Haber Merkezi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 27 No’lu Makine Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektörü değerlendirerek pandemiden nasıl etkilendiklerini anlattı. Bu dönemde en büyük sıkıntıyı hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle yaşadıklarını belirten Meclis Üyeleri, hatta birçok firmanın sağlık sorunlarından dolayı çalıştıracak personel bulmakta zorlanıp üretimi düşürmek durumunda kaldığını ve bu durumda piyasada birçok ürünü yüksek fiyat ödeseler dahi bulamadıklarını bildirdi. Yaşanan sorunlardan en az düzeyde etkilenmek adına güç birliğine gidilmesi önerisi getiren Meclis Üyeleri, böylesi bir güç birliğinde hem zor durumların yaşandığı günümüzde zararların daha azalabileceği hem de gelecekte pandemi sonrasında daha büyük çaplı işlerin Mersin’e çekilebileceği vurgulandı.
DARICI: “ARTIŞIN ALTINDAN KALKMAK MÜMKÜN DEĞİL”
27 No’lu Komiteden Yönetim Kurulu Üyesi ve Darıcıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Darıcı, sektörde büyük sıkıntılar bulunduğunu ancak en büyük sorunun hammadde alımlarındaki artış olduğunu söyledi. Yaşanan sıkıntıyı, “Maalesef sektörde fırsatçılar çok fazla” sözleriyle tanımlayan Darıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi ile birlikte yaşanan süreçte devletimiz, hükümetimiz sanayicinin yanında oldu. Gerek kısa çalışma ödenekleri gerekse verilen diğer desteklerle çalışmalarımıza devam edebildik. Ancak piyasada bu süreçte artan fırsatçılık sektörü olumsuz etkiliyor. Hammadde fiyatları her geçen gün artıyor. Önceleri döviz kurundaki artışa paralel fiyatlar yükseliyor diyorduk ama bugün dövizde hareket olmasa da fiyatlar artıyor. Demir, sac ve profilde ton başına, kur artışı dışında 30-70 dolar arasında artışlar yaşanıyor. Bu durumda sektörü korkunç şekilde olumsuz etkiliyor.” Bağlantıları önceden kurduklarını, taahhütlü çalıştıklarını kaydeden Darıcı, belli bir rakam üzerinden anlaşma imzaladıklarını ancak taahhüt ettikleri süre içerisinde malzemeye gelen zamlar nedeniyle işi anlaştıkları rakamlara bitiremeyip zarar ettiklerini söyledi. Malzeme fiyatlarındaki artışın altından kalkamaz hale geldiklerini belirten Darıcı, “Çelik üretiminde tüm dünyada sorun var. Üretimin büyük kısmı 5-6 aydır durdu. Yurtdışında 5-6 hattı olan tesisler 2-3 hat üzerinden üretim yapmaya başladı. İthal de edemiyoruz. İstediğimiz sacı parasını versek de bulamıyoruz, çünkü üretilmiyor. Bu da taahhütlerimizi yerine getirmemizi zorluyor. Mayıs – Haziran sonrasında sıkıntıların azalıp dünyanın hızlı bir büyüme sürecine gireceğine, kaybettiklerimizi yeniden kazanacağımıza inanıyorum” dedi. Yaşanan sürecin özellikle orta ve küçük ölçekli firmaları daha fazla etkilediğini belirten Darıcı, sorunun çözümü için alternatif pazarlar bulmanın da bu boyuttaki firmalar için mümkün olmadığını dile getirdi. Çözümün fırsatçılığın önüne geçmekle mümkün olabileceğini kaydeden Darıcı, “Hepimiz el ele verip zor süreci birlikte atlatmalıyız. Ülke ekonomisi yalnızca bir kesim değil hep birlikte kazanırsak güçlenir” değerlendirmesini yaptı.
AŞUT: “GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ”
Meclis Üyesi ve Aşut Fiberglass Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Aşut, dünyada yatırımların açılmaya başladığını bu nedenle hareketin de arttığını dile getirdi. Özellikle kimya sanayinde canlanmanın başladığını, tekliflerin alınıp işlerin bağlanmaya başladığını ifade eden Aşut, “İş başladı ama hammaddede sorun var. Hammadde satıcılarının elindeki stoklar bitti. Yurtdışından da yüksek maliyetle ürün geliyor üretim yapacak hammadde bulamıyoruz” dedi. Aynı zamanda bir sorunu da ürünü gönderirken yaşadıklarını, ürünü üretseler de karşı tarafın pandemi nedeniyle montajını yapamayacaklarını gerekçe gösterip alımı ertelediğini anlatan Aşut, “Örneğin Arjantin ile bir anlaşma yaptık ve talep ettikleri ürünleri ürettik. Bugün almaları gereken ürünü 2023’te teslim alabileceklerini söylüyorlar. Bu durumda yaptığımız üretimi günü gelene kadar elimizde tutmak zorunda kalıyoruz. Üstünü kapadık sigortaladık bekliyor. Dayanabildiğimiz kadar devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Yurtiçindeki yatırımcıların da biraz tedirgin olduğunu, onların da önlerini görmekte zorlandığını belirten Aşut, “Ya önlerini göremiyorlar ya nakde sıkıştılar. Ama bu sorun da çözülemiyor. Bankalar para satmaya çalışsa da kredi faiz oranları yüzde 27’leri gördü. Kullanmak mümkün değil. Bu dönemde öz sermayesi güçlü olmayan üretim yapamıyor. Çözüm için işletme sermayemizi güçlendirmeliyiz ya da güçlerimizi birleştirmeliyiz” değerlendirmesini yaptı. Yabancı firmaların Türkiye yatırımlarını da değerlendiren Aşut, bu firmaların yatırımları sırasında ihtiyaç duydukları ürünleri kendi ülkelerinden tedarik etmesinden de şikayetçi oldu. Bu durumda yabancı yatırıma sevinemediklerini belirten Aşut, yerel firmalardan alımın artması halinde yabancı yatırımların ekonomiye değer katabileceğini söyledi.