Hüseyin KIRKGÖZ
Mersin Kadın Platformu, 18 yaşındaki İpek Er’i cinsel saldırıya maruz bırakarak intihar etmesine sebep olan uzman çavuş Musa Orhan’ın serbest bırakılmasına karşı tepki göstermeye devam ediyor. Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yapan platform üyeleri, TSK’dan ihraç edilen Musa Orhan’ın tutuklanmasını talep etti. Mersin Kadın Platformu adına açıklama yapan Zeynep Kara, “Bugün, uzman çavuş Musa Orhan tarafından kaçırılıp 20 gün boyunca tecavüze maruz bırakılan ve intihara sürüklenerek yaşamını yitiren İpek Er için buradayız. Temmuz ayında Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan 18 yaşındaki İpek Er, olayla ilgili şikayette bulunmuş ancak yargı, tecavüz şüphelisini serbest bırakmıştı. İntihara sürüklenen İpek yaşamını kaybetti. Sosyal medyada tepkilerin yükselmesi üzerine Musa Orhan tutuklansa da kısa süre içerisinde tekrar serbest bırakıldı. Tahliye kararı, Adli Tıp Kurumunun ‘zorlama izleri bulunmaktadır’ raporuna rağmen ‘rızaya dayalı ilişki’ gerekçesiyle verildi! Musa Orhan ve tecavüzü cezasız bırakan yargı İpek’in failidirler” ifadelerini kullandı.
“FAİL ÜNİFORMALI OLUNCA BAHANELER ÜRETİLİYOR”
“Musa Orhan’ın serbest bırakılmasına karşı günlerdir yükselen bir ses var ama fail üniformalı olunca bahaneler üretiliyor, bütün mekanizmaların önü kesiliyor. Kadınlar, devletin gücünü arkasına alan failler tarafından tacize, tecavüze, şiddete uğruyor ve birçok noktada adalet arayışları sonuçsuz kalıyor, yasal girişimler netice vermiyor” diyen Kara, “Bizler çok iyi biliyoruz ki erkeklerin bu ülkede kadın katliamı yapmaları eril devletin belirlemiş olduğu politikaların ve cezasızlıkların bir sonucudur. İpek Er, Ceyda Yüksel, Fatma Altınmakas, Duygu Delen, Feray Şahin, Nadira Kadirova, Yeldana Kaharman… Bunlar ve daha birçoğu erkekler tarafından öldürülen kız kardeşlerimiz. Bilmediğimiz daha kaç olay var? Bize, topluma ulaşmayan, tehditle susturulan, dosyası kapatılan kaç olay var? Gülistan Doku’nun bu kadar uzun süredir kayıp olması tesadüf mü? Ülkede her gün en az bir kadın öldürülüyor, şiddete maruz bırakılıyor, kayboluyor ve failler cezasız kalıyor. Tüm bunlar olurken hükümet İstanbul Sözleşmesinden çekilmeyi gündemine alıyor, kadınlara açık açık ‘ölün, öldürülün’diyor! Buradan bir kez daha yineliyoruz: Kadın mücadelesinin bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesinden çekilmenize izin vermeyeceğiz! Kazanımlarımızı değil erkek şiddetini ortadan kaldırın! İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı birçok kız kardeşimiz gibi İpek Er de yaşamını yitirmemiş olacaktı” şeklinde konuştu.
“MUSA ORHAN AMASIZ, FAKATSIZ DERHAL TUTUKLANSIN”
Adli Tıp raporunda açık bir şekilde ‘Tecavüz var’ denmesine rağmen Musa Orhan neden serbest bırakıldı? Diye soran Kara, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Tecavüzcü Musa Orhan’ı kimler koruyor? Bu olayın gündemde tutulmasından rahatsız olanlar bilmelidir ki, İpek Er için gerçek adalet sağlanıncaya kadar peşini bırakmayacağız bu olayın. Fail “İstediğin yere git şikayet et, bana bir şey olmaz. Daha önce de yaptım” demişti. Bu cümle Türkiye’deki eril zihniyetin, erkek şiddeti cüretinin nereden geldiğinin ve çürümüş sistemin özetidir! Uzman çavuş Musa Orhan’ın tahliyesi de yıllarca ‘rızası var’ bahanesine sığınan erkek devlet aklının bir sonucudur. Orhan'ın tahliye edilmesi, iktidarın toplumda yaratmak istediği zihniyetin ta kendisidir. “Daha önce de yaptım, bana bir şey olmaz” diyen tecavüzcü Musa Orhan’a “bir şey” olana kadar olayın takipçisi olacağız. Musa Orhan amasız, fakatsız derhal tutuklansın. Öte yandan Ebru Timtik 238 gündür, adil yargılanma talebiyle ölüm orucundaydı. Ebru direnen bir kadın olarak; erkek yargıya karşı bedenini açlığa yatırarak adalet aradı. Ölümünün birincil sorumlusu, adaletsizliği meşrulaştıran AKP-MHP ittifakıdır. Ebru’nun talebinin de takipçisi olacağız!”