Adem GÜNEŞ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Gaziantep Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Koçer ile birlikte Bloomberg HT’de Hande Berktan’ın sunduğu İş Dünyası Programı’nın canlı yayın konuğu oldu. Ekonomik verilerin değerlendirildiği programda Başkan Kızıltan Marmara bölgesinde genişleme imkanı bulamayan yatırımcıları Çukurova Bölgesine davet etti.
“MERSİN DÜNYANIN SAYILI BAKLİYAT MERKEZLERİNDEN”
Türkiye’de literatüre ‘Ev gençleri’ diye yeni bir terim katıldığını ifade eden Kızıltan, “İyi eğitim almış evde ailelerinin yanında oturup ekonomiye katkı koyamayan bir kitle oluşmaya başladı. Hem eğitim sistemimizi hem ekonomik sistemimizi, üretime dayalı olmayan, yüksek üretim teknolojisine sahip olmayan üretimimizi gözden geçirmeliyiz. İstihdamı artırıcı politikalar belirlemeliyiz. Bugünkü verileri incelediğimizde tabi olumsuzluklar var ama bunları bertaraf edecek politikalar izlenmesi gerekiyor. Pandeminin artış hızı da yükseliyor. Bu da istihdama büyük bir tehdit getirmiyor değil. Mersin dış ticaret kenti ve ihracatı ithalatından fazla. 1.8 milyar dolar civarında ihracatımız var. Yılsonuna kadar Mersin bir rekor kırabilir 2 milyara yaklaşabileceğini düşünüyorum. Mersin’de sanayi de durmadı, tarım ürünü üretimi de durmadı. Güzel önlemler alarak sanayi ve tarım üretiminin devamını sağladık. Gıda sanayimiz özellikle bakliyat sektöründe tüm yurda üretim yaptı. Mersin dünyanın sayılı bakliyat merkezlerinden. Hatta dünyadaki bakliyat borsası da Mersin üzerinden yürütülmekte. İhracat açısından yılı iyi bir rakamla geçireceğimize inanıyorum” diye konuştu.
“HÜKÜMETİN ACİL ÇÖZÜM ÜRETMESİ LAZIM”
Mersin’in hinterlandının çok geniş olduğuna dikkat çeken Başkan Kızıltan, “Mersin sanayisi, ticareti dinamik ve çok kimlikli bir ekonomik yapıya sahip. Bu nedenle kentimizde herhangi bir sektörde işler kötü de gitse diğer alanlardan bu açığını kapatabiliyor. Tarımdan, sanayiye, turizme kadar birçok güçlü kimliği var. Dış ticarette de köklü bir geçmişi var. Hinterlandımızda Gaziantep, Kahramanmaraş, Gaziantep, Konya, Karaman, Adana gibi bölgelerin ürettiği ürünler Mersin limanından dış pazarlara dağılıyor. Hinterlandımızla birlikte 9 milyarlık ihracat hacmine ulaşabiliyoruz. Hizmet sektörü, eğitim ve turizm sektörü en çok sıkıntıyı çeken sektörler oldu. Eğitim konusunda bu yıl pandemiden dolayı özel eğitim kurumları kayıtların azlığı ve bazı velilerin verdikleri peşinatları geri istemesi nedeniyle büyük mali kriz içine girdi. Aynı şekilde turizmciler benzer sıkıntılar yaşıyor. Marttan temmuza kadar düğünler yapılamadı. Otellere herkes eylül ekim ayları için rezervasyon yaptırdı. Peşinatlar ödendi. Yasaklar gelince düğün sahipleri verdikleri peşinatları geri istemeye başladı. İşletme sahipleri her gün binlerce lira ödemek zorunda kalıyor. İşin altından nasıl kalkacağız diye her gün bizimle istişarede bulunuyorlar. Bu, şu anda tüm Türkiye’de ciddi bir sorun. Hükümetin bunu acilen oturup değerlendirip çözüm üretmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“YATIRIMLAR ANADOLU’YA YAYILMALI”
“Biz Mersin olarak geniş düşünüyoruz. İstanbul ve Marmara Bölgesi bildiğimiz gibi tıkandı. Yatırım ve işletme maliyetleri çok yüksek. Mersin, Adana, Gaziantep, Hatay burası çok geniş bir havza. Marmara’dan farkı yok. Gaziantep’te, Adana’da, Mersin’de OSB’ler var, turizm yatırım alanları var. Tıkanmış olan Marmara’ya göre de yatırım maliyetleri son derece düşük” diyen Kızıltan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Çok yanlış bir İstanbul ve Marmara politikası yürütülüyor. Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil. Ülkenin tüm kaynaklarını İstanbul’a aktarmak hem İstanbul’a hem de Anadolu’ya haksızlık. Yatırımlar dengeli şekilde, bölgelerin avantajları göz önünde bulundurularak Anadolu’ya yayılmalı. Bölgemiz çok geniş, dünyanın sayılı ekonomik havzalarından biri olabilir. Böylece hem İstanbul’u rahatlatıp hem de Anadolu’yu kalkındırabiliriz. Artık böyle bir planlamaya geçmeliyiz. Yüksek teknoloji üretme konusunda da her türlü çabayı göstermek gerekiyor.”