Bazen, farkında olmadan sevdiklerimize, onların kimi özel derinliklerini tanımakta geç kalıyoruz.
Sonra bir nedenle en yakınımızın hiç bilmediğimiz bir güzel yanını öğreniyoruz. Birkaç yıl önce yaşadığımız “Covid Salgını” sırasında, zorunlu olarak uzunca süre evlere sığındık; aile olarak olağan ötesi yakınlaşmalar oldu; birbirimizle daha iç içe yaşama, uzun uzun konuşma imkânı bulduk.
Ben de böyle bir süreçte, hep yakınında yaşadığım ve o sıralar 90 yaşını geride bırakan annemin şiir yazdığını öğrendim… Öyle ki bu şiirlerin bir kısmı neredeyse yarım asır öncesine aitti ve annem bu yönünden aile içinde hiç söz etmemişti.
Hayranlık ve şaşkınlık içinde bu büyük sürpriz sayesinde, annemi daha derinden tanıma, sevme ve kucaklama imkânı buldum.
Peki annemin bütün bir hayatına eşlik ederek bugünlere uzanan şiir yazma gücünün, çabasının sonucu nasıldı? Bu şiirlerin yazınsal değeri ne idi?
Şiir konusunda önemli bilgi birikimi olan, birçok şiir kitabı bulunan, kendisi ve şiirleri için ulusal edebiyat dergilerinde yazılar yazılan bir yakın dostuma şiirleri gösterdim.
Şiirlerin gerçekten çok değerli olduğunu ve mutlaka kitaplaştırmamız gerektiğini söyledi.
Hatta daha ileri giderek, bu kitabın hazırlanmasını bizzat kendinin üstleneceğini belitti.
Bizler de onun önerisi üzerine, annemin şiirlerinden bir seçkinin toplandığı, hayatından görsellerle destekli “Her Yaşta Bir Hayat Var” adlı şiir kitabını bastırdık.
Bir imza günü düzenledik.
İmza gününe Sn. Valimiz, Kaymakamlarımız, Belediye Başkanlarımız, Daire Müdürlerimiz STK Başkanlarımız ve çok sayıda dostumuz katıldı.
Özellikle Mersin’deki” Türk Sanat Müziği” korolarının yöneticileri, şefleri ve koroların ses ve saz elemanları katıldı.
Katılamayanlara da kitabı ulaştırdık.
Elbette annemin mutluluğu, çevresinin şaşkınlıkla dolu sevgileri uzun yıllar sonra ona bir büyük armağan olmuştu.
Ama meğer bu şiirlerin anneme yaşattığı mutluluk burada kalmayacakmış, devamı da gelecekmiş. Nasıl mı?
Kısa bir süre önce korolarımızın değerli bir şefi Metin Arslan, annemin şiirlerinden birini bestelediğini söyledi.
Annemin bir şiirini güfte olarak kullandığı bestesini anneme dinletti.
Annem çok sevindi…
Düşünün; 96 yaşında bir insan, ömür boyu nice duygular dolayında, sessizce ve kendi dünyasında bir sır gibi şiirler yazıyor; bir fırsat sonrasında şiirleri kitaplaşıyor ve hayatın armağanı devam ediyor: Bir değerli müzisyen bu şiirlerden birini bestelemeye değer buluyor…
Sonrası şöyle :
Annemi ziyaretlerinde Sn. Metin Arslan bestesini hem uduyla çaldı, hem seslendirdi; Gönül Dostları Türk Sanat Müziği Derneği Korosu’nun başarılı şefi Sn.Burcu Sungu Bayrak da güzel sesiyle eşlik etti.
* * *
Şiirlerinde hep yaşama bağlılığı, yaşama sevincini ve hayatın her yaşta bir güzelliği olduğu temasını işleyen annemin “Her Yaşta Bir Hayat Var” şiir kitabının bir şiiri, şefimiz Sn.Metin Arslan’ın güzel bestesiyle hayat bulmuş oldu.
Değerli müzik insanı Arslan bu şiirden çok etkilendiğini ve şiirin adeta “beni beste yap” dediğini anlattı.
Sözün ve duygunun kimseye bir şey ifade etmediği bu zor zamanlarda şiire, şarkıya ve dostça ilgiye hepimizin nasıl da ihtiyacı varken, bir müzik ustasının 96 yaşındaki annemin bir şiirini bestelemesi bir dua gibi hepimize şifa verdi.
96 yaşında artık hayattan çok beklentisi olmayan ve sağlık sorunları ile uğraşan bir kişi için bir şiirinin beste yapılması ona o günlerde mutluluk verebilen çok az şeyin en başında gelmişti.
Artık yaşamda bir hedefi vardı: Şiirinin bestelendiği eser bir konserde seslendirilecekti; onun için mutlu bir bekleyiş başlamıştı. Konser gününü dört gözle bekliyordu. O gün konserde giyeceği kıyafete kadar ayrıntıları düşünüyor, konuşuyor, bekliyordu.
Geçtiğimiz hafta bu eser Mersin Çağdaş Korosu’nda şef Sn.Metin Arslan yönetiminde solist Sn.Gonca Çelik tarafından seslendirildi. Sunucu Sn.Nisan Sosysal güzel yorumu ile şiiri okudu.
Ama; şimdi 97 yaşında olan annem ilerleyen rahatsızlıklarından dolayı çok istediği ve heyecanla beklediği bu konsere katılamadı.
Buna rağmen, yazdığı şiirlerin gün yüzüne çıkması, kitaplaşması ve özellikle de bir şiirinin değerli bir besteyle buluşması, şiirin ve şarkının bir konserde dinletilmesi onda hep hayatın son yıllarda armağan ettiği bir büyük sevinç olarak sürüyor, sürecek…
Bir notu daha paylaşmam gerekir:
Söz konusu konser Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından düzenlenmişti ve bunun da annem için ayrı bir önem taşıdığını düşünüyorum.
Şiir kitabına yazdığım önsöz, annemin çok üzüldüğü, çok anlamlı bir anısıyla son buluyordu. Olay şöyle:
Çocukluk günlerinde ailecek İstanbul’a bir gezi yapıyorlar.
O gün Atatürk’ün geçeceği haberi alınıyor.
Bütün yol boyu halk Atatürk’ü görmek için toplanıyor.
Annem küçük bir çocuk olarak kalabalığın içerisinde kalıyor.
Babasının kendisini kaldırmasını bekliyor.
Babası bunu yapmayınca birkaç metre ötesinden geçen Atatürk’ü göremiyor.
Hayatına büyük bir anlam katabilecek bu imkanı kaçırmasını, bir duygusal kördüğüm halinde hep yüreğinde taşımış.
Değerli bestekar, şef Sn. Metin Arslan Hocam’a ailem ve kendim adına minnettarlıkla teşekkür ediyorum.
Bestelenen şiiri paylaşarak bitiriyorum.
BİRAZ GÜZEL ŞEYLER YAŞA
Rüzgar gibi geçer yıllar
Bir geçti mi dönmez başa
Bu gerçeğin farkına var
Biraz güzel şeyler yaşa
Çok kapılma kaygılara
Gönlünü aç duygulara
Hiç sevdiğin yoksa ara
Biraz güzel şeyler yaşa
Sanma sakın zamanın bol
Öyle uzun sürmez bu yol
Kendine hoşgörülü ol
Biraz güzel şeyler yaşa
Bir sabah açıl kırlara
Bir gece dal yıldızlara
Kalk düşünme kara kara
Biraz güzel şeyler yaşa
HARUN ARSLAN