Adem GÜNEŞ
15 Nisan 2020 tarihinde gelen av yasağı, 1 Eylül'de sona eriyor. 1 Eylül 2020'de gırgır tekneleri denilen büyük tekneler ilk balık avlarına çıkılacak. Konuyla ilgili konuşan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, insan sağlığı için değerli bir gıda olan balığın, aynı zamanda önemli bir geçim kaynağı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, su ürünlerinde var olan potansiyelin tam olarak değerlendirilemediğini belirten Bayraktar, “Ülkemiz, 8 bin 333 kilometrelik uzun sahil şeridi, yaygın içsuları ve nehirleriyle kıymetli balıkçılık kaynaklarına sahiptir. Bulunduğumuz coğrafyanın bahşettiği bu nimeti doğru değerlendirmek zorundayız. Ülkemizde su ürünleri avcılığı, daha çok kıyı balıkçılığı şeklinde yapılıyor. Balıkçılığımızı kıyıya hapsolarak geliştiremeyiz. Denizlerimizin bize sunduğu fırsatı değerlendirmeli, yeterli altyapıyı sağlamalı, açık deniz avcılığını geliştirmeliyiz” dedi.
2019’DA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ YÜZDE 33,1 ARTTI
2015 yılında 672 bin 241 ton olarak gerçekleşen su ürünleri üretiminin, 2016 yılında yüzde 12,4 oranında azalışla 588 bin 715 ton, 2017 yılında yüzde 7,2 oranında artışla 630 bin 820 ton, 2018 yılında yüzde 0,3 oranında azalışla 628 bin 631 ton olduğunu vurgulayan Bayraktar, 2019 yılı su ürünleri üretiminin ise yüzde 33,1 oranında artış göstererek 836 bin 524 tona ulaştığına dikkati çekti. 2019 yılında su ürünleri avcılığının yüzde 47,5, yetiştiriciliğin ise yüzde 18,7 oranında arttığını belirten Bayraktar, “Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 463 bin 168 ton, yetiştiricilik üretimi de 373 bin 356 ton olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına düşen balık tüketimimizde artış yaşanmıştır. Kişi başına tüketim 2019 yılında yüzde 2 oranında artarak, 6,14 kilodan 6,26 kiloya çıkmıştır. Balığın dengeli beslenmedeki önemi düşünüldüğünde bu oran yeterli düzeyde değildir. Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Kişi başına düşen yıllık balık tüketimi Japonya, Norveç gibi ülkelerde 80, İspanya'da 40, Yunanistan'da 23, dünyada 19 kilogram, Avrupa Birliği ülkelerinde 25 kilogramdır. Balık tüketimi teşvik edilmelidir” ifadelerini kullandı.
ARZ-TALEP DENGESİ KURULMALI
Su ürünleri sektörünün önü açık ve gelecek vadeden bir sektör konumunda bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, su ürünleri yetiştiriciliğinin artırılması için üreticilerin desteklenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasının büyük önem arz ettiğini belirtti. Türkiye’yi, dünyada ve içinde bulunduğu bölgede su ürünleri yetiştiriciliği konusunda söz sahibi, güçlü ve lider bir ülke haline getirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Bayraktar, su ürünleri üretimini artırmak için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı: “Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarının arttırılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir. Denizlerde ve içsularda yapılacak ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığına yönelik düzenlemeleri içeren tebliğlerle Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır. Su ürünleri avcılığında yer, zaman, tür, boy, avlanma mesafesi ve ışık kullanımı gibi getirilen yasaklar ve kontroller su ürünleri üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Hayvansal protein temininde önemli yeri olan su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına ve tebliğ ile getirilen düzenlemelere titizlikle uyması büyük önem taşımaktadır. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir. Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir. Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için tedbirlerin alınması gerekmektedir. Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.”
BALIK FİYATLARI YÜZDE 50 İLA 80 ARASI UCUZLAYACAK
Mersin Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Adnan Polat ise, “1 Eylül'de av yasağı bitiyor ve gırgırlar denizlere açılacak. Tabi Akdeniz bölgesinde havalar sıcak olduğundan bizim teknelerimiz 15’inde çıkacak. 15 Eylül’den itibaren balık yasağımız tamamen kalkıyor ve her çeşit balığımız çıkacak. İşte barbun, levrek, mezgit, çupra, gümüş, karides, kalamar çıkacak. Yani aklınıza hangi balık geliyorsa tezgahta bulabileceksiniz. Akdeniz balık çeşitliliği çok yüksek bir denizdir. Halkımız bu balık sezonunu değerlendirsinler. Çünkü Eylül, Ekim ve Kasım aylarını özellikle öneriyoruz. Bu aylar balık fiyatlarının çok uygun olduğu aylardır. Balık fiyatlarında yüzde 50’den yüzde 80’e varan indirimler olur. Halkımız bu taze ve ucuz fiyatlı balıkları değerlendirsinler. Balık vitamindir, sağlıktır. Omega 3 ve 6 açısından zengindir. Balık her yaştan insanlara fayda sağlayan doğal bir yiyecektir. Şu anda dünyada doğallığını korumuş ender yiyeceklerden biri balıktır. Bu pandemi sürecinde özellikle tavsiye ediyoruz. Çünkü balık bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Haftada en az bir kere sofralarımıza sokmamız lazım. Halkımızı balık yemeye davet ediyorum. Her sene yasaklar zaten kontrol ediliyor ama gittikçe balıkçılar bu konuda bilinçleniyor. Devletimiz de bu konuda zaten taviz vermiyor. Eskiye göre yasaklara uyma konusunda daha iyiyiz. Bunun faydasını da göreceğiz. Bu sezonda inşallah istediğimiz gibi balık çıkar. Ancak her sene bir önceki seneyi aratıyor. Tabi sezonun ne olacağı belli olmaz. İlk 3-4 ay en verimli olunan aylardır” diye konuştu. Av yasaklarının sürdüğü dönemde bile balık fiyatlarının ucuz olduğunu kaydeden Polat, “Av yasağı devam ediyor ama yine balık fiyatları çok yüksek değil. Çupra-levrek 30-35 lira, sardalye, kefal, istavrit 10-15 lira, dil balığı 20-30 lira, barbunya 30-40 arasında gidiyor. Tabi bu fiyatlar geçici fiyatlar. 15 Eylül’den sonra bu fiyatlar yarı yarıya düşecek. Barbunyanın fiyatı 10-15 lira, gümüş 10 liraya, çupra-levrek fiyatlarında yarı yarıya indirimler olacak. Yani çok büyük indirim var. Halkımız bu fırsatı değerlendirsin” şeklinde konuştu.