle korunduğu ortamlar hazırlanarak açılmasını istiyoruz. Milli Eğitim bakanlığı ve Merkezi yönetim ve Milli Eğitim Bakanlığı pandemi sürecinin devam edeceğini bilmesine rağmen okulların açılması için gereken koşulların hiç birini sağlamadı. Milli Eğitim Bakanlığı neleri yapmadı; Milli Eğitim Bakanlığı yeterince öğretmen alımı yapmadı. İhtiyacı karşılayacak kadar derslik yapmadı. Okulların temizliğini sağlayacak hizmetli almadı. Okulları açması halinde gerekli olacak temizlik maddeleri ve maske teminini sağlamadı. Okullarda öğrencilerin ve öğretmenlerin sağlık durumlarını takip edecek sağlık görevlileri temin etmedi. Servislerle taşınacak öğrencilerin nasıl taşınacağını belirlemedi. Okulların ısıtma ve soğutma sistemlerini pandemiye uygun hale getirmedi. Bu şartlar oluşturulmadan okulların açılaması zaten mümkün değildi. Peki İllerde neler yapılabilirdi? Asıl yapılması gereken yerellerden Pandemi Eğitim Kurulları oluşturmalı ve bu Pandemi Eğitim Kurullarında Valilik, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, İl sağlık Müdürlüğü, İlçe ve Büyükşehir Belediye başkanlıkları, Sendikalar ve Servis aracı işletme odaları olmalıydı. Valilik makamının başkanlığında yapılacak toplantılarda neler yapılabilir. Kurumların bu süreçlerde ne katkı sunabileceği okulların nasıl kullanılabileceği belirlenip bir yol haritası ve eylem planı oluşturulması gerekirdi. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, İl Sağlık Müdürlüğü ve Sendikalar pandemi sürecinde okulların açılabilmesi için gerekli olan temizlik görevlisi sayısı, öğretmen sayısı, sağlık görevlisi sayısı, maske ve temizlik maddeleri ihtiyacı, ilçelerimizdeki okulların fiziki alanları ve bu alanların nasıl kullanılabileceği belirlenmeli ve rapor oluşturulmalıydı” dedi.
“EKSİKLER KARŞILANMIŞ DEĞİL”
İl Sağlık Müdürlüğü’nün okullarda öğrenci ve öğretmenlerin sağlık durumlarını kontrol edebilecek kaç sağlık personeli temin edebileceği, öğrenci ve öğretmenlere covid 19 hakkında nasıl eğitim verebileceğini planlanması gerektiğinin altını çizen Boyar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Okullarda temizlik görevleri İŞKUR’dan gönderilen çalışanlar tarafından yapılmaktadır. İŞKUR 'dan gelenler en erken Kasım ayında başlatılıyor. Peki Eylül ve Ekim aylarında okulların temizlik ve dezenfektan işlemlerini kim yapacaķ? Valilik burada Belediyelere sizler bu süreçte bizlere temizlik elemanı, dezenfektan ve maske temininde nasıl katkı sunabilirsiniz? Demeliydi. Belediyeler in okulların temizlik ve hijyen çalışmalarında değerlendirilecek kaç tane personel ne kadar temizlik maddesi ve maske verebileceği tespit edilip, sonra eksik kısım valilik tarafından karşılanabilirdi. Servisçilerin öğrencileri bu süreçte nasıl sağlıklı taşıyabilecekleri, kaç öğrenci taşıyabilecekleri ve araç sayıları belirlenebilirdi. Bizler biliyoruz ki bu içinde bulunduğumuz süreç bütün kurumları dayanışmayla atlatabileceğimiz bir süreçtir. Dönem siyasi hesapların yapıldığı değil bu zor süreci dayanışmayla ve birliktelikle aşabileceğimiz bir dönemdir. Mersin Eğitim İş Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Merkezi yönetimin bu uyarıları dikkate almasını, öğretmen ve öğrencilerimizin birbirlerine bir an önce kavuşmasını diliyoruz.”