Adem GÜNEŞ
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı olağan toplantı döneminin ikinci birleşimi Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Toplantıda Akdeniz Belediye Meclisi tarafından kabul edilen Çankaya İlkokulu alanındaki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğiyle ilgili Meclis üyeleri arasında farklı tartışmalar yaşandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Seçer, “Burada alınan kararın kamuoyunun vicdanında kabul görmesi lazım. Bu endişeleri ortadan kaldıralım. Biz alelacele bir şey yapmadık. Bu teklif, 1 Eylül tarihinde Akdeniz Belediyesi'nde kabul edilmiş ve bize gelişi 2.9.2020, yazı işlerimizde 4.9.2020'de işlem görmüş. Hatta bu gündeme alınmamış bu süre içerisinde, İmar’da beklemiş. Sonra Akdeniz Belediyesi’nin imar şubesi tarafından İmar’a gündeme alınması konusunda telkinde ya da uyarıda bulunulmuş. Eğer bu işlemi yapmaz isek bunu önergeyle yapacaklarını söylemişler, yani acele eden biz değiliz. Ben 8 Eylül günü geldim bu masaya oturdum, önüme bir önerge geldi. Ama ben bunu gündeme almıştım. Neden almıştım? Böyle gereksiz konularla tartışma açıp meşgul etmeyelim dedim. Israrla istiyor. Acele eden ben değilim. Normalde de şunu yapıyorum; ilçe belediyelerinden gelen teklifleri bir tartışma konusu olmasın diye zaman yitirmeden gündeme alıyorum. Şimdi burada zaman konusunda komisyonu sorgulayacaksınız. Yani iki-üç günde neden alelacele tartıştınız, getirdiniz? Bu başka bir tartışma konusu” ifadelerini kullandı.
“BİR AN ÖNCE ORAYI YAPALIM, KENTE KAZANDIRALIM”
Aslında tartışmanın işin esası değil, işin usulü olduğunu dile getiren Seçer, şöyle devam etti: “Bu konuyla ilgili Muhittin Bey benimle görüştü, anlattı. ‘Çok makul’ dedim. Orayı güzel restore edip, bir kreş yapalım. Bir vesile ile Vakıflar Bölge Müdürü’nün bizi ziyaretinde bu konu gündeme geldi. Lütfen bunu 1/5000’liğe uyduralım. Neden? Akar, bir de hayrat konularını bana anlattı. Eğer akar olursa, biz kendisinden talep ediyoruz, sıcak bakıyor. Daha Akdeniz Belediyesi yok gündemde. Biz başka konularda görüştük Bölge Müdürlüğüyle, Eshab-ı Kehf konusu da gündeme geldi. Masadan ayrılırken bu konuyu imar müdürümüze aktardım. ‘Burayı alacağız, kreş yapacağız ve gerekli imar değişikliklerini yapalım’ diye kendisine söyledim. Bir müddet sonra Sayın Gültak ile bir araya geldiğimizde bu konu gündeme geldi. ‘İster beraber çalışalım, benim de niyetim’ dedi. Aynı bizim niyetimizden bahsetti ama ‘benim bölgem, ben yaparsam mutlu olurum’ dedi. Şimdi orada ben şunu söyledim: ‘tabii ki siz yapın’. Neticede burası korunacak, usulüne uygun korunacak, dokusuna uygun korunacak. Buraya kadar bu hususta benim yaptığım bu. Ama şunu görüyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Bu konunun serencamını Sayın Gültak biliyor. Bu konu kendi meclisinde gündeme gelmeden önce aslında benimle paylaşılsa, çok daha rahat, bu tartışmalara neden olmadan, kamuoyunu da boş yere meşgul etmeden, spekülasyonlara da neden olmadan hallolabilir. Bizim bu konuda pek bilgimiz yoktu. Dediler ki, böyle bir konu geldi. Hayırlısı olsun, böyle de çıktı, kabul edildi, hayırlısı olsun. Üstünden birkaç gün geçti, Akdeniz Belediyesi çok ısrar ediyor, ‘bunu gündeme alın’ dediler, ‘alın’ dedim. Ama geç kaldık, gündemi yayınladık. ‘Peki’ dedim, gelecek aya kalsın. ‘Israrla önerge veririm’ diyorlar. Ben dedim ki, ‘yeterince Meclis’i geriyoruz, böyle gereksiz bazı hususlara hiç gerek yok, ben bunu gündeme alacağım, önerge falan da vermesin, komisyon bunu tartışsın’. Bizim buradaki rolümüz budur. Bizim niyetimiz orayı usulüne uygun şekilde restore etmek, orayı bir anaokulu yapmak. Bizim yapmak istediğimiz buydu. Şimdi burada tartışılan teknik konular da var. Sayın Başkanlar da söyledi, İmar Komisyonu üyesi arkadaşlarımız da söyledi. İşin usulüne uygun olabilmesi için belki orada ne proje yapılacaksa, hem Meclis bilgilenirdi, herkes bu konuda hemfikir olurdu, süratle bu kabul olurdu. Ama bunu yapmadan önce Koruma Kurulu’ndan da bu projenin herhangi bir sıkıntı yaratmayacağı, taraflarınca onaylanacağı görüşünden sonra bunu Meclis’e getirseydik çok daha iyi olurdu diyoruz. Biz orası restore edilmesin, orası çürüsün kalsın, orada bazı yasadışı işler olsun ya da çirkin bazı şeyler kulağımıza geliyor gibi bir şeyimiz yok. Bir an önce orayı yapalım, kente kazandıralım diyorum.”
“ENDİŞELERİ ORTADAN KALDIRALIM”
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak’a seslenen Seçer, “Siz bir proje çalıştım dediniz, projeyi çalışın. Bazı kaygılar var. Taks sıfır 30 diyorlar bu binanın, ki bu tescilli bina. Doğru oraya bir çivi bile çakamazsınız, yıkamazsınız da, hiçbir şey yapamazsınız. Ama taks 50 olarak bu planda var. Ama ben Sayın Tat’a da sordum. Siz yeni bir bina yapabilir misiniz? Yapabiliriz ama Sayın Gültak ‘yapmayacağım’ diyor. Söz uçar yazı kalır. Plan, proje yapılsın, arkadaşlarımız yardımcı olsun. En azından kamuoyunun da böyle bir endişesi varsa gerek kalmasın. Kamuoyunun şöyle bir endişesi var; bina yapılmış yapılmamış meselesi değil. Meclis’in bu işe onay vermesi vermemesi meselesi değil. Tamam burada sayısal üstünlük vardır, bu tarafa aittir, bu tarafa aittir, iki taraflı konuşuyorum. Burada alınan kararın kamuoyunun indinde, kamuoyunun vicdanında kabul görmesi lazım. Bu endişeleri ortadan kaldıralım. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. Şimdi oyladık kabul edildi, kamuoyunda bu tartışılır, tartıştırmaya gerek yok. Ben diyorum ki, bunu bekletin, bunu çekin, projeyi hazır edin, gerekli işlemleri yapın. Süreç öyle de devam edecek, böyle de. Yani başta yapacağımızı yapalım. Biz anladığım kadarıyla sonda yapacağınızı şimdi yapıyoruz. Siz sürece devam edin. Biz ‘yapmayın’ demiyoruz. Onaylatın, sonra komisyona havale edelim, o zaman gelsin buradan oybirliği ile geçsin, kamuoyu da meşgul olmasın. Yarın manşetler; Çankaya İlkokulu yıkılacak, şöyle olacak, böyle olacak. Siz söylediniz, ‘bilinçli olarak manipüle ediliyor’ dediniz. Kamuoyunun vicdanını da rahatlatalım, kamuoyunun endişesini de giderelim” dedi.
GÜLTAK: “ORAYA PLAZA DİKMEYECEĞİM”
Konu ile ilgili mecliste yapılan tüm eleştiri ve yorumları sakin bir şekilde dinledikten sonra söz alan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, 2002 yılından bu yana okula kimsenin sahip çıkmadığını ve çürümeye terk edildiğini söyledi. Okulu yeniden hayata kazandırmak için yaptığı çalışmalarla gurur duyduğunu dile getiren Başkan Gültak, “Evet ben bu durumdan gurur duyuyorum. Çünkü ben de bu okuldan mezunum. Buradan rant elde edileceği yönündeki algıyı gerçekten anlayamıyorum. Bu algıyı daha çok siz oluşturuyorsunuz gibime geliyor. ‘Gültak oradan rant elde edecek, oraya plaza yapacak’ gibi bir şey yok. Ama meclis üyelerimiz algı yaratıyor. Hiç kimsenin böyle bir düşüncesi yok. Sayın Başkanımız Vahap Beyle bu konuyu konuştuk. Kendisi de ‘orayı okul olarak düşündüğünü fakat vakıfların izin vermediğini kendisine ret yazısı geldiğini’ söyledi. ‘Bir de ben görüşeyim’ dedim. ‘Niyetimizi anladıklarını ama kanun gereği akar olduğundan dolayı burayı bu imara uydurmak zorunda olduklarını’ söylediler. Siz burayı doğal akışına bıraktınız, ben takip ettim. Görüşmeler yaptım. Vakıfların itirazı var. ‘Siz burayı okul alanı olarak işaretleyemezsiniz’ diyor. ‘Benim binlik planımı 5000’lik plan ile uyumlu hale getirin’ diyor. Kimsenin malını ön plan çıkartmıyorum. Ticari konut filan da yapmıyorum. Bazı kanallarda trollerin yaptığı ‘Gültak burayı ticarethaneye çevirecek’ gibi paylaşımları duyuyoruz. Gültak hiçbir yeri ticari alana çevirmiyor, plaza da yapmayacak.” diye konuştu.
“AKDENİZ KADINLARI, AKDENİZ HALKI İÇİN RANT VAR”
Alt belediyelerin üst belediye tarafından yapılan 1/5000’lik imar planlarına uyması gerektiğini anımsatan Başkan Gültak, “Alt belediye olarak üst belediyeye uymak zorundayız. Bizden binlik plan yapılması isteniyor. Biz burada bu böyle olmasın, şöyle olsun dedik. Vakıflar itiraz etti ve böyle olursa mahkemeye taşıyacaklarını söylediler. Mahkemeye taşınırsa 18 yıl boş kalan ve çürüyen okulun bir 18 yıl daha çürümeye devam etmesi demek. Biz buranın daha fazla çürümesini istemiyoruz. Amacımız üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek? Ne yapalım devletin bir kurumu ile kavga mı edelim? Farklı şeyler duyuyoruz, bir şey olur ise vicdanınız rahat eder mi? İşi garantiye almak için şartlar koyduk. Doğru Gültak ebedi değil ama gelecek kişi bu planın dışında bir şey yapamaz. Burası tescilli bina, sizlerde benden çok daha tecrübelisiniz. Ama öğrendiğim kadarıyla tescilli binalar kendisi ortada olmasa da aynısı yapılmak zorunda. Buranın ticari alan olmasının hiçbir önemi yok. Ayrıca Gültak’ın böyle bir derdi yok. Burası yıkılamaz, yıkılsa da aynısı yapılmak zorunda. İçinde kimsenin sahiplenmediği bir yapı var. Gültak ne yaptı? Anıtlar Kurulu’ndan yıkım kararını getirdi. Oranın kullanım iznini aldığımda o binayı yıkacağım. Bizim amacımız burayı kreş, eğitim kurumu ya da müze yapmak. Bölge iş kadınlarımızın oldukça yoğun olduğu bir bölge. Burada insanlarının çocuklarını rahatlıkla bırakabileceği bir alan yok. Neden buna engel olmaya çalışıyorsunuz? Ben zaten Anıtlar Kurulu’na gidip izin isteyeceğim. Yapmazsam konuşursunuz. Tüm izinler alındıktan sonra yeniden restore ederek, içindeki absürt binayı yıkarak, 20-30 yıllığına kiralayacağız. Kendi mezun olduğum okulu nasıl plazaya veya ticari alana çevirebilirim. Böyle bir hainlik olabilir mi? 18 yıldır kaderine terk edilmiş, çürümeye yüz tutmuş bir okula el attık. İyi ki de el atmışız. Demek ki önemli bir iş yapıyoruz ki bu kadar tartışılıyor. Ticari konuta ben çevirmiyorum. Üst plana uygun bir plan yapıyorum. Öyle anlatıyorsunuz ki sanki rant sağlayacağız. Doğru ortada bir rant var Akdeniz kadınları, Akdeniz halkı için rant var. Burası sıkıntılı bir yer. İçindeki binayı yıkıp, okul binasını da kiralayıp Mersin’e kazandıracağız. Burası tescilli bir bina olduğu için yanına bina yapmak istediğinizde de kuruldan izin almanız gerekir. Bu tür binaların gölgede kalmaması, siluetinin korunması için kurul hiçbir zaman izin vermez. Burada rant var ise Akdeniz’in rantıdır. Burada kötü bir niyet yok. Bir dava açılıp, buranın önü tıkanır ise ben üzülürüm. O okulun çocukları ağlar. Sizlerin huzurunda bir söz veriyorum. Olmazsa gelin hesabını benden sorun. Gelin oy birliğiyle kararı geçirelim.”
Meclis’e getirilen teklifin tekrar görüşülmek üzere komisyona iadesi oy çokluğuyla reddedildi. Teklif, komisyondan geldiği gibi oy çokluğu ile kabul edildi.
MEZİTLİ KÜÇÜK SANAYİ PROJESİ GÖRÜŞÜLDÜ
Toplantıda, Mezitli İlçesi’nde yapılması planlanan “Küçük Sanayi Projesi”ne ilişkin bakanlıktan acele kamulaştırma kararı alınmasına ilişkin madde de görüşüldü. Başkan Seçer, sanayi sitelerini önemsediklerini vurgulayarak, Mezitli’nin yanı sıra Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde de sanayi sitelerine ihtiyaç olduğunu, farklı meslek gruplarından bu yönde talepler geldiğini söyledi. Başkan Seçer, şunları söyledi: “Şu anda Mezitli’yle iş bitmez. Çok talep var, Akdeniz’de mutlaka Nazım Plan bittikten sonra, uygulama planından sonra bir çalışma yapmak lazım. Toroslar’da daha önce de gündeme geldi. Daha önce sanayi alanı olarak işaretlenmiş bir yer, konuta dönüştürüldü orada. Bizden önceki süreçte olan konular. Orayla ilgili yeni bir çalışma yapmak lazım. İşler tabii ki ne kadar gayret ederseniz edin çok süratli yürümüyor. Bunu da görmek lazım. Aslında hepimizin bu işi önemsememiz gerektiğini düşünüyorum. Çok sıkıntılı, size de geliyordur. Diğer başkanlarımıza da ilçelerde de var bu durumlar. Özellikle ihtisas sanayi bölgeleri ya da daha doğru bir tabirle mesleki anlamda ihtisas sanayi siteleri diyelim. Yani mobilyacılar, hurdacılar, oto tamircileri gibi birçok farklı meslek grupları bize taleple geliyorlar. Bu konuya da ilçe belediyelerimizin hassasiyet göstermesini Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ben de istiyorum.” Mezitli Küçük Sanayi Projesi’ne ilişkin prosedürü farklı işlettiklerini ve işleri süratli bir şekilde yürütmek istediklerini belirten Başkan Seçer, “Yalnız bu süreç içerisinde biz hızlanması için belki de prosedürü farklı işlettik. Sizin işlerinizin aksamaması için bu sürede gerekli işlemleri süratle yapmanız lazım. Zaman kazanma adına aslında daha önce yapılması gereken işler vardı. Orada plan değişiklikleri oldu vs. Şimdi acele kamulaştırma yapacağız. Tabi bir süreç alacak bu. Bunu hızlandırmak için yaptık. Oysa sizinle bir protokol yapmamız gerekiyordu. Yani o yapı önemli. O işlemler önemli ve bu işlemleri de bir an önce gerçekleştirmemiz gerekiyor. İleride tıkanmama adına. Bunu da belirtmiş olayım” diye konuştu.